Gönderi

216 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Ted Bundy, 100'den fazla kadını öldürdüğü kabul edilen, öldürdüğü kadınların çoğuna aynı zamanda tecavüz eden, nekrofili; fakat bunların yanında espritüel, zeki ve eğlenceli olan, dünyanın bir numaralı seri katilidir. Suç psikolojisi ve seri katil uzmanı yazarımız Arkın Gelişin ise ele aldığı bu eserde, seri katil denince akla ilk gelen Ted Bundy'yi araştırmış. "Suç psikolojisi ve seri katil uzmanı" nasıl olunur, açıkçası bilemiyorum; ama yazarın iyi bir seri katil incelemesi yaptığını daha incelemenin en başında söylemek hata olmaz. Öncelikle toplumun seri katillere duyduğu ilgi gerçekten hayret verici. Yanlış anlaşılmasın, sadece bizim ülkemizde değil, dünyanın her yerinde seri katiller popülerdir. İnsanlık, seri katillerden hem korkar hem de içlerinde seri katillere karşı engellenemez bir merak ve ilgi besler. Bu ilginin onların son derece zeki birer yaratık olmalarından kaynaklandığını düşünüyorum. Keskin bir zeka karşısında kayıtsız kalmak çok zordur. Seri katillerin özelliklerini incelemek gerekirse, seri katiller cinayetlerini titizlikle planlar, gerçek kimliğini her zaman gizli tutar ve gerçek kimliğini sadece öldürmek üzere olduğu kişiye açıklar. Zira öldürmek üzere olduğu kişinin artık sahibi konumundadır ve onun üzerinde müthiş bir egemenliği vardır. Böylece gerçekte kim olduğunu kurbanına açıklamak ona gizli bir haz verir. "Cinayet işlemek sadece cinsel ya da şiddet unsuru değil. Kurbanınıza sahipsiniz o anda. Onun bir parçası oluyorsunuz. İçinde tükenen son nefesi hissedebiliyorsunuz. Gözlerinin içine bakıyorsunuz. Böyle bir anda Tanrı'sınız." Aslında seri katiller, toplumda fazla dikkat çekmeyen, hatta pasif denebilecek kişilerdir. Arkadaşları ve akrabaları tarafından "normal" bir tip olarak tanımlanırlar. İçlerine kapanıktırlar, mutsuz bir görüntüleri vardır ve çoğunlukla hayattan zevk almaz bir görünümdedirler. Bu özellikler, onları daha tehlikeli ve çözülmesi daha güç hale getiren özelliklerdir. Son özellik olarak ise, seri katillerin neredeyse tamamında bastırılmış bir cinsellik veya cinsel anlamda aşağılanma hissinin baskın olduğunu söyleyebiliriz. Zaten seri katiller birçok cinayeti de cinsel anlamda doyuma ulaşmak için işlerler. Peki "normal" bir insanı, katil olmaya iten nedenler nelerdir? Toplumun bundaki payı nedir? Yetiştirilme şeklinin, pornografinin, alkolün ve çocuk yaşlarda uğranılan cinsel istismarların etkisi var mıdır? Aklı selim ve empati yeteneğini haiz her insanın bu soruları sorması gerektiğini düşünüyorum. Maalesef kamuoyu bu konular üzerinde araştırma yapmaktan pek hoşlanmaz. Suçlunun geçmişte yaşadığı travmalar, şiddet içerikli yayınlar ve çocukluk döneminde uğranılan haksızlıklar dikkate alınmaz. "Oysa onlar da bizim toplumumuzun çocukları değiller mi?" "Biz seri katiller, sizin evlatlarınız, sizlerin eşleriyiz. Biz her yerdeyiz. Ve yarın sizin çocuklarınızın çoğu yine ölecek." Psikologlara göre, seri katillerin tedavisi mümkün değildir. Bu tip suçlular, serbest bırakılırsa yeniden aynı suçları işlemeye devam ederler. Çünkü onların eylemini destekleyen en önemli unsur, suç işledikleri anda aldıkları hazdır. Seri katillerin devlet tarafından cezalandırılarak "düzeltilmesi" ve "iyileştirilmesi" mümkün değildir. Peki