Gönderi

113 syf.
·
Not rated
·
Read in 8 days
Benim de hatıram var Asım Abiyle ama...
“sevgilerimi emanet bıraktım acılarımı alıp gidiyorum bu ruhsuz ve cinayetler çağından senin çağına” (Mahur Şarkılar\ 8, Arif Ay, Asım Gültekin’e rahmetle…) Güzel insanları ölümleriyle tanımak ve kavuşmaları daima mahşere bırakmak alınlarımıza yazılmış kaderlerimiz midir? Yoksa kederlerimiz mi demeliydim… Asım abi… Muhit’in bu sayısında Asım abiye dair dostları, sevenleri birkaç bir şey söylemiş. Kimi adına şiir yazmış, kimi hatıralarını, nasıl tanıştıklarını kaleme almış. Desem ki benim de var bir hatıram Asım abiyle… Başlayamayan bir dostluk bizimkisi. Dostluk diyorum çünkü eminim telefonumda numarası kayıtlı olan ve bir telefon kadar uzakta olan bu alicenap adama dergimizden, bizden bahsetse idim çok sevinir bir dost gibi bizi dinler, kendisinden isteyeceğimiz mülakata hay hay der ve İstanbul’da görüşmek üzere derdi. Buna emindim, bu sayıyı okuyunca daha da emin oldum… Ama olmadı. Yapmadım. İki yıla yakın rehberimde kayıtlı olan, bi hocamın daha dergi çıkarmaya karar verirken, ilk sayının çıkmasına aylar varken muhakkak Asım Gültekin’i arayın, tavsiye alın diyerek verdiği numarası üzerinden ona ulaşmayı hep erteleledim… Ve kalakaldım. Genelde kalakalırım. Twitterden dut yemek için evine umuma açık bir şekilde davet vermiş, gelmek isteyenlerin kendisine mail atmasının yeterli olduğunu söylemişdi. İstanbul’da olsaydım muhakkak katılırdım deyip büktüğüm dudaklarımla kalakalmıştım ben de o gün. Ve İstanbul’a uğrayınca ona da uğrarım demiştim kendi kendime… Abi olmak, hasbi olmak, Allah için koşmak, “beyaz haber ustası” olarak dirilişi yazmaktan öte yaşamak, derviş hırkası sırtında heyecanla gençlerle ilgilenmek ne demek bilmek istiyorsak önümüzde Asım abi var temsil olarak. Henüz 45 yaşında aramızdan ayrılan, görevini tamamlayan Asım abi. Kendisiyle bir kere konuşmadığım halde, muhabbet duyduğum, ölümüne üzüldüğüm bu adamı siz de tanıyın. Muhit dergisi bu sayısında Asım abiyi dostlarının dilinden anlatmış bize bir dosya vasıtasıyla. Kendisine ithaf edilen şiirler de var. Öldükten sonra sana şiir ithaf edilmesi şiir gibi bir yaşayışın şiirle ifadesidir bana göre… Bu ruhsuz ve cinayetler çağından hicret eden Asım abinin ölüm haberini alınca şaşırmış, onunla imkanım olduğu halde tanışmadığıma, dergimizi kendisine göndermediğime pişman olmuş ve hemen watsappına girmiş, durumunda şu sözle karşılaşmıştım: “Göçtü kervan, kalmak yok!” Dudaklarımda o gün kaç kez tekrarladım bu hikmeti şimdi hatırlayamadım: “Göçtü kervan, kalmak yok!”
Muhit - Sayı 9 (Eylül 2020)
Muhit - Sayı 9 (Eylül 2020)Muhit Dergi · Turkuvaz Yayınları · 2020109 okunma
··
131 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.