Gönderi

İran'da hükümet kontrolünde olduğu herkesçe bilinen basının Türkler hakkındaki düşünceleri hiç de kardeşçe, hatta dostça değil, aksine düşmancadır. Örnek olarak son zamanlarda, üzerinde çok durulan bir İran gazetesinin Âyendegân'ın Türkiye'den bahseden makalesi gösterilebilir. Âyendegân, Türkiye'den “Don Kişotlar Ülkesi" diye bahsediyor. Doğuda ve Batıda Don Kişot karakterli bazı milletlerin bulunduğu malumsa da Türklerin bunlardan biri olmadığı millî karakterleriyle sabittir ve bir ülkeyi bu şekilde adlandırmak herhalde dostça bir bakışın neticesi değildir. Âyendegân, Türklerin büyüklük iddiasında olduklarını, akıllılıklarıyla şöhret sahibi olmak istediklerini, fakat temelden mahrum olan bu iddianın sırf bir taassup mahsulü o duğunu, bu milletin içindeki bazı bilgisiz kimselerin Pantürkizm hülyasıyla yaşadığını, Türkçe konuşan başka milletleri kendi imparatorlukları içine katmak istediklerini yazıyor. Türklerin büyüklük iddiası, böyle bir iddiaları varsa, temelden oksun değil, tarihî temellere dayanan bir düşüncedir. 1918 yılına kadar Türklerin aralıksız olara büyük devlet halinde yaşadıkları ve bazı asırlarda cihan birincisi oldukları da yine tarihî bir gerçektir. Farâbî'yi yetiştiren bir millete “akıllılıklarıyla şöhret sahibi olmak isteyenler” demek ilmî değerden mahrum, hakikatle ilgisiz bir iftiradır. Âyendegân'ın bilgisiz kimseler diye bahsettiği Pantürkistlerin “Türkçe konuşan başka milletleri kendi imparatorluklarına katmak” istemeleri ise düzeltilmeye muhtaç bir yanlıştır. “Türkçe konuşan başka milletler” yeni icad bir nazariye olacaktır. Çünkü Türkçe konuşanların Türk olduğu bütün dünya ilim âlemince kabul edilmiş, mantığın ve tarihin desteklediği bir hakikattir. Âyendegân, İran Türkleri olan Azerilerin Türkmenlerin ve Kaşkayların “Türkçe konuşan başka milletler” olduğunu anlatmak istiyorsa bu fahiş yanlışı düzeltmeye kalkmak bile abestir.
·
3 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.