Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

293 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
AKSİYOMATİK (AXIOMATIC) - GREG EGAN Ted Chiang’ın Geliş ve Nefes kitapları gibi bu da bir bilim kurgu öyküleri derlemesi. Ted Chiang dil bilimi, algı ve özgür irade üzerine yazmayı severken; Greg Egan ise çoğunlukla matematik, nöroloji ve benlik hakkında yazmış. Peki kim daha iyi? Seçmek gerçekten zor. Belki Greg Egan’ın tekil romanlarını okuyunca fikrim değişir. İçindeki en çok beğendiğim öykülere gelirsek: Infinite Assassin: Bir şehrin paralel evrenler arasında rastgele hareket etmesine sebep olan bir mutant ve onu öldürmekle görevli bir suikastçinin hikayesi. Suikastçi, görevini başarmak için iletişim kuramadığı sonsuz paralel versiyonuyla mümkün olduğunca senkron hareket etmek zorunda. Küme teorisi ve istatistik içeren ilginç bir hikaye. The Caress: Bir gün bir polis memuru ihbar sonucu girdiği evde ölü bir profesör bulur. Fakat işin daha ilginç yanı evin bodrumunda baygın halde bulduğu kadındır. Bu kadının başı insan, vücudu ise leopardır. Polis yaptığı araştırma sonucu, bu kadının Fernand Khnopff’un The Caress tablosundaki kimeraya benzediğini far keder, ve dünyanın en zengin sanat sevdalısının peşine düşer. Tüylerimi diken diken eden bir hikayeydi. 30 sayfacık ama kilit noktaların arası doldurularak mükemmel bir polisiye/gerilim filmi olur. The Safe-Deposit Box: Çocukluğunda beri her sabah başka bir insanın vücudunda uyanan birisini konu alıyor. Böyle birinde aile, arkadaş ve ev gibi kavramların ne ifade ettiğini; yaptıklarının sonuçlarına sadece bir gün katlanan birindeki ahlak anlayışını ve kendi yaşantısına sahip olup olamayacağını işlemiş. Sonu bir adım öteye gidip daha kesin bir sonuca bağlansaydı mükemmel olurdu, buna rağmen kitaptaki favorilerimden. A Kidnapping: İnsanların tarandığı ve öldükten sonra kopyalarının dijital bir dünyada yaşamaya devam ettiği bu hikayede, zengin bir adama “karın elimizde, para gönder” dye bir videolu mesaj gelir, fakat karısını aradığında onun kaçırılmadığını öğrenir. Buna rağmen her gün yeni bir video almaya devam eder ve her yeni videoda karısı onu neden kurtarmadığını sorar. “Sevdiklerimizin zihnimizdeki imgesi de bizim için sevdiklerimiz kadar değerli midir?” diye soran güzel bir hikaye. Learning to Be Me: Doğduklarında insanların beynine bir mücevher takılır ve bu mücevher yıllarca beynin verdiği tepkileri, aldığı kararları öğrenir. İnsanlar 30 yaşına gelmeden gitgide yaşlanacak organik beyinlerinden kurtulup kontrolü bu mücevhere devrederler, ve söylediklerine göre kişiliklerinde hiçbir değişiklik yaşamazlar. Hikaye ise bu operasyonun kendini öldürüp vücudunu bir makineye teslim edeceğinden şüphelenen bir adamı konu alıyor. The Moral Virologist: AIDS salgınını tanrının eşcinselleri ve zina yapanları cezalandırma yolu olduğunu düşünen bir doktor salgının geçip insanların değişmediğini görünce olaya el atmaya karar verir. AIDS’i bir uyarı ve kendisini de tanrının enstrümanı olarak görüp, daha seçici, daha etkili, ve daha ölümcül bir virüs tasarlamaya başlar. Kitaptaki onca hikayeden sadece bunun fıkra gibi bir sonla bitmesi, yazarın bu kafadaki insanları ne kadar komik bulduğunun kanıtı olmuş. Unstable Orbits in the Space of Lies: İnsanoğlu psişik bir uyanış yaşamıştır ve ideolojiler kansız bir savaş içindedir. Ortak düşünen insanların bir arada yaşaması ideolojik çekiciler yaratmıştır. Örneğin hristiyan ağırlıklı bir mahallede birkaç gün geçirirseniz hristiyan olursunuz ama bir üst sokağa adım attığınızda budizme inanmaya başlayabilirsiniz. Şehirlerin böyle ayrık kümeleştiği bir dünyada bazı insanlar da tüm bu “ideolojik çekicilerin” denge noktasında özgür yaşamaya çalışır, ve bir gün hiçbir çekiciye yakalanmadan şehirden çıkıp kurtulmanın yolunu ararlar. Din, ideoloji ve inanç üzerine düşündürücü bir metin.
Axiomatic
AxiomaticGreg Egan · HarperPrism · 19972 okunma
·
39 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.