Gönderi

Bir Adalet Partisi yüksek idarecisi, Mahalli Seçimler için yaptığı radyo konuşmasinda, babayiğitçe şunu diyordu: “Bazıları bizdeki zenginleri Kırk Haramiler gibi tasvir ediyorlar; canım, her memlekette zengin, fakir bulunmaz mı?" Bulunur ama başka memleketlerin zenginleri, Milli Geliri ve yoksulların gerçek yaşama standardını nispeten olsun arttırmadıkça kendi milyonlarını yığmamışlardır. Bizde tersine; Milli Geliri 7 yılda hemen hiç arttırmaksızın milyonerler yetiştirilmişse, buna kaç Haramiler demeli? Onu da Beyannameleri söylüyor. Milyonerlerimizin 7 Demokrat Parti yılında millet zararına 5 ila 15 kat çoğalmaları korkunçtur. Ama, bu çoğalış nominal ve nispidir. Sayı bakımından milyonerler 819 kişiden 4211 kişiye, mültimilyonerler 4 (dört) tüzel veya gerçek kişiden 63 kişiye ancak çıkmışlardır. Sırf sayıları bakımından Gelir Beyannamelileri içinde milyonerler yüzde 1'den 2'ye, mültimilyonerler yüz binde 6'dan 33'e çıkmışlardır; tüm Türkiye nüfusu içinde ise 1952 yılı milyonerler bir milyon kişimizde 3 kişi iken, 1959 yılı 2 kişi olmuşlardır; mültimilyonerlerimiz de 1952 yılı on milyon kişimiz içinde 1 kişi iken, 1959 yılı 2 kişi olabilmişlerdir. Şimdi 2 milyoner yetiştirmek için 1 milyon Türkü, 2 mültimilyoner yetiştirmek için 10 milyon Türkü Demokrasi adına hem de haraca bağlayıp soyup soğana çevirmenin adına Haramilik mi, helâlcılık mı denir? Demokrat Parti Çağı (Adnan Menderes Dönemi), Parababaları için elbet “Altın Çağ” olmuştur; ve o çağda, milyonerliğin davulu elbet kuru kalabalıkların kulaklarının tozlarını patlatarak, ceplerindeki metelikleri gibi, vicdanlarındaki oyları da çalmayı bilmiştir
··
5 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.