Gönderi

584 syf.
·
Not rated
·
Read in 18 days
Bir tıbbiyelinin incelemesi...
Evvela belirtelim ki kitap hakkında yazılmış tüm incelemeleri okumaya çalıştım. Maalesef kitabı okuyan diğer arkadaşlar genel olarak kitabın sağlık sisteminin ekonomi-politiğine eğildigini göz ardı ederek Soner Yalçın'ın kitapta verdiği uç örneklere arkasını yaslayarak sağlık sistemini toptan eleştirme şehvetine kapılmışlar. ( Burada eleştirim yazara veya kitaba değildir, diğer okurlara söylüyorum.) Mesela bir okur diyor ki: Soner Yalçın'a yönelik Twitter'de bir tıp öğrencisinin "sen benim okuduğum boy boy kitapları okumadan konuşamazsın" tarzı bir twit'ine ukalalık yapmış diye nitelendirmiş. Bunu söyleyerek bilmiyor ki kendisi de ukalalık yapmış oluyor. İlaçların farmakodinamiği veya farmakokinetiği hakkında bir malumatı olmadan hatta bunların adını dahi duymadan öğrencinin haklı olabileceğini düşünmeden kendisini de aynı duruma düşürmekten kurtulamamış maalesef. Bu konuda yaklaşımlarda bir başka hata olarak kimi okurlar kitabı hepten komplo teorisi olarak nitelendirip bir kenara atmış. Belirteyim ki kitap çok yerinde noktalara parmak bastığı gibi kimi yerlerde komplo kısmı diyebileceğimiz aşırılıklara da kaçmamış değil. Bu iki uç örnekten anlaşılıyor ki insan dediğimiz varlık baktığı, duyduğu, elledigi ne varsa kendisine göre bir seçim yapıp arkasına yaslanarak yaşamaktan mutmain bir şekilde, kendi kabuğunda, inandıklarından şek ve şüphe duymaksızın gününü gün etmeye devam ediyor. Buda herkesin işine geliyor. Eleştirilere tehammülü yok kimsenin... El ne diyor diye bakan yok! Kendi kör noktasına gözünü sabitlemiş vaziyette yaşayıp ölüyor. ( Araştıran, merak eden doğruları öğrenmek için çaba gösteren, sisteme karışmamaya azami çaba sarf eden arkadaşları istirham ederim) İmdi kitaba ve yazarı incelemeye gelirsek ; Yazarın saklı seçilmişler kitabını bende okudum. Çok etkilendim uzun ve çok dikkatli bir araştırmanın ürünüydü o kitap. Alanındaki boşluğu dolduruyordu. Ama günümüzde yazılan herşeye ne kadar doğru olursa olsun itidalli yaklaşmanın en doğru yaklaşım tarzı olduğuna inandığımdan sırf yergi veya övgü cümleleri sıralamayacağım. Müspet ve menfi olarak değerlendirmeye çalışacağım. Saklı seçilmişler kitabı gibi bu kitap içinde aynı şeyi söyleyebiliriz. Yine derin araştırmaların ürünü olarak ortaya koyduğu bu eser kendi alanında Türkiye'de yazılmış sayılı kitaplardan birisi. Genel olarak Soner Yalçın iyi bir iş çıkarmış. Önce kitabın eksikliklerini belirteyim sonra doğruları ve komplo kısmına kayan kimi durumlardan bahsedelim. Soner Yalçın bir hekim arkadaşından yardım almamış olması en büyük eksikliğiydi kitabın. Ortak yazılmış bir kitabın özellikle tıp camiası içerisinden gelecek birçok eleştiriye set çekmesi hiçte zor olmazdı. İkinci olarak yazar sağlık gibi önemli bir konuda, modern tıbbın beraberinde getirdiği büyük faydaları göz ardı ederek kitabın büyük kısmını eleştiriye ayırmış olması, bilinçsiz okurlar tarafından çok yanlış anlaşılıp, kişinin içinde bıraktığı derin ukdeler neticesinde hepten bir aşı-ilaç karşıtlığı doğurarak, kişilerin veya o kimsenin bebeğinin ölümüne sebeb olabilir ki böyle kimseleri görmüyor değiliz. Bu konuda yazarın biraz bilinçsiz hareket ettiği ortada. Müspet anlamda kitaba bakarsak yazar çok çok güzel noktalara değinmiş. Mesala aşı takvimine yeni yeni aşıların eklenmesi hususundaki bilinçsizlik gibi. Kimi ilaçların peynir ekmek gibi satılması hususunda yaşanan şuursuzluk gibi... Bunları sıralayabiliriz. YÖK'ün ve akademisyenlik müessesesinin yozlaşmışlığına değinmesi, DSÖ ve FDA yöneticilerinin ilaç şirketleriyle çıkar ilişkileri, sağlık sisteminin kapitalistleştiği hususu vbvb... Bunlar doğru meseleler. Üzerine basılması gerekir. Ama birde şunlar var... Mesela kadim tıbbın çözemediği kimi hastalıkları o yan etkilerinden dolayı kıyasıya eleştirdiği ilaçlar ile tedavi edebiliyoruz