(Bu yorumda kitapla ilgili çok az şey bulunmakta olup, yorumun neredeyse tamamı kişisel önermelerden oluşmaktadır.)
Bu kitabı sevdiğim hiçbir insana önermiyorum. Çünkü bu kitap, okuduğum süreçte, özellikle de son 5 gününde ciddi manada moralimi bozdu. Sevgili John Steinbeck isimli yazarımız sade, basit cümleler ve sakin bir girişle başlamış kitaba. Keyifli bir roman okuyacağım sanmıştım başında. Fakat, kendisi hiçbir abartıya kaçmadan, gerçeğe çok yakın olayları düz bir şekilde anlatarak sinsice bir şekilde zihnimi ele geçirdi.
Belki 20 yıla yakındır interneti kullanmama rağmen şiddet içeren hiçbir görüntüyü bilerek izlemedim şimdiye kadar. Mesela birer skandal olarak ortaya çıkan kadına, hayvana, şiddet görüntülerine bi sn bile bakamam. İşid vahşetinden, basit bir tokata, ırkçılık, linç görüntüleri vs denk geldiğim yerde kapatırım. Bana göre bunun en büyük sebebi de olumsuzluklar karşısında kafamı kuma gömüp kendimi üzmek istememenden kaynaklanıyor. Yani özünde bencillikten kaynaklanıyor.
Bu durumumun bir yansıması olarak da, çok kötü şeyler yaşandığını tahmin edebileceğim yerlerden de uzak duruyorum. Mesela bir mülteci kampına da gitmedim, gitmeyi de düşünmedim.
Bütün bu kendini izole etme çabama rağmen, bazen istemeden gerçeklerle yüz yüze kalabiliyorum. Mesela Twitter’da akışa bir anda çok kötü bir şiddet videosu düşebiliyor. Yahut başka bir insan bir şekilde gösteriyor.
İşte bu kitap da ‘narin kalbimin(!)’ aslında hiç dayanamayacağı olaylar silsilesinin tam olarak merkezine koydu beni.
Toprakları banka marifetiyle elinden alınan bir ailenin ABD’de bir eyaletten başka bir eyalete göçüşüne tanık olmak, yıkık, dökük kamyonlarının bir köşesinde onlarla beraber yolculuk yapmak, açlığı ve yoksulluğu derinden hissetmek, mülteci olmanın iş bulamamanın ne demek olduğunu hissetmek, işverenlerin ne kadar adi olabileceğini ve sendikanın önemini anlamak, bir ana yüreğinin derinliğini, ananın ailenin neden en merkezinde olduğunu ve bir sürü şeyi daha anlamak istiyorsanız okuyabilirsiniz. Irkçı değilim ama Arapları sevmiyorum diyorsanız, Suriyelileri sevmiyorum diyorsanız da okuyabilirsiniz.
Bir kitabın daha bir tuğla gibi kafanıza vurmasını istiyorsanız okuyabilirsiniz.