Gönderi

Günümüz insanımızın gerçeğe ulaşmasında ve bilimin dünyevileşmesinde ve metafizikle bağlantısının kesilmesinde üç felsefi akım sorumlu görünüyor. Bilimsellik kılıfı ile karşımıza çıkan akımları şu cümlelerle özetleyebiliriz. (a) Sebepler meydana getirdi. (b) Kendi kendine oldu. (c) Tabiat yaptı Bilimsel olayları, katı sebep-sonuç münasebeti ile anlatarak sebeplerin yaratıcı konumuna çıkarıldığı; böylece ateizmin ideoloji-din haline getirildiği akımlardan birisi Hume’ci felsefe anlayışıdır. Hume'ci anlayış, olaylarda katı bir sebep-netice münasebeti bulunduğunu iddia eder. Maddî sebeplerin belirli şartlar altında, sürekli belirli neticeler doğurduğunu ileri sürer. Bilimi, maddî sebeplere indirger [1]. Hume’ci tarz anlayışlar bilimde öylesine hâkim vaziyette bulunuyor ki ateist olmayanlar bile az çok bu etkinin altında kalmaktadır. Konuyu örneklerle şöyle açıklayabiliriz: Bazı şeylerin eşit uzaklıklı orta noktası;_yani gözlem yapıp, karar verebileceğimiz tarafsız bir orta noktası bulunmamaktadır. Orneğin: “Yaratılıyor” yerine; “oluşuyor, oluşum” gibi nötr ve olgusal görünen her ifade, aslında “bir Yaratıcı ve Sahip yoktur; varsa bile bu işle ilgisi yok(muş)!" mesaj ve emrini şuurumuzun fıltrelerine uğramadan bilinçaltına kodlamaktadır. Bizim önce bakışımız, sonra sözümüz, en sonra da davranışımız bu fikre göre programlanır. Eğer “ben yürüyorum, yürütülmüyorum” diye bir iddiamız varsa ; yürümek eyleminde bizim yaptığımız ancak “yürümeyi istemek, niyet etmek”, şeklindeki irade ve kesbimizdir. Bir şeyi nasıl nasıl gerçekleştiğini bilmiyorsak ve vücudumuzda gerçekleşirken bile şuurumuzla nelerin nasıl olduğunu fark edemiyorsak; “ben yapıyorum, kendimi ben yürütüyorum" iddiası içine girebiliriz. İşte Bilim'in ateist, materyalist, determinist ve natüralist felsefesine göre kurgulanmış ifadelerdeki gizli ve derin anlam/mesajlarla ortaya çıkan “sakat bilgi virüsü”, kâinat ve içindeki mevcudat ve hâdiseleri yanlış gören/değerlendiren bir bakış açısı kazandırmaktadır. Zihnen hasta hale gelen günümüz insanı eşyadan duyularına gelen mesajları doğru algıladığını ve anladığını zannetmektedir. Yanlış anlayışının ya da şirkinin farkında ol(a)mamaktadır. Çoğu insan az veya çok, bu gizli açık şirk veya "hakikâti örtme" anlamında küfür bulaşıklarına maruz kalmaktadır. #
·
2 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.