Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

336 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Tibet Masalları Üzerine: Temel Keşoğlu’nu Anarak
Dikkat: Tatkaçıran/oyunbozan içerir. Tibet Masalları Üzerine: Temel Keşoğlu’nu Anarak Ulaş Başar Gezgin Geçtiğimiz günlerde yitirdiğimiz değerli çevirmen Temel Keşoğlu’nu birçok toplumbilim ve siyasetbilim kitabının çevirmeni olmasının yanında bir masalcı olarak da hem çocuklarımıza hem büyüklerimize sevdirebiliriz. Değerli çevirmen ve öğretmenimiz, Tibet masallarını Türkiyeli okurlara tanıtması dolayısıyla Asya’ya ilgi duyanlar için de önemli bir isim. Keşoğlu, Tibet Masalları dışında, Vietnam, Japonya, Sibirya, Romanya vb. masallarının da çevirmeni. Tibet Masalları’nda yaygın izlekler, ejderhalar, periler, göller, yağmur ve kaynana-gelin çatışması, aile ferdi katli, hükümdar-halk ilişkisi, zengin-yoksul karşıtlığı vb. çevresinde dönüyor. İlk başta çok duygusal, keyifli görünseler de, çeşitli masallarda peri kızının bir insanoğluyla evlenebilmek için annesini ve/ya da babasını katlettiğini görüyoruz. İşin aslı, çıkarılan dersler her zaman insancıl, her zaman iyicil değil. Öte yandan, bunun Tibet masallarına özgü olmadığı da bir gerçek. Önceki bölümde belirttiğimiz gibi, Avrupa masallarında da ‘kötü’ olarak temsil edilenlere en büyük kötülüklerin reva görülmesi söz konusu. Tibet Masalları’nda[ Anonim (2000). Tibet Masalları (çev. Temel Keşoğlu). İstanbul: Doruk.] bir diğer izlek, yeniden dirilme. Zaten Budacı olduğu bilinen Tibet’in masallarında yeniden dirilmenin işlenmesi şaşırtıcı değil elbette. Ancak masallarda verilen ölüm törenleri ve ölülerle ilgili gelenekler bugünkü Tibet gelenekleriyle örtüşmüyor. Bu da, kimi masalların Tibet’in Budacılık öncesi dönemine ait olduğu izlenimi uyandırıyor. Bir diğer dikkat çekici nokta, sık sık insanların diğer varlıklara ve diğer varlıkların insanlara dönüşmesi. Bu diğer varlıklar içine hayvanlar yanında cinler, periler ve ejderhalar da giriyor. Cinlerle periler başka ülkelerin masallarında da varlar; ancak ejderha anlatıları Doğu Asya’ya özgü. Balıklar ve kuşlar aslında ejderhaymış ya da insanmış. Aslında bu dönüşümlerde genellikle adaleti sağlama çabası öne çıkıyor. Haksızlığa uğrayana doğa yardım ediyor. Bunların dışında açıkça Budacı olan masallar da var. Bir de, Buda öncesi dönemle sonrası arasındaki ara dönem anlatıları. Bu anlatılarda Tanrı inancının yer almadığı Budacılık’a çoktanrıcılık eklemleniyor. Kimi masallarda karma inancını görüyoruz: “Ne ekersen onu biçersin” ya da “iyilik yap denize at”. Masallarda özellikle de ezilenlere, yoksullara yapılan yardımları ödüllendiriyor doğa. Tibet masalları, hemen hemen her zaman sınıf gerçeğine dayanıyor. Keloğlan anlatılarındaki gibi, Tibet masallarında da, yöneten-yönetilen ayrımının yoksul-zengin ve ezen-ezilen ilişkisiyle içiçe geçtiğini görüyoruz. Zenginler bu anlatılarda adil olmaktan uzaktır; halka zulüm ederler; ancak bu sınıfsal olarak