Gönderi

79 syf.
·
Not rated
·
Read in 24 hours
Engereklerin, çıyanların, aşımıza ekmeğimize göz koyanların,cellatların, halden bilmezlerin, ferman yazan yazıcıların, dört yanımızı sarıp sarmalamış puştların, fırsatçıların, çıkarcıların, fesatların, katillerin, katliamcıların, kan emicilerin, sömürenlerin, alın terimizi emeğimizi gasp edenlerin,cennete gitmek için dünyayı cehenneme çevirenlerin yarattığı acıları öfkeye, öfkeyi isyana, isyanı dağlara taşıyan Ahmed Arif seni yüreğinden öpüyor ve saygıyla selamlıyorum. Nazım Hikmet'in metropollerdeki çığlığı, Ahmed Arif'le dağlarda, ovalarda, kırsalda buluşur. Her satırından bir mısra, her mısrasından bir şiir, her şiirinden bir roman yaratılır. Çevirdiğiniz her sayfada acı bir olayı anlatan mısraların altında ezilip, yüreğinizde biriken öfke ve isyan gözlerinizden bir yağmur seli gibi akmaya başlar. Nasıl akmasın ki. 33 kurşun şiirinin hikayesini biliyor musunuz? '' 30 Temmuz 1943 günü Van'ın Özalp ilçesinde 33 Kürt köylüsü, gözaltında tutuldukları sınır karakolundan alınır ve içlerinden 32 si kırsal alanda kurşuna dizilerek öldürülür. Katliamdan kurtulan tek kişi bir taşın arkasına gizlenmiş ve cinayetleri başından sonuna kadar izlemiştir. Suçları ise sınırı izinsiz geçip hayvan ticareti yapmak.. Özalp sulh mahkemesi sanıkları suçlu bulmaz ve serbest bırakır. Ancak bu iş burada kalmaz. Artık olaya 3.Ordu Müfettişi Mustafa Muğlalı karışmıştır. Muğlalı 24 Temmuz günü Van'a ulaşır ve daha orada generallerle yaptıkları toplantıda bu köylülerin yeniden gözaltına alınıp öldürülmesi kararı alınır.'' Aradan yıllar geçer Muğlalı 1950 ler de idam cezasına çarptırılır. bu ceza 20 yıl hapis cezasına çevrilir. Tarihe de bu olay Muğlalı olayı olarak geçer. Kanlı tarihimize. '' Turna sürüsü değil bu Gökte yıldız burcu değil Otuzüç kurşunlu yürek Otuzüç kan pınarı Akmaz Göl olmuş bu dağlarda. '' Bu acıyı bu katliamı anlatacak bir cesur kalem lazımdı oda Ahmed Arif oldu. Mehmed Uzun diyor ya; " İsyanları ve başkaldırıları hep bu kadere'' diye... Ahmed Arifler, Nazım Hikmetler, Mehmed Uzunlar, Yaşar Kemaller terk etti bizi, kim yazacak şimdi küçükken el salladığımız uçakların bombaladığı Roboskili çocukları? Sevdalıysanız, yüreğinizde yanan bir aşk ateşi varsa, yarinden ayrı düşmüş sürgün edilmiş kocaman kocaman özlemleriniz varsa, yoksulsanız çiyanların engereklerin pençelerinden kurtulamıyorsanız, katledilmiş ve katledilmekte olan bir halkın kendisiyseniz, fermanınızı yazan alçak ellerin taktığı kelepçeler sizi demir parmaklıklar arasına tıkamışsa, ya da bir hiçseniz, indirin tozlu raflardan Ahmed Arif'in Hasretinden Prangalar Eskittim kitabını, sığınılacak bir limandır. Sevdanızıda, özleminizide, öfkenizide, hep diri, hep canlı tutar. Ben diyeyim yirmi siz deyin otuz kez okumuşumdur bu kitabı. Bazen okumaktan korkar, bazen ise okumak için saldırırım sayfalarına. Kavga ederim mısraları ile. İsyan ederim, insan soyunun insanlıktan bu kadar çıkabilecek olmasına. Özlerim, kimi özlediğimi bilmeden ''birilerini'' tanımadığım bir tendir. Bazen susarak, sessiz özlerim. Bazen bağırarak çağırarak özlerim. Bazen demir parmaklıklar arkasından özlerim, gökyüzünü, tanımadığım sevgiliyi. Bazen tecritte hasta bir tutsak olurum, özlemlerimi de sevdamı da tutsak ederim, yüreğimin en derin yerine. Fermanımı yazan cellatlar sadece bedenimi tutsak eder, teslim alamadıkları düşüncelerimi '' dar ağacına '' çekerim, kendimi yargılarım, düşüncelerimi, fikirlerimi, vicdanımı, kararmaya ramak kalmış yüreğimi, yargısız infaz eder,darağacını kurar, tekmeyi kendim atar, cellada bırakmam işimi, mezarını kazar, gömerim. Çekilirim bir kenara otururum, sığınırım yine Ahmed Arif'e mezara gömdüğüm bütün duyguları, düşünceleri,acıları, hüzünleri, özlemleri, tanımadığım sevgiliyi, uykusundan uyandırır, sessizliği bozarım. İşte o zaman korkun benden derim... '' Defterler dolusu şiirim vardı. Gecede 8-10 sayfa yazardım. Elbette kaliteli olanı vardı, olmayanı. Her biri bir kızda kaldı. Bir çoğu da poliste. Geri alamadım, vermiyorlar. ''
Hasretinden Prangalar Eskittim
Hasretinden Prangalar EskittimAhmed Arif · Bilgi Yayınevi · 196839.9k okunma
·
701 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.