Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Bir gün Sultan Ahmet, Aziz Mahmud Hüdayi Hazretlerine gelip onun gibi her şeyden vazgeçip sadece Allah’a kul olmak istediğini söyler ve Hüdâyi Hazretleri der ki: ”Ben belki kolay olanı seçtim. Her şeyi terk edip yoklukta buldum O’nu. Zor olan varlıkta bulabilmektir. Sizin vazifeniz benimkinden çok daha ileride. Siz ki bunca varlıkta O’nunla olmayı başarırsanız işte o vakit ben fakirin izi bile değmez sizin gölgemize. Hem ben bir kadılık makamını terk edip nefsimi terbiye için bir ömür verdim. Siz cihanın sultanısınız kaç ömür gerekir bunu terk etmek için bilemem ki. Lakin çok zor Sultanım. O kadarını terk etmek bile çok zor. Size meğerki ezelden saltanat yazılmıştır. O vakit Allah’ın hükmüyle hükmetmeniz icap eder. O vakit ben gibi bir ufacık dergâh değil bir cihan sizin dergâhınız olur. Burası sizin mekânınız değil Sultanım, bu makam sizin makamınız değil. Sizin dergâhınız bütün cihandır. ” Bunun üzerine Sultan Ahmet, gönlüne sultan bildiği Mahmud Hüdâyi Hazretlerine itaat eder ve: “Efendim o vakit sizden bir nasihat beklerim.”der. Aziz Mahmud Hüdâyi Hazretleri: “Zikredin Sultanım. O’nu çokça zikredin. Ne vakit ki gönlünüz daralsa, içiniz sıkılsa O’nu zikredin. Zikir hatırlamak demektir Sultanım. Hatırlamanın zıddı unutmaktır. O vakit Allah’ı zikirden vazgeçmek O’nu unutmak manasındadır. Bize gereken zikretmektir Allah’ı yani unutmamak ve hatırlamaktır. Öyle edin, zikredin, hatırlayın, unutmayın.”
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.