Kendine Ait Bir Oda
Her ne kadar kadınlar ve edebiyat üzerine yazmış olsa da aslında genel olarak hayat ve kadın üzerine bir kitap.
Kadınlardan neden Shakespeare gibi bir deha çıkmıyor sorusunun cevaplarını vermeye çalışmış Virginia Woolf.
Kadınları edebiyat üzerinden kendinden önce ve kendi devrinde incelemiş. Kadınların kademe kademe ilerleyişini kendi haklarını nasıl yavaş yavaş alışlarını anlatmış.
Kesinlikle iyi bir kurmaca roman için yeterli bir paranın ve kendine ait odanın olması gerektiğini vurgulamış.
Ben bunu bu zamana uyardığım zaman bir kadının yeterli bir paraya ve kendine bakacak (bakım derken sadece fiziksel bakımdan bahsetmiyorum) kendiyle baş başa kalacak zamana ihtiyacı olduğunu düşünüyorum . Çünkü her ne kadar o zamana göre erkeklerle eşit gibi görünsekte hala fiziksel olarak eşit olmadığımızı kabul etmemiz gerekiyor. Bizler çocuk doğurup büyütmekle yükümlüyken birde üstümüze işe gitmek zorunluluğunu da almışız. Doğal haklarımızı almak isterken ağır yükler altında ezildiğimizin farkına varamamışız.
Şimdi eşitiz diye diye aldığımız çalışma haklarımızı erkekler yine kendi lehlerine çevirerek, çalışmayan bayanlarla evlenmek istemez oldular. Kadın hem çalışacak hem çocuk doğuracak, hem çocuk bakacak,evi temizleyecek, yemek yapacak hem de ay sonunda maaşı tıkır tıkır eline sayacak.Malesef bir türlü erkek hegemonyasından çıkamıyoruz. Çıkmak isteyen ben bunu kabul etmiyorum diyen kadınlar da ya hiç evlenmiyor ya da evlenen boşanmaya çalışıyor ta bi bunu kaldıramayan koca tarafından öldürülmez katledilmezse.
Virginia da bunun farkında tabi kadına yüklenen bunca yükün altında birde onun bir deha olmasını beklemek çok saçma.Ve kadın ve erkeği Shakespeare ve kız kardeşi üzerinde çok güzel bir örnekle vermiş.İkisinide bir deha zekasıyla kabul ederek. Ve o zaman da arada ki farkın büyüklüğünü gözler önüne sermiş.
Çok keyifli çabucacık okunan bir kitaptı. Ama okurken kendine bir ait bir odan olsun
Suzan Yetim
·
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.