Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Tomris Uyar
Tomris Uyar-Yaza Yolculuk Tomris Uyar belki de Türk Edebiyatında ayrı bir parantez açılacak bir yazarımızdır. Bugün Elif Şafak ismi popüler kültür sayesinde nasıl ön plana çıkarılmış ise, Tomris Uyar ismi de 1960’lı yıllarda yaşadığı aşklarıyla gündeme getirilerek, vermiş olduğu eserler hep göz ardı edilmiş öykü kraliçesidir. Bugün Türk Edebiyatına ilgi duyan kime Tomris Uyar desek, hayatına giren şairlerin isimleri zikredilir. Bu şairlerimiz kimlerdir? Sanırım, bu ayrı bir yazı konusu. Bir sonra ki yazımızda sizlere bu şairlerimizi tanıtacağım. Öykü kitaplarını genelde, okumakta olduğum bir başka kitabın mola yeri olarak görüyorum. Orada soluklanmak büyük keyif veriyor bana. Tomris Uyar’ın “Yaza Yolculuk” adlı öykü kitabını da böyle bir mola da okudum. İyi de ettim... Onun cümlelerden kurduğu pistte dans edişine şahit olmak, nedense Trabzon’da Türkiye’nin ilk inşa edilen Opera Binasının yol genişletme bahanesiyle yıkılışını getirdi aklıma. Sadece Opera binası değil tabi ki... O coğrafyanın yetiştirdiği birçok sanatçı... Peyami Safa geldi mesela 9 ncu Hariciye Koğuşu ile, Sebahattin Eyüboğlu geldi Mavi ve Karası ile, Bedri Rahmi Eyüboğlu geldi Karadutum Çatalkaram ile, Oktay Rıfat geldi Garip arkadaşlarıyla, Hasan İzzettin Dinamo geldi elinde tuttuğu isyan bayrağıyla, Sebahatttin Ali geldi Kürk Mantolu Madonnasıyla, Yaşar Miraç geldi Egenin iki yakasına barış getirsin diye yazdığı şiirleriyle, Sunay Akın geldi elindeki büyüteç ile hayatı ayrıntılarda ararken, Mustafa Sekban geldi en güzel vesikalıkları elindeki fırça ile tuvale yansıtırken, Salvador Sali, Yusuf Katipoğlu, Mustafa Ayaz geldi renkler ile dünyaya açılan yeni yeni pencereler yaparlarken, Erdal Beşikçioğlu geldi Behzat Ç komiserimle, Erol Günaydın geldi Pişekar ile, Ekrem Kutlu geldi Ayvazovskiye inat tuvaline çizdiği balıkçı tekneleriyle Karadeniz’e açılırken. Saymakla bitmez o coğrafyanın bereketi... Bugün Trabzon şehrini vandallıkla, barbarlıkla, fanatizm ile nitelendirenlerin yukarı da saydığım isimleri neden görmezden gelirler ki. Türkiye’de 80 ilde bir olay olur, olay kişiye endekslenir. Ama Trabzon’da bir olay olduğunda, bütün şehire saldırılır. Bu saldırıyı gerçekleştirenlerin çocukluğuna inmek gerek deyip, bu konuya şimdilik nokta koyalım. Bu konuya nereden geldim, Tomris Uyar’da o coğrafyanın yetiştirdiği bir babanın kızı olarak dünyaya gelmişdi. İyiki de gelmiş. Yoksa, nasıl bu kadar güzel öyküleri okuyabilirdik ki... Bir müziği dinler gibi huzurlu, bir tiyatroyu seyreder gibi heyecanlı, küçücük, miniminnacık bir hayal kırıklığını onarır gibi acemi duygular yaşatıyor, öyküleri... Ne gariptir ki, doğum günüm olan 4 Temmuz onun bizlere veda ettiği tarih. Belki toprak oldu, belki toprakta bir otu besledi, bilinmez. Bilinen ise, bugün bile okuduğumuz her öyküsünde, yaşıyor olması. Erkan Ergül
·
41 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.