Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

384 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
KÖR BAKIŞ (BLINDSIGHT) KONUSU Kör Bakış hastaları, görsel kortekslerindeki lezyonlar nedeniyle kör oldukları halde görsel uyarılara bilinçsiz olarak yanıt verir. Bir cismi görmedikleri halde, tereddüt etmeden uzanıp alabilirler. Uzaydan gelen altmış beş bin cismin atmosfere girip Yanmasından bu yana iki ay geçti. Bilinmeyen yaratıklarca yapılan bu gösteriden sonra dünya nefesini tutup bekledi. Sonra Neptün’ün ötesindeki bir uydu, Güneş Sistemi’nin sınırından gelen bir fısıltı duydu. Orada her ne varsa uzaktaki bir yıldızla ya da daha yakındaki başka bir şeyle konuşuyordu. Peki, uzaylılar sizinle karşılaşmak istemiyorsa, onlara kimleri gönderirdiniz? Beynindeki duygu işleme merkezleri ameliyatla birbirinden ayrılmış, çok kişilikli bir dilbilimci; X ışınlarını görebilecek kadar makinelerle kaynaşmış, ama kendine yabancılaşmış bir biyolog; kendisine ihtiyaç duyulmayacağına ilişkin zayıf bir umudu olan barış yanlısı bir savaşçı; onlara kumanda etmesi için genetik bilimini kullanarak mezardan çıkardığınız vampir adı verilen soyu tükenmiş insansı bir yırtıcı; ve son olarak da Dünyayla bağlantıyı sağlasın diye yarım akıllı bir Sentezci. Bu hilkat garibelerini Güneş sisteminin sınırına yollar ve onlara Dünyanın kaderini teslim edersiniz. Belki de size, bulmak için gönderdiklerinizden daha yabancı olduklarını hissederek… DÜŞÜNCELERİM Kitabın içinde yok yok: ilk temas, sosyobiyoloji, sanal dünya, psikiyatri, transhumanism, cyberpunk ve hatta lovecraftian korku. Konu olarak Clarke’ın Rama’yla Buluşma kitabını andırıyor, büyük bir uzay cismini keşfe giden profesyonellerden oluşmuş ekibimizin ilk temas denemelerini takip ediyoruz. Rama’nın zayıf bulduğum yönlerini(karakterleri ve sonu) bu kitapta beğendim. Birinci şahıs anlatımla yazılmış. Ana karakterimiz nörolojik durumu ve mesleği nedeniyle bazen karşısındakinin ağzından konuşuyor, Sherlock’un “zihin okuması” gibi karşıdakinin demek istediklerini duyuyor. Arada bir güncel olayları bırakıp ana karakterimizin hatıralarına dalıyoruz. Bir de türü hard scifi ve metin nörobiyoloji, quantum topolojisi, dilbilimi vs. terimleriyle dolu; hatta kitabın sonundaki notlarda ilham aldığı 140 çalışmayı kaynak göstermiş. Tüm bunlar birleşince kitabın akıcılığı biraz engebeli olmuş, dönüp tekrar okuduğum çok paragraf oldu. Bu kadar hard scifi dedik ama gel gelelim ki kitapta bir de vampir var. Evet bildiğiniz insan kanı içen ve haçtan korkan vampir. Richard Matheson’un Ben Efsaneyim’de yaptığı gibi vampire bilimsel gözden yaklaşılmış ve yazarın yorumlaması benim çok hoşuma gitti. Ayrıca vampirin hikayedeki rolü de anlamlıydı. “Bilim kurguda vampir mi olur hıa…” diye kesip atmayın derim. Yazarın cevaplarına katılıp katılmamak size kalmış ama ilginç sorular sorduğu inkar edilemez. Anlatımına katlanacak ve bazı fikirlerinin uçukluğunu dert etmeyecek biriyseniz kitaptan memnun kalacağınızı tahmin ediyorum. Türkçe çevirisi var ama iyi çevirebilmişler midir pek sanmıyorum.
Blindsight
BlindsightPeter Watts · 20081 okunma
·
33 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.