naif masallarda, başkişi, adaletsizlikleri düzeltmek yerine zengin bir eş bulup ya da zekasını/hünerini gösterip prensi/prensesi ‘tavlayarak’ sınıf atlama peşindedir. Kahramanımız krala ya da beye savaş ilan eder; ancak bu, adaletsizliklerden çok kızını almak içindir. Genelde ‘oğlunu almak’ gibi bir durumun söz konusu olmaması ise, bu anlatıların anaerkil dönem sonrasına tarihlenebileceğini gösterir. Tibet masallarında aşk, çoğunlukla sınıflar arasıdır; aynı zamanda, peri kızı, ejderha kralının kızı vb. örneklerden anlaşılacağı gibi türler arası da olabilmektedir. Masallarda kızın aynı türden de aynı sınıftan da olsa, evlilik dolayısıyla erkeğin evine taşındığını görürüz. Bir diğer ataerkillik izi... Bu taşınmalar nadir olarak gürültüsüz patırtısız olur. Kayınlar, yabancı olduğu için geline kuşkuyla yaklaşır; gelinin de erkek evinde kuşkuyla yaklaşması için nedenleri vardır. Burada kendi içinde evlilikten (endogami) dışarıyla evliliğe (ekzogami) geçişin izlerini görürüz. Krallık şehirleri büyük bir köy kadar küçük olsalar da, yüzyüze ilişkilerden anonim ilişkilere doğru geçildiğini anlarız. Kral bütün uyruklarını tanımamaktadır. Bu, dışarıdan gelenlerin krallığa sızmalarını kolaylaştırmaktadır. Tibet masallarında taş anlatıları özellikle öne çıkıyor. Bu masallardan biri, çağdaş içeriği ve biçemiyle burada anılmaya değer. ‘Taşçı’ masalında, bir taşçı, toplumsal konumundan hoşnut değildir. Hayat ona bir şans verir. Her gün bir başka toplumsal konumla uyanır. Bir gün devlet büyüğü olur, öbür gün tüccar. Ama bu da yetmez, sonunda güneş olur, bulut olur, rüzgar olur, taş olur. Hiçbirinde aradığını bulamaz. Yeniden taşçılığa döner. Bu anlatı omurgası, bize, ‘Bugün Aslında Dündü’ (‘Groundhog Day’, 1993) filmini anımsatır. Yıldızlara uğurladığımız değerli çevirmen Temel Keşoğlu’na Türkiye’nin kültür yaşamına katkıları için teşekkür etmeyi unutan çoğunluğun bir üyesi olarak, geç de olsa: Teşekkürler Temel Keşoğlu! İyi ki vardın! İyi ki varsın! Çevirilerinle kültürümüze isimsiz katkıların oldu. Ve bir uyarı hepimize: Değerlerimizi yaşarken sevmeyi öğrenelim, sonraya bırakmayalım. Kaynak: Gezgin, U. B. (2017). Anlatıbilim Açısından Roman, Öykü ve Masal İncelemeleri (2000-2017) [Novel, Story and Fairy Tale Analyses through Narratology]. ANLATIBİLİM AÇISINDAN ROMAN, ÖYKÜ VE MASAL İNCELEMELERİ (2000-2017) Prof.Dr. Ulaş Başar Gezgin Yazında Ezilenler ve Ezilenlerin Yazını 1. Marksist Açıdan Türk Romanı. 2. Sovyet Türkologlarının Gözüyle Türk Yazını. 3. Yaşar Kemal’i Yaşar Kemal Yapan 6 Özellik. 4. ‘Boynu Bükük Öldüler’: İlk Yılmaz Güney Romanı. 5. Yıllar Sonra Yeniden Genç Gorki ve Arabesk. 6. İvan İvanoviç Var mıydı Yok muydu? 7. Bulgaristan Hatırası Bir Marksist Türkolog: İbrahim Tatarlı Sabahattin Ali Yazını 8. Anlatıbilim Açısından Kürk Mantolu Madonna. 9. Merhum Marko Paşa’nın Size Çok Selamı Var. 10. ‘Değirmen’de Sabahattin Ali Öykücülüğü. 11. ‘Kağnı’da Sabahattin Ali Öykücülüğü. 