Gönderi

Babasının en hararetli şakirdlerinden Bürhaneddîn Muhakkik Termezî, Celâleddîn'in tâlim ve terbiyesini deruhde etmiş ve Gazâlî'nin orthodoxe akîdelerile mezc ve telif etdiği tasavvufu takrire devam etmişdi. İşte bu esnâda bir mucize, Celâleddîn'in fikrini -bir lâmbayı yakan bir kibrit gibi- nurlandınp uyandırmışdı. Bu mucize bizzat Şems-i Tebrizî isminde seyyah, lâübâlî bir derviş, İsmâilî ailesine mensub* olduğu sanılan ve başkaları üzerinde nüfuz etmekden hoşlanan yüksek iradeli bir insandı. Dâimî sûretde mistik bir vecd içinde yaşardı. Ümmî olduğu hâlde tasavvuf felsefesinin anlaşılması en müşkil nüktelerine vâkıfdı. Mevlânâ ile [26 Cümâdelâhire 624 H./ 30 Teşrîn-i sânî 1244] bir kere mülâkatda bulundu; bu tarihden itibaren onda tam mânâsile, fevkalâde büyük bir istihâle vücûde getirdi. ------------------------------------------------------------------- * Bu hususdaki faraziyeler çok karışık ve mübhemdir. Sipehsâlâr ve Eflâkî Dede tezkireleri gibi Mevlevi menbalarında buna dair bir kayıd ve sarahat yokdur. Ancak Devletşah tezkiresi ve diğer bazı mehazler bundan bahsediyorlar. Bunun için yukarıda: "İsmâilî ailesine mensub olduğu sanılan" dedim. Ustad Fuad Köprülü'nün Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar isimli kitabında bu bahse dair uzun bir tedkik vardır. Yalnız şu vesile ile İslâmiyet hakkında pek derin ve âlimane tedkiklerile şöhret alan Alman müsteşriklerinden Goldziher'in Le dogme et la loi de l'Islam ismindeki eserinden birkaç cümleyi kaydediyorum: «İsmâilî bir bâtınî, Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî'nin bâtınî faraziyelerine mutabık olan şu şiirini harfi harfine nazmedebilirdi: 'Bil ki Kur'an'ın mânâsı basitdir bununla beraber bu haricî mânâsından maada bir mânâyı şamildir ilh... (Mesnevi)'». Bundan sonra birinci, ikinci, yedinci mânâları zikrediyor. Bana kalırsa bu sözlerin büsbütün ayrı bir mezheb olan bâtınlığ ile hiçbir alâkası yokdur. Her ne kadar İslâm mistikleri de Kur'an-ı Kerim'e zâhirî mânâsından başka bir mânâ vermekte iseler de onlarda olan esoterisme ile prensipleri ve gayesi pek çok ayrı olan bâtınlığı karışdırmamalıdır.
Sayfa 15 - Hece Yayınları - Birinci Basım - 2002Kitabı okudu
·
11 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.