Gönderi

256 syf.
6/10 puan verdi
---DİKKAT HAFİF SPOILER İÇERİR--- Bir bilim kurgu sever olarak, Clarke'ın bu romanındaki temel fikrine bayılsam da, maalesef aynı şeyi romanın geneli için söyleyemeyeceğim. Bilim kurgunun en temel klişelerinden biri, uzay gemilerinin bir anda metropoller üzerinde belirmesi ve insanlığa, dünyevi kaynakları ele geçirmek için savaş ilan etmesidir. İşte Clarke'ın dehası burada devreye giriyor. Temel klişemizdeki gibi uzaylılar beliriyor, ancak dünyayı yalnızca yönetmek istediklerini söylüyorlar ve insanlara yardım etmek istediklerini belirtiyorlar. Bilim ve teknolojide insanlıktan fersah fersah ileride olan bu kadim uygarlığa, insanlar dünyanın iplerini teslim ediyor, insanlığın gelişimi bir anda inanılmaz bir ivme kazanıyor ve romanımız başlıyor. Harika bir fikir değil mi? İşte kazın ayağı tam olarak öyle değil. Zira roman 3 ana bölümden oluşmakta. İlk bölüm uzaylılarla tanışma ve iletişim kurma üstüne. İkinci bölüm onların dünyaya olan etkilerini gözler önüne sermekte. Üçüncü bölümse uzaylıların kendi yapıları ve bize yardım etme sebepleri üzerine kurulu. Kağıt üstünde her ne kadar güzel ve birbirleriyle girift dursa da, bu bölümler birbirlerinden oldukça kopuk. Birinci bölüm ile üçüncü bölümün aynı romanda olduğuna inanmak gerçekten güç. İlk bölümü okurken "vaay beee gerçekten bunlar olabilirdi" hissi veren tutarlı bilimkurgu, bölüm sonundan itibaren garipleşen uçuk kaçık garip bir ütopyaya evrilmeye başlıyor. Ve yazar da her sayfada ipleri biraz daha elinden kaçırıyor. Bunun sebebi belki de kitabın kısa olmasıdır. Çünkü her şey çok ani gelişiyor. Dünya bir anda farklı seviyelere geliyor. Fakat şu da bir gerçek ki, çok akıcı 250 sayfalık bir roman bu aynı zamanda. O kadar ilginç ve nesiller arası bir kurgusu var ki, insan merak edip elinden kitabı düşüremiyor. Fakat bu olumlu hususlar, maalesef karakterler ve karakter gelişimleri için söz konusu değil. Yalnızca ilk bölümdeki ana karakterimiz, gerçeğe yakın ve empati kurmaya nispeten müsait bir karakter. Kitabın geri kalanındaki karakterler oldukça yüzeysel ve birbirlerinden ayırt etmek oldukça zor. Gerçi bu husus ne kadar önemlidir bilemiyorum, çünkü temelde iki başrol var: Dünya vs. Hükümdarlar (uzaylılar). Ama insan yine de hikayeyi ilerleten karakterlerin daha derin olmasını istiyor ne yapalım :) Özetle, çok iyi bir fikir temelinde kurulu olan, tuhaf ve kafası karışık bir roman bu. Ama temel soru o kadar cazip ve sonu o kadar öngörülemez ki garip bir cazibesi de oluşuyor. Herkese değil, yalnızca ilgililerine öneriyorum bu sebeple. İyi okumalar dilerim :)
Çocukluğun Sonu
Çocukluğun SonuArthur C. Clarke · İthaki Yayınları · 20213,502 okunma
·
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.