Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Amacın Evrimi
A.Shchopenhauer, Mutlu Olma Sanatı isimli kitabında, Hayat Kuralı No.2 başlığı altında şu tespite yer vermiş: ''Hiçbir şey kıskançlık kadar uzlaşmasız ve acımasız değildir. Yine de kıskançlık uyandırmak için elimizden geleni yaparız.'' Bütün Sosyal Medya hesaplarımı kapatma kararımdaki etkenlerden biri, bu düşünce temelliydi. Ulaşılan her başarı, yapılan her aktivite; yenilen yemekler, sevgiliye sahip oluş :), yapılan geziler ve hatta kendine bile ait olmayan doğanın bir parçası, tüm bunlar bizim kendi ruhumuzu eşsiz bir şekilde doyurabilecekken içimizdeki şeytanın dürtüklemesinin neticesinde Sosyal Medya'da sunulup birden başka bir amaca dönüşüveriyor. İnsan, alacağı hazzın oldukça fazla bir miktarından mahrum kalmasıyla birlikte, kötücül sınıfında yer bulabileceğimiz dürtülerini besleyip büyütmüş oluyor. İkinci bir neden ise Epikuros öğretisi olan; elindekiyle mutlu olabilme, - mantık çerçevesinde- ulaşılması mümkün olmayan şeylerin hayalini kurup boş yere iç çekmemeyle alakalı. (Buradaki hayal kurma, mantık çerçevesinde bulunanları tenzih eder; hayal gücü tabii ki kısıtlanmamalı.) Ama sorun şu; peki bu iletiyi yazdığım sosyal mecra da aynı kapıya çıkıyor mu? Fark olarak; burası, kişileri amacına uygun şekilde yönlendirerek ruhun -tabi eğer varsa-, yani beynin insancıl kısmını doyuruyor sanırım. Ve hiçbir şey için de iç çektirmiyor, ego peşinde koşturmuyor. Mütevazılığında kavrulup gidebilirsin yani. Fiziki görüntüleri asgari seviyeye indirgeyerek sosyalleşebilir, duygularını paylaşabilir, özgürce dolaşabilirsin. Hele ki aklından geçen, kesikli akan o yakalayamadığın düşünceleri, hisleri, cümleleri paketlenmiş halde bulduğun kitaplardaki alıntıların arasında olmak... Neyse, en azından ‘’Önünde ne çok kimsenin olduğunu görürsen ne çok kimsenin de arkanda olduğunu düşün.’’ (Seneca, Ahlak Mektupları) cümlesini içselleştirerek avunabiliriz. Nefs ve iradesiyle gurur duyabilene ne mutlu…
··
15 görüntüleme
Hurşide Yıldız okurunun profil resmi
Kısaca ulaşamayacağın şeyleri hayal ederek mutsuz olmak yerine elinde olanın kıymetini bil ve senden iyi ve ileride olanları gördüğünde üzülmek yerine gerinde olanları düşün ve kendini mutlu et diyebilir miyiz?
Olkan Ogün okurunun profil resmi
Fakir edebiyatı yapmamakla birlikte, evet, diyebiliriz. 😁
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.