Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

342 syf.
·
Puan vermedi
Mustafa Kemal'in Tek ümidi: "Gençlik!"
"İki Mustafa Kemal vardır: Biri ben, et ve kemik geçici Mustafa Kemal… İkinci Mustafa Kemal, onu "ben" kelimesiyle ifade edemem; o, ben değil, bizdir! O, memleketin her köşesinde yeni fikir, yeni yaşam ve büyük ülkü için uğraşan aydın ve savaşçı bir topluluktur. Ben, onların rüyasını temsil ediyorum. Benim girişimlerim, onların özlemini çektikleri şeyleri tatmin içindir. O Mustafa Kemal sizsiniz, hepinizsiniz. Geçici olmayan, yaşaması ve başarılı olması gereken Mustafa Kemal odur!" 1933 (Hamdullah Suphi Tanrıöver, Yerli   Yabancı 80 İmza Atatürk’ü Anlatıyor, s. 183) •Mustafa Kemal nasıl Anadolu ihtilali'nin lideri oldu? •Askerlikten istifa ettiği gece telgraf başında İstanbul'la neler görüştü? •Erzurum/Sivas kongreleri nasıl toplandı? •Para nereden bulundu? •İçlerindeki hainler kimdi? •Kimler ona ve arkadaşlarına karşıydı? •Cumhuriyet fikri en başından beri Mustafa Kemal'in aklında mıydı?... gibi soru ve soruların yanıtlarını birinci elden veren bir kitap. Mustafa Kemal'in, Mazhar Müfit Kansu'ya "yazdırdığı" anılar değil, doğrudan Mazhar Müfit'in anıların 3 Temmuz 1919'dan, 23 Nisan 1920'ye kadar geçen evreyi günü gününe yazmış ve daha sonra da bu anıları belgeleriyle beraber 4 Mart 1948'de Son Telgraf gazetesinde yayımlamıştır. 26 Nisan 1963 ise de Türk Tarih Kurumu anlatıldığı dönemin birinci elden kaynaklarından sayarak basımına karar verilmiştir. "Atatürk'ün Büyük Söylevinden sonra Mazhar Müfit Kansu'nun bu Anıları, Mustafa Kemal'in Erzurum'a varışiyle (3 Temmuz 1919) Ankara'da Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılışı (23 Nisan 1920) arasında geçen evre için en önemli kaynaktır. Onun hemen hep günü gününe tuttuğu notlar bir çok olayın nedenlerini ve iç yönünü aydınlatmakta, bir çok tarihsel gerçeği meydana çıkarmakta, Osmanlı Devletinin son ve Anadolu' da yeni doğan devletin ilk anları üzerine ışık tutmaktadır."(önsöz: Hikmet Bayur) Mazhar Müfit'in sık sık not almasına da takılır Mustafa Kemal Paşa ve der ki: "- Senden korkulur Mazhar, daha ilk günden nemiz var, nemiz yok hepsini not ettin. Bari onları iyi, şöyle sağlam bir kasada muhafaza et. Ben de: - Paşam merak buyurmayın, banka kasasında herkes parasını, ben de notlarımı saklıyorum!" Ama bir yandan da: "Hafızalarımız zayıfladığında Mazhar Müfit'in defterine ihtiyacımız olacak," der. Bazen konuştukları konularının ehemmiyetine göre özellikle not tutturur: "Eğer olurda bir gün anılarımı yazarsam, muhakkak belirteceğim amma mutlaka sende de bulunsun. Sen de yaz." şekilde ki söylemlerini ara ara bu iki ciltlik kitapta görüyoruz. Kapılar arkasında kalan konuşmalara tanık oluyorsunuz.. Birbirlerine yaptıkları şakalara gülüyorsunuz... Sinirlendiklerinde kaşlarınızı çatarak bekliyorsunuz, sonuç ne olacak?.. Onlarla beraber aç kalıyorsunuz... Karın içinde yarı parçalanmış arabalarla yaptıkları yolculuklarındaki titremeyi, yorgunluğu, uykusuzluğu tüm vücudunuzda hissedemeden edemiyorsunuz... bir titreme alıyor... kitaptan/telefondan artık nereden okuyorsanız ister istemez kaldırıyorsunuz başınızı, evine bakıyorsun, odanıza, yatağınıza... karda kıyamette aç kalmamak uğruna kürkünü satan adamın kitabını okurken, kıyaslama yapıyorsunuz bilinçsizce yarısını dökülen yemekler, bayatlamış diye konteynırın kenarına asılan ekmekler, bir yandan hâlâ suyun.. elektriğin olmadığı evler.. kütüphanesiz olan okullar.. şehirlerde fazla fazla yapılan yollar, Anadolu'da Doğu'da hâlâ kara bata çıka, dizlerine ve boyunlarına kadar çamura, suya belenen çocuklar... aklınıza gerçekten ister istemez geliyor. Düşünün ki bir adam... Kendini bildi bileli mesleğine aşık bir adam... Bir asker! Ömrünü, kanını