~ İki defa rüyama giren ve bu ikisinden birinde yaşı genç, diri ama ağlarken ve bir topluluğa seslenirken gördüğüm Aliya… Bugün 4 yıldır kitaplığımda duran ve sürekli ertelediğim kitabını okudum. ~ Biz olması gereken dinin yanlış inananlarıyız… Bu yüzden Aliya İzzetbegoviç kitabın ilk sayfasında amacını "Müslümanlarının İslamlaştırılması" olarak bildirmiştir. Yani Deklarasyonun temel amacı: başkalarını İslam'a döndürmek değil, Müslümanların İslamileşmesidir. Kelam dersinde hocamız bizlere şöyle bir soru yöneltmişti: Ne zaman iman ettiniz? Muhtemelen pek çoğunuz " kalu beladan beri" cevabını verir. Ki bizlerde bu soruyla ilk karşılaştığımızda başka bir cevabı aklımızdan geçirmedik. Türkiye'de doğmuş büyümüş ve Türk olan birine ne zaman iman ettin sorusunu sorarken hocamızın iman ve inanç arasındaki ayrıma dikkat çekmesi ve bunu bir dönem boyunca anlatması Müslümanım demekle Müslüman olmak arasındaki farkı kafamıza dank ettirdi. Bugün de Aliya bu soruyu sormadan doğru dinin doğru inananlarının nasıl olması gerektiğini bildiriyor. Günümüzde Müslümanlar dünya için ne anlam ifade ediyor, Kur'an'ın toplumdaki yeri neresi, Müslümanın acizliğinin sebepleri nelerdir gibi soruları sorup çözümler üretiyor. Müslüman kitlenin umursamazlığından yakınıyor ve İslamın yalnızca bir inanç olmadığını anlatmaya çalışıyor. Günümüzdeki İslam nizamı ve sorunlarını ele alıyor ve olması gereken İslam nizamını anlatıyor. Kitap 1970 yılında yayımlanıyor. Yaşasaydı, dönüşmesini umduğu Müslüman kitlenin son yıllardaki halini gördükçe daha çok üzülürdü. Biz bu dine layık olamıyoruz Aliya! İslamı anlayabilmek için koyduğun ilkeleri hayatıma koymayı ve düsturunu düsturum edinmeyi diliyorum..