Adından da anlayacağınız şekilde dini ögeler ağırlıklı, düşündürücü ve kasvetli bir kitap. Hristiyan bir yazarın, İkinci Dünya Savaşı’nda bir manastırın bombalanmasında rol almasının sebep açtığı travmadan doğmuş bir hikaye. Konusuna bakıp Mad Max veya Fallout gibi aksiyon ağırlık bir hikaye beklemeyin. Dönemin bilim kurgu anlayışını yansıtan, karakterlere değil fikirlere sırtını dayayan bir kitap.
İnsanın doğası, din-devlet, din-bilim çatışması, bilim ve ahlak ilişkisi gibi temaları işliyor. Bu temalar ne kadar ciddi olsa da bazı yerlerde beklenmedik şekilde güldürdü.
Dili, dini terim ağırlıklı olduğundan biraz ağırdı. Oldukça sık gördüğümüz Latince satırlar genelde açıklanmamış, azıcık kelime bilgimle anlamaya çalıştım. Türkçe çevirisinde dipnotlarla açıklanmış diye duydum.
Araştırdığım kadarıyla evrensel olarak türün klasiklerinden sayılan bir kitap. Bilim kurgu hayranı olmasanız bile okumanızı öneririm.