Gönderi

Ahlâkın/ahlâkîliğin zorunluluk teşkil ettiğini söylemek, tabii ki, insanın ihtiyar sahibi bir varlık olarak iradesini hayr yönünde kullanacağını söylemek anlamına gelmektedir. Bu durum aynı zamanda ahlâklı olmanın, ihtiyar ile alakalı olduğunu da ifade eder. İhtiyar, ahlâklı olmayı iktiza eder. Bu durum insanların iradelerini her zaman hayr cihetinde kullandıkları ; ancak hayrın ne olduğu sorusuna cevap verirken, yanılabildikleri anlamına gelmektedir. İnsanların eylemlerinde hata yapmaları, bilgi eksikliğinden kaynaklanır. Her türlü şer, aslında, hayır kisvesinde tahakkuk eder. Şer, kendi başına bir amaç olamaz. Bütün kötülükler, genellikle, iyi bir amaç gözetilerek yapılır. Bu iyi amaç, duruma göre ya bir hazdır ya tek bir insanın çıkarıdır ya bir ailenin, bir sınıfın, bir şehrin veya devletin; bir milletin çıkarıdır. Bu durum bazen istatistiki olarak çoğunluğun faydası olarak da karşımıza çıkar. Bunu dikkate aldığımız takdirde, hiçbir kötü fill, kendi başına, kendisi için yapılmaz; sürekli duruma göre yakın veya uzak bir iyiliği elde etmenin -zorunlu-bir vesilesi olarak manasını ve varlığını kazanır. Ahlâk meselesini ilginç kılan esas nokta da burada karşımıza çıkar.
Tahsin GörgünKitabı okudu
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.