Gönderi

208 syf.
10/10 puan verdi
FAHRENHAYT ÜZERİNE ELEŞTİRİM
ELEŞTIRIM Ray Bradbury tarafından kaleme alınmış "FAHRENHAYT 451" ütopya-distopya tarzında yazılmış nadir kitaplardan biri olarak girdi hayatımıza. Öyle nadir ki en iyi ilk 4 içerisinde yer alan bu eser 1984 Prometheus Şeref Kürsüsü ve 2004 Hugo En İyi Roman Ödüllerine de laik görülmüştür. Her ne kadar distopya-ütopya şeklinde yazılmış olsa da içinde bulunduğu mevcut sistemin özelliklerini yansıtması ve bu yansımaların günümüz dünyasında'da var olması açısından oldukça dikkat çekicidir. Baskıcı rejimlerin var olduğu sistemlerde düşünce özgürlüğünden ve yahut kişisel iradeden söz etmek mümkün değildir.Devlet ya da o dönemin mevcut sistemi içerisinde özgürlük, sadece devlet mümkün kıldığı kadar mümkündür. Kişisel iradeye ise zaten gerek yoktur.Çünkü sistem içinde irade de özgürlükte devlet demektir.Kitapta da tam olarak böyle bir düzen söz konusudur.Montag 30'lu yaşlarında otoritenin belirlediği sınırlar içinde hayatını devam ettirmeye çalışan bir itfayecidir.Görevi ise kitapları yakmaktır.Başlar da nedenini sorgulamasa da zamanla otorite ve kitle iletişim araçlarıyla nasıl sindirilip manipüle edildiğini keşfedecek ve bu keşfetme ile birlikte mevcut sistem ve kitaplar arkasındaki bastırılmış sırları açığa çıkarmaya çalışacaktır. Genel hatlarıyla eser de medya araçlarının birey üzerindeki hakimiyeti ve kişiler üzerinde nasıl manipülasyon aracı olarak kullanıldığı gözler önüne serilmiştir. Kahramanlarımız teknoloji çağının hızı ve yoğunluğu arasında kitap okuyamayan onun yerine özetlerin çıkarıldığı daha çok resimli gazete ve dergileri okuyan kişiler haline gelmiştir. Duvarları TV’ler kaplamış, bireyler arası iletişim minimim düzeye inmiş,aile,arkadaşlık ve dostluk kavramları yitirilmiş bunun yerini ise sanal ortamlardaki kişiler almıştır. Tıpkı günümüz dünyasındaki gibi değil mi ? Bugün günümüz dünyasına dönüp baktığımız zaman kitle iletişim araçlarının bizi tamamen savunmasız bir hale getirerek manipüle etmeye çalıştığını görmek mümkündür . Aile ziyaretleri gibi kavramların yerini artık görüntülü konuşmalar, kitap okuma gibi durumların yerini ise sosyal medyalar da gezinme kavramı almış durumdadır. Önceleri yüzey de bulunan “hayat ”kavramı günümüz teknoloji çağında yüzeysellikten çok uzak da dijital bir ortamın içinde var olmaktadır. Dönüp şöyle bir etrafınıza bakmayı deneyin. Her 10 kişiden 9 u telefon,tablet,bilgisayar gibi ürünlerin başında vakit geçirmektedir. keza TV başın da geçirilen sürede azımsanamayacak büyüklüktedir. Bir kişinin gün içinde TV başında geçirdiği ortalama saat en az 9 dakika iken gene bir kişisinin 1 yılda ortalama okuduğu kitap sayısı 1-2 arasında bulunmaktalar. Bu durum kitle iletişim araçlarına ne düzeyde maruz kaldığımızı da gözler önüne sermektedir. Kitle iletişim araçlarıyla kişilere verilen mesajlar ise toplumun var olan düzenini bozmakta kişileri TV gibi ortamların başında vakit geçirmeye teşvik etmektedir. Bu durum kişileri daha asosyal bireyler yaparak mevcut iletişim kabiliyetinde bozulmalara yol açmaktadır. Tüm bu durumlar ise sorgulamayan düşünmeyen okumayan bireyleri doğurmaktadır. Böyle bir düzen ise otoriteye rahat hareket etme alanı sağlayıp istediğini isteği şekilde yapa bilme imkanı sağlamaktadır . Tıpkı fahrenhayt 451 de var olan düzen gibi. Kitap CESUR YENİ DÜNYA kitabıyla benzerlik göstermesi yönünden de oldukça önemli bir eser. Fahrenhayt 451 de ki düzen “CESUR YENI DÜNYA” da farklı bir tema içinde işlenmiş ve gene kitle iletişim araçlarının kişiler üzerindeki etkisi, kişilerin bu araçlarla manipülasyonu ve gene bu araçlarla kişilerin nasıl gözetlediği okuyucuya