Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

136 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 saatte okudu
“İnsan özgür doğar, oysa her yerde zincire vurulmuştur.” Çokca etkilendiğim kitabın incelemesi ile sayfalarınızı işgal etmeye geldim.Geldim derken yeni tesislerden çıktım.Güzel bir yolculuk sürdü. Tesis ne oluyor derseniz? J. J Rousseau okuma ve anlama yolculuğu. Yazarımız esere şöyle bir giriş yapmış ;Sosyalizmin tesisinden elde edilecek belli başlı kazanç, hiç şüphesiz, bunun bizleri o pek sıkıcı şeyden, başkaları için yaşama zorunluluğundan kurtarması olacaktır ki, halihazırdaki gidişatta, bu hemen hemen herkesin üzerine bir heyula gibi bir şey. Orada kastedilen Sosyalizm tesisinin sahibi Wilde ve ben ise o tesislere giriş yapmış bir yolcu. Bu yolculuk esnasında, en çok beğendiğim bu tesislerde düşünce darağacımı daha da genişleten yazarın düşüncelerine ortak oldum. Okuyun, okuyun lütfen okutunda. Ne düşünüyorsanız düşünün ama bu kitabı bir kere okuyun. Ben ilk kez okuyuşumun ardından,birkaç daha okuyacağım bu eseri. Hayat sahası denilen alana en iyi şekilde yaymak için. Hiçbir zaman tesiri geçmeyecek bu eserin içeriğine ve fikirlerine gelelim.
Sosyalizm ve İnsan Ruhu
Sosyalizm ve İnsan Ruhu
ilk kez 1891 yılında yayınlanmış. Bi hayli zaman geçmiş üzerinden. Yayınlandığı dönemin ortamına bakarsak ülkeler arası çatışmalar, sanayi devrimi ile toprak sömürgeciliği yapan birçok devlet... İrlandalı bir adam çıkıp Bireysel Sosyalizm'i savunan görüşleri paylaşacak, kitabı okurken bu adam “kurşuna kafa atmış ” dedim kendi kendime. Düşünün, her yerde sömürgecilik baş gösterirken, biri çıkıp diyorki emperyalizm değil, bireysel sosyalizm olsun. İşi pek kolay olmamıştır tabi, malum otorite ne derse o olur. Şöyle devam edelim ;diyor ki siz otoriteler, yoksulluk sorununu yoksulları hayatta kalmalarını sağlayarak çözmeye çalışıyorlar; ya da çok daha ileri bir ekolün yaptığı gibi, yoksulları oyalayarak. Burda insanlara, tıpkı köle sahiplerinin, kölelere yaptığı gibi bir şey. “Sanatta, halk, genelgeçer olanı seçer.” Sanat ve sosyalizm İlişkisine böyle değinen yazar, toplumun meşrulaştırdığı yani en iyisi olarak seçtiği sanaat eserine eleştirenlerini eksik etmiyor. Bunu bir hastalık olarak tanımlıyor. Sosyalizmi kişi ve ruh açısından yorumları ile devam eden yazar şöyle diyor ;Üç çeşit despot vardır :beden üzerine zorbalık kuran, ruh üzerine kuran ve beden ile ruh üzerine kuran. Despotları ise şöyle betimliyor ;beden üzerine Prens, ruh üzerine papa, beden ile ruh üzerine despot kurana ise halk denilir, diyor. Sosyalizmi ve birçok alanı, iğneleyici mizahı ile ilişkiler kurduran yazar, bireysel sosyalizm destekcisidir.Bireyseelliğe sıkıca inanan yazarımız, neden sosyalizm sorusuna ithafen şu yanıtları verir ;Sosyalizm yoksulluk sorununu, Bilim hastalıkları ortadan kalktığında, duygusallık düşkünlerinin alanı daralacak, insanın sempati alanı genişleyecek, insan daha sağlıklı ve içten olacak. Rousseau genel anlamda şöyle düşünür ; Genel İrade, bütün topluluk ve bütün devlet için en iyi olan şeydir. İnsanlar korunma için birlikte yaşamayı seçtiğinde, görünüşe göre özgürlüklerinin çoğundan da vazgeçmeleri gerekir. Hobbes ve Locke da aynı şekilde düşünmüştü. Geniş bir topluluk içinde yaşarken gerçekten nasıl özgür kalabileceğinizi anlamak güçtür. İnsanları kontrol edecek yasalar, davranışlarını sınırlayacak kurallar olmak zorundadır. Ancak Rousseau, bir devlet içinde yaşayan bireyin, hem özgür olabileceğine hem de devletin yasalarına itaat edebileceğine inanır ve bu özgürlük ve itaat düşüncelerinin, karşıtlık içinde olmak yerine birleştirilebileceğini düşünür. Bir alıntı ile incelememi bitirebilirim ;“Bazı insanlar “vardır” o kadar.”Kesinlikle okuyun, okutun. Keyifli okumalar dilerim.
Sosyalizm ve İnsan Ruhu
Sosyalizm ve İnsan RuhuOscar Wilde · Metis Yayınları · 20161,226 okunma
·
1 artı 1'leme
·
1.279 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.