Gönderi

Cerrah bir vücudu kestiğinde neyle karşılaşacağını bilir. Örne­ğin, eğer hastanın midesini arıyorsa her hastada midenin farklı bir yerde olmasını beklemez. Herkesin midesi vardır, insan mi­delerinin tümü kabaca aynı şekle sahiptir ve vücutta aynı yerde durur. Şüphesiz farklılıklar vardır. Bazı insanların mideleri sağ­lıksız, bazılarınınki küçük ve bazılarınınki de bir ölçüde şekil­sizdir. Fakat farklılıklar benzerliklere kıyasla çok azdır. Bir vete­riner ya da bir kasap, cerraha çok daha farklı türde midelere dair eğitim verebilir: Farklı bölmelerden oluşan büyük inek mideleri, küçücük fare mideleri, bir ölçüde insan midesine benzeyen domuz mideleri. Tipik insan midesi diye bir şeyin mevcut olduğu­nu ve bunun insan olmayan canlıların midelerinden farklı oldu­ğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Aynı biçimde, tipik bir insan doğasının mevcut olduğu da bu kitabın varsayımıdır. Amacı da söz konusu doğayı araştır­maktır. Tıpkı mide ameliyatı yapan cerrah gibi bir psikiyatr da, hastası koltuğa uzandığında her türden temel varsayımı yapabi­lir. Hastasının, aşkın, haset etmenin, güvenmenin, düşünmenin, konuşmanın, korkmanın, tebessüm etmenin, pazarlık yapmanın, imrenmenin, rüya görmenin, hatırlamanın, şarkı söylemenin, tartışmanın, yalan söylemenin anlamlarını bildiğini varsayar. Kişi yeni keşfedilmiş bir kıtadan dahi gelse, zihni ve doğasına dair her türden varsayım yine de geçerlidir. 1930'larda Yeni Gine'deki, dünyadan kopuk yaşayan hatta dış dünyanın varlığından bile habersiz kabilelerle ilk kez temas kurulduğunda, yerlilerin kuşkuya yer bırakmayacak biçimde, herhangi bir Batılı gibi güldükleri ve kaş çattıkları görüldü, oysa Batılılarla ortak ataları en son yüz bin yıl önce yaşamıştı. Bir babunun "gülmesi" tehdit emaresidir; bir insanın gülmesi ise keyif belirtisidir: Bu insan doğasıdır ve ezelden beri böyledir.
·
50 görüntüleme
Adem okurunun profil resmi
Birey "biricik" değildir. Kendini doğru ve yeteri derecede tanırsan, beni de tanırsın. Ben senim..
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.