bu durumda seri katillerin ölüm cezasına(idam) çarptırılması mı gerekir? Bu soruya herkesin cevabı farklılık gösterebilir. Ben sebebi her ne olursa olsun, bir insana ölüm cezası verilmesine karşıyım. Bizim insanlar olarak devlete verdiğimiz yetkinin içerisinde öldürme yetkisi yoktur. Bu noktada kitaba yeniden dönecek olursak, Ted Bundy, Amerika'nın çeşitli eyaletlerinde seri cinayetler işleyen, buna karşın kendisine büyük bir hayranlık duyan kitlenin de bulunduğu zeki bir seri katildir. 2-3 yıl içerisinde resmi 36 cinayete imza atmış, gayriresmi 100 cinayetin sorumlusu olarak gösterilmektedir. Tutuklanması, iki kez hapisten kaçması, mahkemede takındığı tavır ve dava süreci gerçekten ilgi çekicidir. Zekası, yakışıklılığı ve güçlü mizah duygusu ile herkesi kendisine hayran bırakan bu seri katil mahkeme huzurunda kendi avukatlığını dahi yapmaya çalışmış. Hatta ona ölüm cezası veren hakim bile zaman zaman hayranlığını dile getirmekten çekinmemiş. Bu arada Ted Bundy mahkemede hiçbir zaman hakkındaki suçlamaları kabul etmemiş ve aslında hakimin önünde ona ölüm cezası vermek için ciddi bir somut delil de bulunmamıştır. Kurbanların üzerindeki diş izlerinden, tanık beyanlarından, jürinin yönlendirmesinden ve medyanın bastırmasından dolayı hakkında ölüm cezası verilmiştir. Bir kimse hakkında ölüm cezası verilecekse, tüm delillerin somut olması gerekir... Tabii Ted Bundy kendisine verilen ölüm cezasını geciktirmek veya ortadan kaldırmak için elinden gelen her şeyi yapmıştır; fakat karşısındaki topluluk inanılmaz güçlüdür ve Ted Bundy'nin zekasının da sınırları vardır. Ölmeden önce tüm suçlarını itiraf ettiği (İtiraf etmesi demek, suçları işlediğine yönelik bir kesinlik içermez. Strateji değişikliği olarak yorumlamak lazım.) bir röportajda bu hale gelmesinin nedenini çocukken okuduğu ve şiddet içeren porno dergileri olduğunu söylemiştir. Bu konu da dikkate değerdir. Ted Bundy'nin inanılmaz cazibesi, yakışıklılığı ve zekası, Amerikan kadınları tarafından dava sürecinde fazlasıyla değer görmüştür. Kadınlarla yapılan röportajlarda, ondan korktuklarını; fakat yine de çekici bulmaya devam ettiklerini söylemişlerdir. Hatta dava sürecinde bir kadın ona aşık oluyor ve Ted Bundy duruşma esnasında o kadına evlenme teklif ediyor. Tabii kadın da hemen kabul ediyor. Kadının Ted Bundy'yi ziyarete geldiği zamanlarda cinsel ilişkiye giriyorlar ve Ted'in bu ilişkilerden birinde kız çocuğu oluyor. Böyle bir adamın "kız çocuğunun" olması da -onlarca genç kadının yaşamını elinden aldığı düşünüldüğünde- sanırım bir hayli düşündürücüdür. Ted Bundy ile ilgili Netflix'te 4 bölümlük bir belgesel de bulunmaktadır. Belgeseli izledim ve gayet yararlı buldum. Özellikle mahkeme sürecini ve Ted Bundy'nin canlı hallerini izlemek benim için bir hayli ilgi çekiciydi. Tabii belgeselde Ted Bundy'nin psikolojik durumundan ziyade dava sürecine yoğunlaşılmıştı. Kitapta ise Ted Bundy'nin psikolojik tahlillerine fazlasıyla yer verilmiş... Açıkçası Ted Bundy, keskin bir zeka karşısında kayıtsız kalamayan beni bir hayli etkiledi. Bir seri katilin beni etkileyeceğini asla düşünmezdim. Fakat her geçen gün şu dünyada yeni şeyler öğreniyoruz... Seri katilleri tanımak ve dünyanın ilk seri katilini derinlemesine incelemek istiyorsanız bu eser, bulabileceğiniz en iyi eserdir.
