Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

187 syf.
1/10 puan verdi
Kişilik bozukluğu veya davranış bozukluğu olan kişilerin çoğunlukla sanatsal yönlerinin yüksek olduğuna inanırım. Özellikle şizofreni hastalarının gerçeklikten kopuk, özgün tarzlarını da çoğunlukla beğenmişimdir. Fakat bu dediklerim, akıl hastanesine yatmış Sade için geçerli değil! İdine dönük davranışları hat safadayken estetik duygusuyla eser yazması beklenemez değil mi ? İlk okuduğum kitabı Aşkın Suçları'nda sapkınlığı Türk Filmlerini aratmaz nitelikte içeriğe sahip olup asgari düzeydeydi. O kitabında daha çok yavan anlatımıyla birlikte aşırı dramatikleştirme çabası, tek düze anlatımın şoke edici gelişmeyle ortaya çıkartma üslubu vardı. Yatak Odasında Felsefede böyle bir durum ağırlığında yazılmamıştır. Sanırım bu kitabı daha sonra yazmış, ilerleyen yaşıyla birlikte rahatsızlığı artmış olduğunu tahmin ediyorum. Ki siz de bu kitabı okuma gafletine düştüğünüzde sosyopat halini görmüş olacaksınız. Sade'nin sürekli tekrar etmiş olduğu, sadizimle dolu olan pornografi dışında! din ve ahlak üzerine görüşleridir. Bu görüşlerini mantıkla açıkladığını sanmayın sakın. bu açıklamalar karanlık dünyasını daha fazla gün yüzüne çıkartıyor; peşi sıra eklenen başka sapkın görüşleri, iğrençliğini daha da kanıtlıyor. Son olarak dikkatimi çeken nokta; Kitabın son sayfasındaki incelemede: Alacakaranlık serisi ve bu seriye itafen daha ayrıntılı cinsel içeriğe sahip olan Grinin Elli Tonu, Sade'den ilham alınarak yazıldığını dile getirmiş. Yani Sade, günümüz kitap piyasasının büyük parçasını oluşturan cinsel fetişizmin ağırlıklı romanların kategorisini belirlemiş diyebiliriz...
Yatak Odasında Felsefe
Yatak Odasında FelsefeMarquis de Sade · Ayrıntı Yayınları · 20182,105 okunma
·
97 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.