aktarılmıştır. Bu yönden iki kitabın da benzerliği okuyucuların günümüz dünyasını daha net algılaya bilmeleri acısından oldukça önemlidir.. Kısacası bu kitabı bitirdiğiniz de kitapların sizin hayatınız da ki yerini, önemini sorgulayacağınızdan , pek çok pasaj altını çizeceğinizden, acaba ben olsam ne yapardım diyeceğinizden eminim. Ve en önemlisi kitabın kapağını acarken ki kişiyle kaparken ki kişinin aynı olmadığını fark edeceksiniz.. Şimdiden hepimize iyi okumalar dilerim. Sanatla kalın Karakter Analizi GUY MONTAG: Totaliter rejimin hüküm sürdüğü dönemde sürü psikolojisiyle yaşamını devam ettiren fakat tam olarak devlet ve kitle iletişim araçlarının etkisiyle robotlaştırılamamış, daha sonraları yaşadığı aydınlanma ile yeni benliğine kavuşan kahramandır. CLARİSSE: Kitle iletişim araçlarının toplumu aptallaştırdığı sistem de Clarisse aklı,düşünmeyi,sorgulamayı, insan iradesini, sürünün peşinden değil de kendi akıl ve vicdanın peşinden gitmeyi temsil eden karakterdir. MİLDRET MONTAG: Guy Montağın eşidir. Devlet kitli iletişim araçları ve baskıcı rejimle adeta yeniden programlayıp ortaya çıkardığı yeni ve sadık insan formunu gözler önüne serer. akıldan uzak, bastırılmış, robotlaştırılmış kesimin yansıtıldığı karakter. BEATY: Beaty, Guy’ın itfaiye şefi. Birçok edebiyat eserini okumuştur. Otoriteyi temsil eder. Montag başta olmak üzere sisteme karşı gelen herkesi cezalandırır ve bunu herkese izleterek yapar. Bu karakterin en önemli yanı yasak olmasına rağmen bir çok kitap okumuş olmasıdır. Bu yüzden Beaty her şeyden haberi olan devleti, otoriteyi temsil ediyor demek yerindi olacaktır. FABER: Daha önce okumuş ve hatta yazmış aydın kesimden bir karakter olarak çıkar karşımıza fakat otoritenin yakıp yıkması ve öldürmesi sonucu başlarda sesini çıkarmaya çalışsa da otorite tarafından sindirilmiş, korkutulmuş kesimi temsil eder. GRANGER; Rejime ve sindirilmeye baş kaldıran, hiç bir zaman kitle iletişim araçlarına ya da otoriteye boyun eğmemiş, sürüye dahil olmayan ,tamamen yazdığı eserler ile var olan devlete boyun eğmektense kaçak olarak yaşamayı tercih eden, aklın ve sorgulamanın hakim olduğu yeni devlet sistemini temsil eden ayrıca montağında bu düzen içinde takip edeceği karakterdir. Yeni düzenin temelini temsil eder. Semboller ATEŞ: Kitapta ateş unsuru 3 anlamda vardır. İlki; Kitapların yok edilmesiyle otoritenin karşısında duranların karşılaşacağı son ikincisi; montağın gerçeklerle yüzleşmesi sonucu yorgun düşüp ateşlenmesi. Bu ateşlenme aslında montağın eski halini yok edip yerine yenisini oluşturduğu durumu temsil eder. Üçüncü anlam ise insanların ateş etrafında oturup ısınması sonucu ateşin sadece yok edici bir unsur olmayıp aynı zamanda doğru kullanımla birleştirici bir yanının olduğunu temsil eder. TAZI: Tazılar kitap boyunca var olan önemli sembollerdendir. İtfaiyeciler tarafından kullanılan bu robotlar insan kokusuna ve dnasına duyarlıdır. Görevleri ise kaçan, mevcut sitemi bozmaya çalışan ya da ona karşı gelenleri belirlimek,takip etmek ve yakalamaktır. Bir nevi otoritenin insanlar üzerindeki gözü dene bilir. DERE VE TREN RAYLARI : Montag kaçışı sırasında izini kaybettirmek için çıplak bir şekilde dereye girer. Burada dere aslında sadece bir kaçış yolu olarak değil montağın geçmişini geride bırakıp yeni benliğine bürünmesini temsil eder. Dereye çıplak girmesi de aslında bunu gösterir. Tıpkı yılanların deri değiştirmesi gibi. Tren rayları ise montağın yeni hayat düzenini ve yeni ideolojisini temsil eder.
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451Ray Bradbury · İthaki Yayınları · 202290,2bin okunma
·
60 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.