Bir Seri Katilin Anatomisi
Bir Seri Katilin AnatomisiArkın Gelişin · Herdem Kitap · 2014191 okunma
··
701 görüntüleme
Kaan okurunun profil resmi
Eline sağlık Semih, zevkle okudum. Gerçekten ilgi çekici karakterler seri katiller. Tecavüz ve benzeri olaylar olduğu vakit anlık idam olsa isteği geliyor olsa da mantıklı yaklaşınca, idam cezasının ben de olmamasindan yana oluyorum. Bununla birlikte bu seri katiller örneğindeki gibi ömür boyu hapis yatacak insanların kendilerinin ölmek isteme talepleri olursa bunların olumlu karşılanip karsilanmama noktasinda fikrin nedir? Tabi bunu biraz daha genisletirsek hastalık nedeniyle çok hasta olan ve acı duyan birinin benzer talebi, daha da genisletirsek ben yaşamak istemiyorum, otenazi seçeneği olmalı diyenler konusunda fikrin nedir.
1 önceki yanıtı göster
Semih Doğan okurunun profil resmi
Teşekkürler Kaan. Tecavüz ve cinayet olduğunda ben de bazen senin gibi düşünüyorum. Ertesi gün sinirim geçince daha aklı selim düşünüyorum :) Sorduğun sorulara karşı mantığım tamamen şöyle çalışıyor: Eğer talepte bulunan kişinin akıl sağlığı yerindeyse ve ölmek istiyorsa, acı çekmeden ölmesine izin verilmeli.
9 sonraki yanıtı göster
Ayşe* okurunun profil resmi
Seneler önce
Olağan Psikopatlar
Olağan Psikopatlar
kitabını aynı senin incelemende yazdığın gibi büyük bir merak ve ilgiyle okumuştum. Dediğin doğru sanırım bu tarz seri cinayetler işleyebilecek kadar ustaca zekaya sahip insanlar, insanda içgüdüsel olarak merak ve belki de ilgi uyandırıyor. Sana şu noktada katılmıyorum, belki sen bir hukukçu gözüyle değerlendiriyorsun bunu ama ben sıradan bir vatandaş olarak tecavüzcülerin, şiddete meyilli kimselerin yaşam hakkını savunmuyorum(!) Benim adalet anlayışım göre, bir bebeğe tecavüz eden bir alçakla, bir hayvana tecavüz eden bir alçakla, bir kadına, bir erkeğe tecavüz eden bir alçakla aynı dünyada, aynı havayı solumamak isteği üzerine kurulu. İdam edilsin ya da edilmesin, kesinlikle topluma kazandırılamayacağını mümkünse gün yüzü görmeden zindanda çürümesini tercih ederim. Günlerdir aylarca bir kız çocuğunu alıkoyup tecavüz edip, ölmesine sebebiyet veren alçağın haberini okuyoruz, ne yani bu mu adalet? Bana bıraksalar onu cinsel organından vururum gözümü bile kırpmam. Kimse bana insan hakları falan demesin valla, son yıllarda öldürülen kadınların hesabını soran bir örgüt olsa ilk üyesi ben olurum! Devletin korumadığı kadınların hakkını savunmak için orman kanunları gerekliyse, orman kanunları uygulanmalıdır! Ben bu konuda çok öfkeliyim, ve yalnız olmadığımı benden milyonlarca olduğunu da biliyorum. Bir kadın olarak, siz erkeklerle aynı şeyleri düşünmeden yorum yazıyor olabilirim çünkü bu toplumda bir kadın olarak ne şartlarda yaşandığını en iyi benim hemcinslerim bilir. Farkettiyseniz seri cinayetlerde bile ölenler çoğunlukla kadın! İşte bu öfkenin bir sebebi daha! Bu ülkeden, bu toplumdan ümidimi çoktan kestim, hiçbir tecavüzcü katilin yaşam hakkını savunamayacak kadar çok ölüm gördüm. Artık yeter.
