Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

''Bu ülkenin tıkır tıkır işleyen bir düzenek olmadığı açık ama bir saatin içinde yaşamayı kim ister ki? Yurdun büsbütün kağşadığı da belli; çökmeye yüz tutmuş bir evde yaşamayı kim ister ki? lkide bir 'onarım' uğruna oraya buraya birkaç çivi çakmak işe yaramıyor; bitmiş bir sevdayı ne onarabilir ki? Üstelik düpedüz düzenin çarmıhına çivilenmiş bedenlerden oluk oluk akan kanın çürüttüğü temel, yapıyı yerle bir etmeden kazılıp yeniden atılabilir mi ki? Simgelerden konuşalım: Birliğin en kutsanmış simgesinin 'ay'ıyla 'yıldız'ı çoktan ayrılmış birbirinden. Öteki kesilip üç yeniay olmuş, beriki kırpılıp birkaç cılız yıldız. 'Gül'le 'başak' aya yakın, 'çark'la 'çekiç' ta yıldızlarda. Okunu atmış, yayını yasmış bir ülke: Devletçilik, ulusçuluk, halkçılık doğuya; cumhuriyetçilik, laiklik, devrimcilik batıya. Genişletilmiş 'ok atma' töreninde yetmiş beş yılın kalıtı paylaşılıyor:Kamu yatırımları özel kişilere, özel alanların denetimi tüzel kişilere. Üçe bölünmüş ulusçuluk: Sermayenin cumhuriyetçiliği sola, küçük ya da orta büyüklükteki devletçilik ortaya, kırsal ayrılıkçılık sağa. Toprağından kopmamak için uyuşturucuları, senetleri, vergileri, teşvikleriyle yeraltına gömülen bir iktisat. Yoksulluktan aldığı payı haklı çıkarmak için sürekli işlemesi gereken bir savaş aygıtı. Gazetecilerini, işadamlarını, komutanlarını, başbakanlarını koruyamadığı için utana sıkıla övünçle hep el altından çalıştırılması gereken bir güvenlik örgütü. Köken birliğini aşırı abartarak bir 'baskı' aracına dönüşen 'basın'. Boğazlarındaki yangını denetlemeye gücü yetmediği için, damarları kabardıkça doğuya, batıya, güneye doğru yayılarak dirilmeye çalışan bir gövde. 'Olağanüstü' ne varsa sıradanlaştıran, 'bunalım'ını yönetim biçimine çeviriveren bir siyasal örgütlenme. Yerli bir dilden duyduğu korkuyu yabancı bir dilin boyunduruğunda gideren, çoğalmamak uğruna yok olmayı seçen bir dil. Satabilmek için fabrikalarını kapatan, yasalarını yapabilmek için yasama organını askıya alan, hukukunu uygulamak için izin ya da süre isteyen, öğrencilerini sınava hazırlamak için eğitimini kesen bir egemenlik aygıtı. Bir temsilcilikler dizisinden kurulu sermayeci sınıfıyla uygun adım gelişmiş temsil eksikliğini, kendi temsilini başka yerlerde, Cezayir, İran, Afganistan'da, Sırbistan ile Kosova'da, İspanya ile İrlanda'da, şanlı bir geçmişle şanlı bir gelecekte arayarak örtmeye çalışan bir toplum. Tanımamaktan değil, tanınmamaktan yakınan bir ulus. Adamakıllı çözüldüğü için artık çözümlenmeye de elvermeyen, önermelerle değil, ancak bir dökümle dile getirilebilecek ölçüde dökülmüş bir ülke. Baştan başa ağıtla yoğrulduğu için artık bir ağıt da gerektirmeyen, söyleşi yerine söylenme üzerine kurulduğu için yazıklanmayı da öfkeyi de geçersiz kılan bir ülke. Göç katarlarının kalabalığı içinde yapayalnız yurttaşlar; boğazına dek 'mülkiyet'e gömülmüş, 'sahip çıkılmış' ıpıssız bir yurt. Kimsenin yurdu.''
·
34 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.