Gönderi

510 syf.
10/10 puan verdi
Din halkın afyonudur
Din halkın afyonudur.Niye böyle söylüyorum.Çünkü bu kitapta bizzat Karl Max'ın bu sözünü kanıtlayan nitelikte tarihi olaylar,bizlere hikayeleştirilerek yansıtılmış.Hasan Sabbah'ın ; ismini Deylem Kral'ı zamanında kralın, kartalını gökyüzüne salmasıyla ve kartalın bir kayalığa konmasından sonra kalenin ismi 'Kartalın Öğretisi' anlamına gelen 'Alah Amut'tan aldığı yerde, tarikatını genişletmesiyle başlıyor. Bir insan düşünün ki aklı bütün ilimlere erip onu kendi çıkarları, bencilliğiyle şeytani bir şekilde kullanmış olsun.Bu tarikatı kurarken; kimsesiz, çaresiz, kölelerden de seçmesi şimdi ki cemaatlerinde kimi örnek aldığını gösterir nitelikte aslında.Sabbah, fedailerini genç ve toy erkelerden hem kandırması hem de zaaflarına yenilmeleri kolay olduğu için seçiyor.Fedailerini, kendi kurduğu sahte cennet vaadiyle, uyuşturucu haplarla kandırıyor. Sahte cennetindeki kızları da köle pazarından temin ediyor.Bu kızlara da, kendisinin eskiden tanıdığı geyşalık sanatında usta (diyim artık) kadınların eline, fedailerini etkilemek ve bu sahte cennete onları inandırmak üzere eğitim verdirtiyor.Bu sahne de size bi yerden tanıdık geldi mi? Şu zamanda ki kedicik,köpekcik hikayesini hatırlatırım. Aklı olan inanmaz dersiniz belki ama Sabbah'ta şeytana pabucunu ters giydirecek bir işgüzarlık zekası var.Kimlerin nelere ve neye zaafı olduğunu,yüzlerinden tereddütlerini anlayıp okuyabilen,kendisini bu ilim üzerine eğitmiş,kalesinden çıkmaya cesaret edemeyen bir korkağın neler yapabildiğini şaşkınlıkla okuyorsunuz. Koskoca Selçuklu Devleti'ni bu adamın yıkmış olduğuna inanabiliyor musunuz? Böyle bakınca bir masal bir kurmaca gibi geliyor ama evet olmuş maalesef.Planını ustaca gerçekleştirmesi, fedailerin ona sonsuz sadakatle ve inançla bağlı olup, mehdi olarak kabul etmesi tüyler ürpertici bir durum. Tamamıyla ideolojisinin üstüne kitlenmiş ve kendi yalanına kendini de inandırmış pskopatik bir deha ile karşı karşıyayız.Ne kadar kitabı okurken irrite olsam da adam kendini insanların, zayıf karnını bulup, onları yönetmeye ve bir casus ordusu kurma amacına odaklanmış.Uzun uğraşılar sonucu da bunu elde etmiş.Burdan çıkarabileceğimiz tek olumlu şey 'Zor başarılır, imkansız zaman alır.' mottosudur. Kitaba başlarken beni bu kadar etkileyeceğini düşünmemiştim.Yazarın olayları hikayeleştirme şekline ve betimlemelerine hayran kaldığımı söyleyebilirim.Anlatılanlar,tarih sevmeyen birinin bile ilgisini çekecek türden.Ertelenmeden okunması gerekiyor,şiddetle tavsiye ediyorum.
Fedailerin Kalesi Alamut
Fedailerin Kalesi AlamutVladimir Bartol · Koridor Yayıncılık · 201242,1bin okunma
·
28 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.