Yazarın “Ben, Kirke” adlı kitabından sonra bu kitabı da beni yanıltmadı. Kirke’den bile daha fazla sevdim. Çok çok güzeldi Mitoloji severlere mutlaka tavsiye ederim pişman olmazsınız . Konusuna gelecek olursak; filmlere ve efsanelere konu olan Troya (Truva) savaşında çok önemli bir rol oynayan Akhilleus ve onun yoldaşı Patroklos’un çocukluktan savaş sonuna kadar geçen sürelerini anlatıyor. Patroklos, bir prens olarak dünyaya gelmesine rağmen küçük yaşta bir olay yüzünden Phthia’ya sürgüne gönderilir. Bir süre sonra Phthia Krallığının aynı yaşlardaki prensi Akhilleus ile ayrılmaz dost olurlar ve Akhilleus’un yoldaşı olarak heryere birlikte giderler. . Akhilleus, ölümlü bir baba ile su tanrıçası Thetis’in oğludur. Zamanında Thetis’ten doğacak çocuğun tüm tanrılardan daha güçlü olacağı kehaneti yüzünden tanrılar Akhilleus’u ölümlü yaparlar ve bu haliyle bile dünyanın en büyük savaşçısı kabul edilir. Sonrasında bir kehanetten ötürü öleceğini bildiği halde sırf şöhret için Truva savaşına gitmeyi kabul eder ve Patroklos ile birlikte Troya’ya giderler. . Truvalı Paris, dünyanın en güzel kadını kabul edilen Sparta Kralı Menelaos’un karısı Helen’ i kaçırarak Yunanlılar ile Troyalılar arasında 10 yıl süren bir savaşı başlatmıştır. Tanrı’ların bile karıştığı bu savaşta kilit rol oynayan Akhilleus ve Patroklos’un neler yaşadığını ve savaşın akıbetini okuyup öğreniyoruz. . Mükemmel bir kitaptı. Okurken çok keyif aldım ve çok etkilendim. Sevdiğim ve nefret ettiğim bir çok karakter oldu ama hepsini ayrı ayrı çok merak ettim. Kitabı bitirdiğimde de bi süre kitapta adı geçen mitolojik karakterleri araştırdım. Sanırım gittikçe bu tür kitaplara doğru çekiliyorum

Akhilleus’un ŞarkısıMadeline Miller · İthaki Yayınları · 202013.6k okunma

·

27 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Elif Özkan