Melanie Klein gibi Lacan da her türlü ben psikolojisinin tersine, Freud'un ikinci yapısal modelini -ben, altben(le ça), üst ben- ciddiye alıyordu. 1923'ten başlayarak iki açıklama mümkündü. Birincisi; beni (moi) altbenin sürekli bir ayrışması sonucu ortaya çıkan bir ürün olarak ele alıp bu benin gerçekliğin temsilcisi olarak hareket ettiği ve dürtüleri içinde tutmakla yükümlü olduğunu savunmaktan ibaretti (bu Amerikan okulunun Ben Psikolojisi'dir); diğeri ise, benin özerkleşmesiyle ilgili her türlü düşünceye sırtını dönerek, bu oluşumu özdeşleşme süreciyle açıklıyordu (bu da Fransız okulu olacaktır).