Aşıklar Delidir (Amantes sunt amente) ya da Yazı Tura, Ayfer Tunç’un 2018 yılında çıkan son romanı. Adı gibi kelime oyunları ile dolu neşeli bir kitap- demek isterdim ama kitabın sonuna kadar melankolinin, dramın gözüne gözüne vuruyor Ayfer Tunç. Kitaptan önce incelemelere bakan biriyseniz bazı kelimeler gözünüze batmıştır büyük ihtimalle: “ İlmek ilmek dokumuş, mükemmel kurgu, bu bir aşk romanı değil, farklı yazım tekniği, muhteşem dil kullanımı, ilk bölüm akmıyor Daha önceki incelemelerde Ayfer Tunç hakkında; yeni şeyler denemeyi seven, cesur bir yazar – hatta- Türk edebiyatının en iyi kadın yazarlarından birisi gibi tanımlamalarda bulunmuştum. Şu anda, kendisinin ismini ilk defa bu kitapla duymuşsanız, öncelikle Aziz Bey Hadisesi, Saklı/Evvelotel, Suzan Defter gibi hikaye/novella’larına ya da Kapak Kızı , Yeşil Peri Gecesi, Dünya Ağrısı gibi romanlarına göz atmanızın daha mantıklı olacağını düşünmekteyim. Evet yeni şeyler denemesini seven birisi Ayfer Tunç, bu kitabı da yazı/tura diye iki ayrı kısma ayırmış- yazı bölümleri (1,3,5,..) erkek kahraman tarafından anlatılmış ve kitabın ilk kısmını oluşturuyor. Tura bölümlerinde ise (2,4,6,..) ise tam tersi kadın kahraman konuşuyor kitabın ikinci kısmında. Sonda ise beraber ve solo kaygıların bulunduğu bir final bölümü mevcut. Suzan Defter’de de tamamen aynı olmasa da benzer bir yöntem kullanmıştı yazar. Ben bir baştan bir sondan okudum kitabı , isteyen normal olarak da okuyabilir ama zaman akışına nispeten daha uygun böylesi. Gerçi bolca flashback (edebiyatta analepsis’miş yeni öğrendim:) var kitapta. New York ve İstanbul’da geçen kurguda iki ana karakter mevcut Umut ve Sanem. Başlangıçta yolları kesişen karakterlerimizin öyküleri bölümler boyunca – yukarıda bahsettiğim gibi- flashback’lerle anlatılıyor. Herkesin bir derdi var haliyle , Umut’unki amansız bir hastalık (Kitapta ismi geçmese de Huntington hastalığı olduğu anlaşılıyor) Sanem’inki ise geçmişin gölgesi. Hikayenin başında tanışan iki aşığımızın kısa süreli birlikteliğini New York sahnesinde anlatıyor yazar. Daha sonra Umut İstanbul’a dönüyor ve kitabın sonuna kadar olaylar yavaş bir şekilde akıyor. Aslında kısa dönemli bir hikaye ama anılar bolca dolduruyor araları. Sonlara doğru her iki hikayeye de birer twist eklemiş Ayfer Tunç. İkisinin de ortaya çıkışı kendisini belli ediyor ve yeterince etkili değil. Biraz yapay geldi bana, bir parça Yeşil Peri Gecesi havası katmak istemiş galiba kitaba ama farklı bir roman bu aslında. İki karakter dedim ama yan karakterler de oldukça iyi kotarılmış bence, yeterince derinlik verilmiş, o açıdan okuduğum diğer romanlarına göre daha başarılı buldum “Aşıklar Delidir”i . Bu romanda da bolca haşır neşir oluyorsunuz google’la; şarkılar, filmler, çiçekler, yerler, vb. bir çok gönderme var kitapta, postmodern bir eser olarak da değerlendirilebilir yani. Ama kitabı okurken twitter’da zaman geçiriyormuşum gibi geldi ara sıra, bolca aforizma +internetten yapılan alıntılar, birinci tekil şahsın zaman zaman ajitasyon seviyesine çıkan yoğunlukları kurguya kendimi tam olarak vermeme engel oldu bazen. Yine de kötü bir kitap diyemem Aşıklar Delidir için. Sonuçta üslup, dil kullanımı -Ayfer Tunç’un en önemli özelliği zaten- her zamanki gibi mükemmel. Bazı klişeler dışında güzel bir kurgu var. Tahliller de çok iyi. Hatırladıklarım şimdilik bu kadar. Ayfer Tunç’u seviyorsanız ya da farklı bir roman okumak istiyorsanız ya da sadece ağlamak istiyorsanız güzel bir roman. İyi okumalar.

Aşıklar Delidir ya da Yazı TuraAyfer Tunç · Can Yayınları · 20182,812 okunma

··

1.201 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Erhan