Dün... Bugün... Yarın... ☪
Bazen Avrupanın, dünyanın kangren olmuş bir organı olduğunu düşünürüm nedense.
Tüm kaos, savaş ya da açlık, sefalet Afrika ve Ortadoğu da yaşanırken neden Batı kangren olsun ki değil mi? Ama eğer ki kaosun yaşandığı yerden ziyade ortaya çıkaranı, sebep olanı arıyorsak, doğru adresin orası olduğunu görüyoruz.
Hiç şaşmıyor rota!
Sanayi geldi, makina geldi, üretim arttı...
Eee hammadde sorunu nasıl nasıl aşılacak?
Peki ya pazar oluşumu nasıl saglanacak?
İşte kaosa temel oluşturan nedenlerin başı bu sorular. Hammadde mi yok? Sömürelim...
Pazar mı oluşturulacak? Devletlerin muhtaç hale gelmesi için onları oyun dışı edelim...
En önemlisi de borca sokalım kendimize muhtaç hale getirelim.
Bahsedilen tüm bu senaryolar yaşandı, yaşanıyor ve yaşanacak.
Yani 
Cemil Meriç aslında 17,18 ve 19. yy. bazında ele alırken bu dünya kaosunu, zamansal bir genellemeye ulaşarak yarının da dünden farklı olmayacağını ortaya koyuyor. Dün hammadde, bugün yakıt yarın da su savaşları veya nicesi.
Aslında vurgu yapmak istediği tek nokta insanın insanlığını unuttuğu bu dünyada ekonominin tanrı rolüne girerek, insanları kendine nasıl kul ettiği...
Tüm bu oluşturulan sistemlerin başı yönetimler çıkmazı. Şekilleri farklı olsa da ortak noktaları insan aklının bir ürünü olmaları.
Peki insan aklından çıkan bu yönetimler neden insanlara hayatı zindan eden kurallar duvarıyla örtülü?
Kendi ürettiği sistemin kurbanı olmak dedikleri şey tam da bu işte.
Fikirleri dönemin şartlarını iyileştirme, daha doğrusu günü kurtarma odaklı olunca sanırım ileriye yönelik hep bir açık ve bir bozulma söz konusu oluyor.
Nasıl düzelir dersek..? Biri yıkılır, biri kurulur, bir diğerinin üzerine yamalar yapılır, açıklar kapanır, yeni yeni açıklar ortaya çıkar derken bu döngü sonsuza dek böyle sürer.
Yani kitap bize geçmiş yüzyıl analizi yapıyor ama pek bir farkı olmayan günümüze hatta geleceğe dair de, güçlerin yer değiştirdiği fakat çıkarların her zaman kişisel olduğu bir düzenin şemasını sunuyor.
Bu şema da başrol ise cinayetler, ölümler, savaşlar, çıkarlar, hileler ve daha nice sayamadığım insanı insanlığından eden unsurlar.
Tüm bunlara rağmen yaptığımız tek şey her zaman bahanelere sığınmak. Sebep aramak yerine sorun kökenine dair yapıcı davranmak gibi akli melekelerimizi kullanmaktan aciziz.
Cemil Meriç tahlilleri ile dünü bugünden, bugünü de yarından farksız kılan unsurları akıcı bir dille okumak keyif vericiydi. Tavsiyedir ✔
·
2 artı 1'leme
·224 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.