Sevgili Ethem Baran'dan okuduğum 2.kitap.Diğer kitabı Dönüşsüz Yolculuklar Kitabı 2005 Yunus Nadi öykü ödülünü almışken, Döngel Dünya 2020 Sait Faik öykü armağanını almıştır. Eğer tanışmadıysanız, bu yazıyı okuyorsanız ve öykü seviyorsanız muhakkak okuma listesine girecek bir yazar kendisi. Kalemine, dili kullanma becerisine, yaşadığı küçük dünyada mutluluğu arayan kahramanlarına hayran oldum. Tüm eserlerini okuma kararı aldım. Zira aldığı her iki ödülü de kesinlikle kaleminin gücüyle sonuna kadar hak etmiş bir yazardır. Türk Edebiyatında iz bırakacağına yürekten inanıyorum. Eserde 15 öykü yer alıyor. Bu öykülerden sadece Bir kaçına değinmek istiyorum : Kitaba adını veren Döngel Dünya öykünden bahsedeyim. Zekeriya adında eşinden boşanıp annesiyle yaşayan bir adam ve her şeyi unutan annesi Afiye'nin öyküsü. Afiye, kocasından önce ölmeyi isterken kocasının önce ölmesi ve her gün evden çıkarması için oğluna seslenmesinin ana nedeni aslında bambaşkadır. Geçmişe giden ve orada takılı kalan aklıyla evde olmazsa Azrail'in onun canını alamayacağını düşünür. Bunu verirken öyle samimi öyle sıcak ifadeler kullanır ki yazar içinize hem hüzün hem tatlı bir tebessüm yerleşir. Zekeriya ise sevgi dolu bir evlattır. Annesinin gezmeyle ilgili her ihtiyacını onu kırmadan, hatta unutacağını bile bile yerine getirir. Eserin final kısmı ise tam da öykünün adıyla müsemma. Kitapta, Dönüşsüz Yolculuklar Kitabındaki Kuş Yüzü Görmek öyküsüyle kurgunun aynı şekilde aktığı bir öykü var. Adı Göğün Yenisi. O öyküyle aynı kahramanlar var. Selahaddin Ağbi, Küp Hüseyin ve ana kahramanımız. Yine kuş sevdalısı BABAM TERZİ BEN ÇOCUK Bu öyküye bayıldım,öyle ifadeler var ki öyküde hele terzinin tarif edildiği satırlar müthiş:"Evet terzihane bir iç dünyaydı. Dış dünyanın yorgunluğunu attığı, dönmeyi bırakıp bir süre durakladığı, uğultusundan sıyrılıp gözlerini kapattığı, hatta tüm bildiklerini unuttuğu yerdi. Acelesi olanların bile acelesinin olmadığı, konuşanların sanki konuşmadığı, vakit geçirmeye gelenlerin vakit bir türlü geçmediği için zamanı kaydettiği bir boşluk... Zaman almazdı da hapsolurdu sanki orada... "s. 51 Zamanın hapsolduğu bir terzi dükkanı imgesi muhteşem,onuyla uyum içerisinde... Yine:" Babamın ayaklarının dibinde bir boşluk vardı galiba, sürekli oraya bakardı. Sonunda, o boşluğa baka baka kendi hayatının içinde kaybolmayı seçmişti. "s. 55 babanın hayatın içinde varken belirsizleşmesi, silik olması yine bu kadar muazzam anlatılırdı. DENİZDEKİ KÖŞK Bu öyküde Sait Faik kaleminin hazzını aldım." İşsizlik onun yarınıydı. " diye anlatılan deniz kenarındaki barakada yaşayan adamın hayatı bir kesit şeklinde çok başarılı şekilde aktarılmış. Karısı tarafından terk edilen adamın yalnızlığına yoldaş sadece deniz olur."İnsanın yüreğine çok yakından bakmayacaksın, neden dersen, gördüklerin hoşuna gitmeyebilir." s. 77 ÜÇ İYİDİR 86 yaşındaki dedeye askerlik celbinin gelişiyle başlayan öykü içinde birçok sosyal gönderme de taşıyor. Öyküde dikkat çeken unsur Türkiye Öğretmenler Sendikası (TÖS) na 1969'da Kayseri'de düzenlenen saldırı, yakılmak istenmeleri bana Sivas Madımak'ta yakılan aydınların trajik olayına olan benzerliği. Sadece zaman farklı, sendika başkanı ünlü edebiyatçı Fakir Baykurt. Saldırı nedeni ise tahmin edildiği gibi komünistler camiye bomba atmış, din elden gitmiş:( Hikaye aynı ama neden değilmiyor. Bu olayda insanlar yanarak ölmüyor.. Alanın geniş olması faciayı önlüyor. Her öyküsü muhteşem, muhakkak okuyun, hiç pişman olmayacaksınız...

Döngel DünyaEthem Baran · İletişim Yayınları · 2019591 okunma

·

46 görüntüleme

Enes Çubukçu

@enes4486 ·

15 Eylül 2020 23:11

Beni bir Türlü içine alamadı bu kitap neden anlamadım

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.