Gönderi

256 syf.
5/10 puan verdi
·
Read in 4 days
Tavsiye etmem.
Yazar hanımın emeğine sağlık. Babasının anısına bir kitap yazmış. Çok satılanlar listesinde görüp kitabı satın aldım. Babası Canip Bey'in mekanı cennet olsun, Allah rahmet eylesin. Böyle güzel bir evlat yetiştirdiği için Allah razı olsun. Emeğe saygım büyük, öyle ya da böyle kitap yazmak önemli bir iş. Kırmamak ve saygısızlık yapmamak için kelimelerimi cımbızla seçmeye çalışıyorum ama olumsuz anlamda söylemek isterim ki derinliği olmayan bir kitap. Hele bazı bölümler sokağa çıkıp köşe başında sabahtan akşama kadar vakit öldüren teyzelerimizden, kahvehanelerdeki amcalarımızdan duyacağımız sözlerden oluşuyordu. ("Şimdiki nesil çok bozuk. Ellerinde tabletler. Sosyal medya bizi ne hale getirdi. Biz böyle miydik? Bir şeye zor ulaştığımızdan kıymetini bilirdik." gibilerinden) Tabi beklenti çok önemli, benim beklentim çok yüksekti. Bu yüzden hayalkırıklığım da o derece şiddetli oldu.Ben bekliyorum ki pedagojik ve psikoloji bilimi anlamında daha teknik bilgiler, yöntemler olsun ama kitabı açıp bir baktım ki sanki bir insanın günlüğünü okuyorum. (Mesela bir gün her şey ters gitmiş, yemek yanmış da kocası işten gelince ona kızmış bağırmış, kocası alttan almış. "Senin canın mı sıkkın?" demiş ya da okuldan kaçmış devamsızlığı 19 gün olmuş, müdür, öğretmeni ve ailesiyle odasına çağırmış. Çocuğuna ödevlerini yaptırıyormuş. vs vs) İçerisinde ufak tefek hikayeler olmasa daha da çekilmez olacakmış. Özellikle kuyu hikayesini beğendim. Artık internette ve okuduğum çeşitli kitaplarda karşılaştığım ve artık gına gelen "Yapboz şeklindeki dünya haritasının arkasındaki insan figürüne göre yapbozu yapan çocuk ve sonrasında çıkarılan 'insanı düzeltirsen dünya düzelir.' dersi" umarım artık karşıma çıkmaz. Aynı şeylerle karşılaşmaktan harbiden usandım. Bunun gibi birkaç şey daha vardı: "İnsanlar kıyafetleriyle karşılanır, karakterleriyle uğurlanır." gibi. Höh dedim ya, yeter bu kadar klişe aforizmalar. Hele hele ilkokulda öğretilen "Sabrın sonu selamettir." atasözüne hiç girmiyorum bile. Dilek Hanım bu yazdıklarımı okur da üzülür diye çekiniyorum, hatta "Acaba yazmasam mı?" diye düşündüm lakin eleştiriye açık bir insan olduğunu düşündüğüm için yazmaya karar verdim. İçerisinde hakaret olmadıkça eleştiriye açık olmalıyız. Son olarak ne yalan söyleyeyim, kitaptaki bot hikayesi ve pavyona düşen (!) komşu kızı hikayesi tamamen uydurmaca gibi geldi. Tabi uydurmaca olsa ne olur, olmasa ne olur orası ayrı bir konu. Bu kitaptan da anlıyorum ki bir ürünün pazarlanması her şey demek. Bu kitabı "Çok satanlar listesinde" görmeseydim, almazdım bu kitabı. Güzel reklam yapılmış.
Sabırlı Aileler Merhametli Çocuklar Yetiştirir
Sabırlı Aileler Merhametli Çocuklar YetiştirirDilek Cesur · Yediveren Yayınları · 2020394 okunma
·
191 views
H.Ozer okurunun profil resmi
Teknik bilgiler iceren kitaplar daha cok akademisyen ve bu alanda uzmanlik yapmis psikologlarin,psikaytrlarin yazdigi kitaplar oluyor..cok satanlar degil..Ben ozellikle psikologlarin tavsiye ettigi kitaplari alip okumaya calisiyorum ki kitabi bulmakta zorlaniyorum hatta baskisi olmayan kitaplar oluyor...bizim milletimiz daha cok sohbet tadinda kitaplari okuyor..teorik bilgilerin oldugu nice guzel eserlerden cogu insanin haberi bile olmuyor... cocuk egitimine omrunu adamis nice guzel insanlarimizin isimlerini bilmezken bir kac kursa gidip belge alanlarin kitaplari milyon satiyor..(Dilek Hanimi kasdetmiyorum elbet) malesef bu bizim gercegimiz...bu arada kitapla ilgili Pavyona dusen kız bolumunun gereksiz oldugunu dusundum ama uydurma oldugunu degil.. Saygilar..verimli okumalar...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.