Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Ölmekten daha çok, iyileşmek için çırpınıyordum. Yaşamın gölgesinin çekildiği kıyıda durup sahili gözlemek ya da ne yapacağını bilmeden öylece durmak, kımıltısız. İyi mi olacaktım, kötüleşip yiyecek miydim? Hastalığımı, virüsümü, mikrobumu daha fazla hastalık içinde eritecek, ayı öldürüp güneşin üzerine tüneyecek, tam tersine önce güneşi boğazlayıp sonra ayın ayak basılmamış kraterlerine mi serecektim? Ne yararlı, ne kahraman... Ne bir yarayı yalamış ne kendini temizlemiş. Yokluğunu varlığının kıçına takmış. Tokadın bini bir. Ne bir arabayı çekebilir ne sürüden ayrılabilmiş. Uzanıp ağaçların en lezzetli dallarını tadamamış, kalçalarda kızarıklıklar bırakamamış, küçülüp yeniden doğrulamamış, koltukaltları tüylü kadınların yatağına girememiş, donunu cesaret edip gösterememiş kimseye. Çıplak oturamamış kanepede, uzanıp kadehini alamamış orta sehpasından. Kazıtamamış saçlarını, berber koltuğunda abi ne yaparsanların fark etmezliğine gömülmüş, ilk gelen otobüse binip alakasız duraklarda inmiş. Ciğerinde büyüyen mantara karşı koyamadan kabullenmiş ölmek bu kadar kolaymış ya, dua etmekten bile.
··
26 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.