Piyade sınıfından gelmesine rağmen Tankların operatif potansiyelini von Manstein ile beraber herkesten daha iyi değerlendirmiş, tarihin akışını üstü örtülü değiştiren sıradışı bir adamın sıradışı otobiyografisi. Bir generalin böbürlenmesi değilde ilkeleri olan onurlu bir adamın hayatından bir kesiti izliyorsunuz. Bu tarz adam böyledir. Askerliği, karşındakini öldürme basitliğine indirgemekten ziyade bir sanat olarak gören nitelikleri vardır. Rommel, von Manstein gibi hatta bu listeye Atatürk’ü bile katabilirz. Kitabın en fazla detaylandırıldığı Barbarossa harekatı, ve sonra Ruslar karşısında gerilemenin bir anlatılışı vardır ki, adamı bunaltan şu yaz sıcaklarında okurken ciddi ciddi g.tünüz dondurur (-55 derece nedir amk ). "Bu adamın yerinde ben olsaydım ne yapardım?" sorusunun cevabı kitabın yazarıyla da aynı olunca bu adama olan saygınızda bir kat artıyor. Basil Liddell Hart 'ın Hitler'in Generalleri Konuşuyor 'dan önce bu kitabı okursanız, sağlam bir altyapıyı da kurmuş oluyorsunuz. Ayrıca hiç böyle bir iddiası olmamasına rağmen Hitler gibi bir adamı da 1. ağızdan dinlemektesiniz. Özellikle Der Untergang gibi kültleşmiş bir filmdeki Hitler portresiyle bu kitapta çizilen portrenin aynı olduğunu farketmemek elde değil. Bir noktaya kadar zaferden zafere mimarlık yapan bir generalin, bir noktadan sonra freni patlamış kamyon gibi yıkıma giden bir ülkenin insanlarını kurtarmak için çırpınışlarını görerek bu insana karşı içten içe bir merhamet duygusu beslemeye başlıyorsunuz. Kitabın eksi yönleri de yok değil, kullanılan kağıt kalitesi standart kitap sayfalarının bir tık altında. Kitabın tercüme kısmına gelecek olursak da çeviri olması nedeniyle cümle düşüklükleri fazla miktarda var. Bazen kim kime ne demiş? Ya da neyi kastetmis anlayamıyorsunuz. Diğer bir olumsuz kisim ise yazarın sürekli "A'dan B'ye gittim orduları C'ye çektim, D'de tutunduk, E'de savası az kalsın kaybediyorduk" şeklinde açıklamaları bir süreden sonra bayıyor, ayrica harekatı açıklama yönünde konmuş olan operatif haritalar ise yetersiz kalmış. Tüm bunlara rağmen akıcı ve samimi dilliyle mevcut eksileri kendi lehine çevirmesini bilen bir eser. II. Dünya Savaşı’nda belli bir noktaya gelindikten sonra okunması gerek bir kitaptır, hatta bu adamın ismini ilk defa duyuyorsanız daha pişmemişsiniz demektir. :D

Bir Askerin AnılarıHeinz Guderian · Tastaş Yayınları · 2017185 okunma

·

112 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Yiğit