12. ‘Yeni Dünya’da Sabahattin Ali Öykücülüğü. 13. ‘Sırça Köşk’te Sabahattin Ali Öykücülüğü. 14. ‘Ses’te ve ‘Esirler’de Sabahattin Ali Öykücülüğü. Gülmece ve Hiciv Anlatıları 15. Muzaffer İzgü Öykücülüğü: Azrail’den Bir Namussuz’a. 16. Gülmece yazarı olarak Hasan Hüseyin: ‘Made in Turkey’. 17. ‘Bay Düdük’ (1958). 18. Bir Heccav Olarak Ümit Yaşar Oğuzcan. Çokkültürlü Yazın Çokkültürlü Toplum 19. Türk Yazınında ‘Etnik Öteki’ İmgesinin Açımlanmasına Giriş Olarak Hüseyin Rahmi Yazını ve “Yankesiciler” Adlı Öykü. 20. Çokkültürlü Toplum Çokkültürlü Öykü: Sait Faik Öykücülüğünde Ermeni İmgesi. 21. Saroyan Öykücülüğü ve Yetmiş Bin Süryani. Masallar ve Efsaneler 22. Eskimeyen Bir Yazın Evreni: 30 Yıl Sonra Yeniden Behrengi. 23. Ferçler ve Zebler: ‘Binbir Gece Masalları’ Üstüne Bir İçerik Çözümlemesi Denemesi 24. ‘Masalın Aslı’. 25. ‘Vietnam Efsaneleri/ Vietnam Söylenceleri’. 26. Tibet Masalları. Vietnam ve Tayland Yazını 27. ‘Direnme Savaşı’: Direnenlerin Tarafından Vietnam-Amerikan Savaşı. 28. ‘Şafakta Kazandık Zaferi’. 29. Bir Vietnam-Amerikan Savaşı Romanı: Gök Cephesi 30. Siyam Romancılığı Bağlamında Romanda Gerçeklik Sorunu. 31. Siyamlı Romancı Siburapha’nın Yaşamı. 32. Siyamlı Şair Sunthorn Phu’nun 'Phra Abhai Mani' Adlı Yapıtındaki Anlatının Özeti ve Değiniler. Türkiye Yazını, Türkçe Yazın 33. Öykücü Yönüyle Ahmet Cemal’i Anarak. 34. Torik Akını: Az, Öz, Akıcı, Okunası 35. İstanbul Öyküleri. 36. Onyıllar Sonra ‘Vatandaş’ı Yeniden Okumak 37. Ölü Çiçekler Müzesi’nde Gezinti. 38. ‘Uzaklara Mektuplar’. 39. Ali Rıza Arıcan Öykücülüğü 40. Puslu Kentin Mavisi: Modern Çin’den Öyküler. Taylan Kara Yazını 41. Poe’nun Kuzgunu: Derinden ve Uzun... 42. ‘Böyle de Buyurabilirdi Zerdüşt’: Hiççi Bir Başarı Öyküsü. 43.‘Vasatlığa Giriş Dersleri’: Yine de İnsana Dair. 44. Vasat Edebiyatı 101: Mizahla Polemik Arasında. Ütopya Anlatıları 45. Uzaklaşan Ütopya ve Distopyalaşan Dünya. 46. Devrim Öncesi Edebiyatında Ütopya: Kızıl Yıldız (1908) Örneği. İranlı Öykücüler 47. İranlı Öykücüler: Hem Yakın Hem Yakın (1-4). 48. Çağdaş İran Yazınının Öncüsü Sâdık Hidâyet (1-4). Avrupa Yazını 49. Fransız Yazınında Bir ‘Muhalif Yazar Miti’ni Sorgulamak: Marguerite Duras. 50. (Ölüm Yıldönümünde) Jose Saramago’yu Anarak... 51. Bilişsel Bilimlere İlişkin Bir Roman: ‘Düşünce Balonları’ Diğer Yazılar 52. Darüşşafaka ve İmkansız Hayatlar. 53. Endonezya’dan Bir Öykü: ‘Kral, Cadı ve Papaz’. 54. Azerbaycan’dan Bir Öykücü: Anar. 55. ‘En-Dor’a Giden Yol’. 56. İki Çocuk Öyküsü: ‘Başka Karıncalar Diyarı’ ve ‘Yerle Gök Arasında’ 57. Defterde Kalan Borges (1899-1986) Dipçeleri. 58. Latin Amerika’nın Çatık Kaşları: Bir Cehennem Ağacı Olarak Muz Ağacı. 59. Başka Dünyalar Açısından Nobel Yazın Ödülü’ne İlişkin Değiniler. Gezgin Yazını 60. Ulaş Başar Gezgin’le Yeni Romanı Üzerine (Söyleşi). 61. Babasız Bir Roman Kişiliği Yaratmak (Söyleşi).
Tibet Masalları
Tibet MasallarıJaroslav Suab · Doruk Yayınları · 20002 okunma
90 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.