Felsefe tek başına yeterli midir anlamı bilmeye? Bilmek sadece bilmek midir? Düşünmek için mutlak ve mutlaka fenomenolojiye mi ihtiyaç vardır? Bu gibi bir çok sorunun cevabını aramış yazar Aster bu eserinde. Düşünmek bilmenin ardılı, bilgi ise ruhun ardılıdır diyor Aster. Buradan hareketle ruh bilmi ve bilgisiyle psikolojiye, Fenomenoloji ile eğitim ve öğretime uzandırıyor konusunu. Bu noktada dikkatimi çeken şey aslında bu yayılım alanının felsefenin bir alt konusu olduğu... Felsefe tek başına yeterli midir anlamı bilmeye ve üstüne düşünmeye? işte cevabı burada yatıyor. Neo kantist yaklaşımı ile fenomenolojik düşüncesini kaleme alan Aster, Kant'ta olduğu gibi ana sorunlardan biri olarak ''hakikat'' bilgisini düşünmüştür. Bu anlamda doğru-yanlış öznel bir değerlendirme iken, uygun oluşları noktasında hakikatleştiğini öngörür. Bu noktada eleştiri getirip, uygunluğun neye göre belirlendiği sorulduğunda Kant eleştirisi başlamaktadır. Bu eleştiri üzerine Aster, eserinde dikkat çekici şekilde (adını da vermeyerek), sebeplilik ilkesini anlatmaktadır. Bu örtülü, Kant'çı bakış açısı dışında düşünce-bilgi ekseninde oldukça güzel tanımlamaları ve yaklaşımları var. Bilginin yapısal ve bilmenin bilişsel etkilerini psikolojiyle açıklaması oldukça isabetli olduğu gibi düşünce eyleminin bilmeye dayalı olması, yalnız başına sadece pasif bir eylemlilik olduğunu işlemesi de ayrı güzel tespitlerden... Bu noktaya kadar çok iyi bir çizgi tutturmuşken Bilgi-düşünce-mantık döngüsünü felsefeye bağlamamış olması eleştirebileceğim noktalardan biri. Ancak oldukça nitelikli bir kitap. Dili gayet iyi olsa da anlamı kaçırmamak için iyi de bir konsantrasyon gerekiyor. Keyifli okumalar.

Bilgi Teorisi ve MantıkErnst Von Aster · Sosyal Yayınlar · 199416 okunma

·

58 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Uğur De Molinari