veya o ilaçlar ömrü uzatma hususunda yardımcı oluyor. Mesala Tıp 2 diyabette kullanılan ilaçlardan sglt inhibitörlerini eleştirmiş yan etkileri hususunda. Hiçbir endokrinoloğ bu ilaçları pat diye yazmaz hastasına( her doktorun bu ilaçları yazamadığını da belirtelim). Öncelikle yan etkileri düşük olan diğer ilaçları dener etki elde edemezse bu ilaçları kullanmayı dener. Bu örnekleri çoğaltabiliriz dostlar ama inceleme çok uzayacağı için kısa kesmek durumundayım. Ama belirtmem gereken çok önemli bir husus var ki es geçemem. Sahada çalışan hiçbir doktor hastasını iyileştirecek bir tedavi varken kendisine bağımlı edecek bir tedavi uygulamaz veyahut yan etkisi düşük bir ilaç varken daha ağır ilaçlara yönelmez. Eğer gerçekten böyle bir durum olmuş ile tedaviyi uygulayan o arkadaş ya tecrübesizdir yada şarlatandırki o şarlatanları hekim olarak görmüyorum ben. Komplo kısımlarını daha sonra eklemeye çalışacağım. Kitapla kalın efendim.. (Yorumlardan merak ettiğiniz bir husus varsa sorabilirsiniz çünkü kitabın tamamına değinmek bu incelemede namümkün. Yapsam dahi okuyan olmayacağını düşünüyorum.)
Soner Yalçın
Soner Yalçın
Saklı Seçilmişler
Saklı Seçilmişler
Kara Kutu
Kara Kutu
Kara Kutu
Kara KutuSoner Yalçın · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20191,463 okunma
·
34 views
Hümeyra okurunun profil resmi
Kitabı okumadım ve ilk olarak sizin incelemenizin anasayfama düşmesi ile karşılaştım. İncelemenizi beğendim bir kaç yerine katılmasam da. Anlaşılır ve saygılı bir biçimde yazmışsınız tebrik ederim. Modern tıbba karşı değilim, lakin bir şeylerin günden güne daha da ters gittiği aşikâr...
Ahmet okurunun profil resmi
Sadece sağlık hususunda değil insanlığın medeniyetleşmesine parelel gelişmiş tüm müesseselerde bir yozlaşmışlık var ve bu devam ediyor.(Eğitim, adalet, insani değerler, aile, gençlik...) Demem o ki gidişat iyi değil. Kimileri diyor bu duruma binaen; şeytan dünya elitleri vasıtasıyla imparatorluğunu kurmakta. Her ne kadar insanlığın asırlardır oluşturduğu ortak akla biraz zıt olsada birilerinin birşeyler yapmaya çalıştığını düşünüyorum. Belki de elitler tanrıyı kıyamete zorluyorlar(ironik olarak düşününüz, Tanrıyı zorlamak mi haşa!)
Hümeyra okurunun profil resmi
Haklısınız... Dediklerinize katılmakla beraber ben, herbir şey de baş gösteren bu bozulmanın sebebinin şu iki ayet çerçevesinde açıkça özetlenebileceğini inanıyorum; "Başınıza gelen herhangi bir musibet, kendi ellerinizle işledikleriniz yüzündendir." (Şura, 42/30.) "İş başına geçti mi yeryüzünde bozgunculuk çıkarmak, ekini ve nesli helak etmek için çalışır. Allah ise bozgunculuğu sevmez." (Bakara, 2/205.) Bu haberlere iman ettiğim için önce kendimizi değiştirmeyi ve sonra da bütün bozuk yönetim sistemlerinin kaldırılması için gayret gösterilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Ahmet okurunun profil resmi
Efendim sizin tatlı bakış açınızla bakınca bu iki ayet herşeyi açıklıyor. Ama pratikte ne kadar mümkün? Bu konu biz cevap yazdıkça konu derinleşecek, bir sonuca belki varırız ama bu zaman içinde kıymetli vaktimizi çok harcarız. Yorumlarınız için çok teşekkür ederim. Huzurla kalın :)
Hümeyra okurunun profil resmi
Tabir caizse, bu Kitab'ın bir de pratik yönü olarak gönderilmiş Resul (s.) var, adımlarını harfiyen takip edersek üstümüze düşen kısmını en azından yerine getirebiliriz. Aslında böyle konuların sosyal mecrada konuşulması epey meşakkatli ve genelde bir nihayete varılamıyor. Onun için realde derinlemesine konuşulması ve anlaşılması taraftarıyım. Konu konuyu açtı nereden nereye geldi :) Vakit ayırıp yorumları yanıtladığınız için ben teşekkür ederim. Hayırlı günler dilerim... :)
Ahmet okurunun profil resmi
Bu konuyu oturup tatlı tatlı konuşarak nihayete vardırmak isterdim. Ama kısmet değil gibi. Huzurlu günler dilerim. Huzurla kalın efendim.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.