Gönderi

240 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 4 days
Bedrettin felsefesi
Uzun yıllar süren bir çalışma sonucunda önce belgesel film, sonra da kitap haline getirilmiş bir çalışma bu kitap. Fetret devrinin önemli mutasavvıfi, sufisi, alımı ve devlet adamı şeyh Bedreddin'in izlerini Rumeli ve batı Anadolu'da arayan bir inceleme. 1359-1416 yılları arasında yaşamış, iyi bir eğitim almış, dedesi ve babası Osmanlı'nın gözdeleri arasında gösterilen gazilerden olan şeyh Bedreddin doğumundan idamına kadar belli bir felsefeyle yaşamış önemli bir devlet adamı. Musa Çelebi'nin kazaskerligini yapan, adaletin ve ordunun en üst makamında bulunan bir âlim. Bedrettin felsefesi kısaca şu. Şunu savunur genel anlamda. Fakirlikten kurtulmanın çözümü dayanışma ve yardımlaşma. Kadınlar hariç herşeyin ortak kullanılmasını savunur. Toprak, ekmek, giyecekler, çift hayvanları, yiyecekler. Bu felsefeye göre tek çözüm budur. Dogmatik inançlara karşı çıkar. Özgür düşünceyi savunur. Dünyanın insanlara değil insanların dünyaya ait olduğunu savunan devrimci bir düşünceye sahiptir. Bu düşünceler bireyi birey yapar ancak. Kula kulluk edilmez. İnsanın hangi dine inandığı değil, neye inandığı önemlidir. Ritueller luzumsuzdur. Bundan dolayıdır ki, ister müslüman olsun ister Hristiyan her dinden büyük kitleleri peşinden sürüklemiştir. Merkezilesmeye karşı, eşitsizliğe karşı, adaletsizliğe karşıdır. Kazaskerligi sırasında gösterdiği eylemler büyük sempati toplamıştır. Yine bundan dolayıdır ki, devletin tepkisini çekmiş ve en nihayetinde de idam edilmiştir. Çünkü bu fikirler ortaçağ dünyasına ve merkezi devlet anlayışına terstir. İnsanın fikirlerini özgürce konusabilmesinden söz eder. Fikirlerin özgürce dile getirilebilmesinden. Ulular karşı çıksa bile. Onun idamına en büyük sebep Batı Trakya ve Batı Anadolu'daki isyanlar gösterilir. Aslında bu bir iktidar mücadelesidir. Dize getirme mücadelesi. Ağır vergiler altındaki halkin iyice bitirilme savaşı. Bu savaşın galibi de Osmanlı Devleti olmuştur. Yüzyıllar sonra bile bitmeyen bir nefr üçete sahiptir ki devletin şeyhülislâmlari, onun muritlerinin yok edilme fetvaları veriliyordu. Kitapları yakiliyordu. Bu fetvalar, layihalar goze girme teşebbüsleriydi sanki. Nefret ve kin öylesine büyüktu ki özellikle Ebu Suud ve sofyali balı, Kanuninin iki şeyhülislâmi en olmayacak iftiraları atabiliyorlar, düzmece dolaplari cevirebiliyorlardi. Ama sonunda denildiği gibi, insanları öldürebiliyordunuz, ama fikirleri asla. Bedrettin'i ne kadar düşman görmüşler ki, serez çarşısında çırılçıplak idam etmişler. Bedeni üç gün ağaçta sallandirilmis. Öfke o kadar büyükmüş ki, müritlerinden Börklüce Mustafa çarmıha gerilmiş, türlü işkenceler yapılmış. Hak aramanın bedeli, birey olmak istemenin bedeli bu kadar ağır olmamalı. Tarihin önemli bir kişiliği Bedreddin için güzel bir çalışma. Bugün artık muritlerinin sayısı çok az. Varsa da kendilerini saklıyorlar. Türbesi tahrip edilmiş, medreseleri virane. Ama fikirleri yaşıyor.
Şeyh Bedreddin
Şeyh BedreddinNurdan Arca · Kırmızıkedi Yayınevi · 20176 okunma
·
188 views
Sultannn okurunun profil resmi
Bir insanı öldürünce fikirlerinin ölmediği iktidarlar tarafından yüzyıllardır öğrenilemedi. Kişiler ölse bile her zaman fikirleri yaşamıştır. Yakın tarihimizde görüldüğü gibi Deniz Gezmiş ve arkadaşları asıldı ama fikirleri hala yaşıyor. Elinize sağlık.
Barış okurunun profil resmi
Çok teşekkürler...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.