Semih Doğan okurunun profil resmi
Senin bana katılmadığın noktalarda ben sana katılıyorum aslında. Sadece bazı konularda ciddi çekincelerim var. Örneğin Ted Bundy isimli bu adam, birkaç ufak delille ve medyanın çok güçlü yönlendirmesi ile idam ediliyor. Yani medya ve kamuoyu baskı oluşturuyor. Dava dosyasını okumadım elbette; fakat okuduğum ve izlediğim kadarıyla bu adamın suçlu olduğuna inanıyorum. Buna rağmen dosyada somut ciddi deliller olmadığı için Ted Bundy’nin ölüm cezası alması beni hukukçu olarak tedirgin etti. Yani bir takım güçlü yönlendirmelerle bir insanın canı haksız yere alınabilir. Zira ceza hukukunda %100 kesinlik diye bir şey yoktur. İnsanın “gözümle gördüm” dediğinin bile kesinliği yoktur. Hayal görmüş olabilir, yalan söyleyebilir. Hatta suçlunun bizzat suçunu itiraf etmesi bile yeterli değildir. Gerçeğin bulunması şarttır. Gerçeği bulmak da çok zor bir olaydır. Yani, tek bir masum insanı ölüm cezasıyla cezalandırmaktansa, ölüm cezasına karşı olmayı yeğliyorum. Başka çekincelerim de var ama hepsini yazmayayım şimdi :)
3 sonraki yanıtı göster
Eminkolnikov okurunun profil resmi
Seri katiller öldürmek için öldürmez, açlığını gidermek için öldürür. Benim için sıradan, zeki ve dahi diye sıraladığım 3 türlü seri katil vardır. İncelemeden kopmak istemiyorum bu yüzden Ted Bundy üzerinden birkaç şey yazmak isterim. Ted küçüklüğünden beri zekası ile aile bireylerini şaşırtmış, okulda da yaşından büyük sözleri ile de dikkat çekmiş biridir. Çevresi tarafından sevilen biri olmuş, saygı görmüştür. Seri katillerin bir dezavantajı şudur ki; yaptıkları her türlü şey onlara olağan değil, son derece doğal geliyordur. Yani bunu istediği için değil, açlık duyduğu ve bunu gidermek için mecburi yapıyordur. Elbette geçmişte travmalara giripte bunlara girişinde olmuştur. Mesela Jeffrey Dahmer. Bunun yanı sıra yaptığı işten olağan bir zevk alan ve kurbanın kanını akıtırken orgazm olan seri katiller. Albert Fish de bunlardan biridir. Birini canlı canlı parçalara ayırmadan önce o kadar rahat ve soğukkanlı hareket eder ki, şaşırmamak elde değildir. Bu seri katillerin birçoğu hibristofili yani nakrofilidir. Ted Bundy öldürdüğü kadınları makyajlar, süsler ve sonra ilişkiye girerdi. Bir de seri katillerin en büyük yeteneği şüphesiz ikna gücüdür. Her kim olursa olsun istediği ve arzu ettiği an bunu gerçekleştirebilir. Kişi üzerinde müthiş bir etki bırakır ve hayranlık ardından gelerek evre tamamlanır. Öyle ki Ted'i yargılayan jüri üyelerinden biri kendisine evlenme teklifi etmişti, tuhaf mı? Kesinlikle değil. Son olarak uzatmadan şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki; dahi bir seri katili yakalamak neredeyse olanaksızdır. İstemedikleri, sizinle oynamak istemedikleri ve şüphesiz şüphesiz saplantı duymadıkları (tek zaaf) sürece yakalanmaları hayaldir. Buna rahatlıkla Zodiac'ı örnek verebilirim, Dahmer'i örnek verebilirim ki kendini ihbar etmesine rağmen yakalanmamıştır. :) Unutmamalı, hepimizi katil olarak doğarız sadece bazılarımız buna sadık kalır... Kıssadan hisse üzel incelemeydi hocam parmaklarınıza kuvvet.
Semih Doğan okurunun profil resmi
Sizin yazdıklarınız da çok güzeldi. Teşekkür ederim. Beğenmenize sevindim :)
Bahadır Çavuşoğlu okurunun profil resmi
Güzel bir inceleme olmuş elinize sağlık.Bu arada; Seri Katillere yönelik bu ilgiyi kırmak ve gerçekten ne kadar zavallı olduklarını göstermek için Fatih Akın 2019 yılında Der Goldene Handschuh orjinal isimli Altın Eldiven filmini yapmıştır.İzlemeyenlere tavsiye ederim.
Semih Doğan okurunun profil resmi
Teşekkür ederim Bahadır Bey.
Levla okurunun profil resmi
Güzel bir inceleme olmuş elinize sağlık. 🍂🌿
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.