savaştığı topraklara, vücuduna sardığı üniformaya adamış bir adam! Ki askerlikten istifa edip, halkla beraber savaşmak istediğinde üstüne giyecek sivil kıyafeti yok! • Bütün ömrü askerlikte geçen Paşa'nın sivil elbisesi yoktu. Derhal bir yeni elbise temini de mümkün olamamıştı. Sabahleyin: - Elbiseyi ne yapacağız Mazhar? Der demez: - Kolay Paşam .. Dedim. Aklıma geldi, hemen valiye gittim. - Paşa için sizin elbiselerinizden bir tane istiyorum. Münir Bey bir hayli sıkıldı: - Evet, amma, Paşa hazretlerine layık, temiz bir elbise bende de yok. Dedi, haksız değildi. Harp içi ve harp sonrası kimsede el dokunulmamış elbise kalmamıştı. Bununla beraber hemen akıl etti : - Benim ya bir, ya iki defa giydiğim bir jaket atayım var, Paşa hazretlerine onu takdim edelim. - Gayet iyi. Diyerek hemen jaket atayı aldım, bende de temiz bir fes vardı. Gömlek, yaka, kıravat da uydurmuştum. Paşa'nın işte ilk sivil kıyafetini bu suretle temin etmiştik. Paşa'nın bir kaç ay kullanmış olduğu o fesi, hala, o günlerin hatıralarını tazeliyerek, dikkatle saklarım. " Bu arada şunu da belirtmek istiyorum; ilk önce kanıtımızı bırakalım. :) hizliresim.com/vBFDCw Vahdettin’in Mustafa Kemal Paşa’nın görevine son verdiğine dair resmî belge. 8 Temmuz 1919 tarihli. Onlarca belge ve kaynaklar mevcut bununla ilgili. Umarım hala “Mustafa Kemal’i Samsun’a Vahdettin gönderdi” tezi savunulmaz. Belge: Üçüncü ordu müfettişi Mustafa Kemal Paşanın memuriyetine hitâm virilmişdir. İş bu irade-i seniyyenin icrasına harbiye nazırı memurdur. Hatta Hatta Milli mücadeleyi Vahdettin başlattı diyenler falan da vardı :) neyse... şunu da bırakalım buraya: #85172107 Şuraya birkaç tane de fotoğraf bırakalım... :) • hizliresim.com/IkVz2zhizliresim.com/sbxYYuhizliresim.com/xNAonRhizliresim.com/HVwtxZ Daha farklı bir inceleme yazabilir miydim? Pekâlâ evet yazabilirdim... ama bunu yapmayacağım.. hemen hemen onunla ilgili her kitapta; O'na ve O'nun silah arkadaşlarının, düşmanlarına karşı savunması yapılıyor... şöyle bir cümlesi var Mustafa Kemal'in: "Hiçbir zaman hatırınızdan çıkmasın ki, Cumhuriyet sizden 'fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür' nesiller ister." #83868201 Evet... "FİKRİ HÜR... VİCDANI HÜR... İRFANI HÜR... NESİLLER VAR OLMAYA DEVAM ETTİKÇE... KANLARIYLA, CANLARIYLA YAZDIKLARI TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN TARİHİ ONLARI HEP HAKLI ÇIKARDI VE HER ZAMAN DA ÇIKARMAYA DEVAM EDECEK." #85132620
Erzurum'dan Ölümüne Kadar Atatürk'le Beraber
Erzurum'dan Ölümüne Kadar Atatürk'le BeraberMazhar Müfit Kansu · Türk Tarih Kurumu · 199766 okunma
··
447 görüntüleme
Élûriel okurunun profil resmi
Şöyle de bir dipnot atayım: Geçenlerde bir sosyal medyadan birisi dikkatimi geçti. Sebep ise şu: Hep Atatürk'ün ender bulunan ve renklendirilmiş fotoğraflarını habire profil resmi olarak yenilemesi idi. En son dayanamadım yazdım, benimle de paylaşır mısınız, diye. Sağ olsun tabi ki bile denemeden iki ayrı link attı. Bir arşiv yapmış! Bir arşiv yapmış! 1000'in üzerinde! Her iki arşivinde! Cepheler mi dersiniz, var! Çocukluk fotoğrafı mı dersiniz, var! Neler neler! Ben de kendi kendime gelin güvey olurum nadir fotoğraflarını buluyorum diye! 😂😅 buradaysan eğer... tekrardan teşekkür ederim. 🙏🏻🎈
Erkan okurunun profil resmi
Müthiş bir inceleme,parmaklarınıza sağlık :)
İsmail okurunun profil resmi
Çok güzel bir inceleme olmuş, kaleminize sağlık. Okunmaya değer.
Élûriel okurunun profil resmi
Teşekkür ederim. :) Kesinlikle O'nları daha yakından görmek/tanımak isteyenler için okunması gereken bir yapıt. Mazhar Müfit bende sırasını savdı, sıra
Kılıç Ali
Kılıç Ali
'de. :)
İsmail okurunun profil resmi
Kolay gelsin iyi okumalar o zaman
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.