Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

104 syf.
·
Puan vermedi
Bu kitabın bende iki türlü bir yeri var. Birincisi tamamen kişisel ve sebebi bende saklı bambaşka bir konu bambaşka bir hikaye. Sadece bu kısmını anlatmakla bitiremem. Ancak bu kısmı anlatsam da kimseyi ilgilendirmez, hem benim de anlatasım yok zaten. Ama ikincisi çok önemli. Daha toplumsal. Hepimizi ilgilendiriyor. Bu kısmını yazacağım biraz. Kitabın yazarı, Ayşegül Çelik. Yunus Nadi Öykü ödülünü almış. 2008’de bir kitap yazıyor, aklına gelen öyküleri derlemiş. Basit görünüyor ilk başta, hatta anlaşılabilir öyküler. Hepsi birbirinden nahif birbirinden hüzünlü. Ama 55. Sayfaya şöyle bir şiir iliştirmiş: büyüyünce Şöminenin üstünde bir fotoğraf olacağım Mevsimlere aldırmayan Sarı çiçekli bir duvar yükselecek yanı başımda Yüzümde ayaklı lambanın sessiz ışığı Saçlarımda sim bırakan, ince, gümüş çerçeve… Hoşuma gitti ama okuyup geçtim ilk başta. Sonra döndüm tekrar tekrar okudum. Ne anlatmak istiyor diye. Siz de en azından bir kez düşünün. Bu şiiri okurken; Büyüyemeyen kadınları düşünün, şöminenin üzerinde bir fotoğraf olan kadınları... Hatta bir fotoğrafı olmayan kadınları… Yanı başında yükselen sarı çiçekli duvar olan kadınları değil de başucunda mezar taşı yükselen kadınları… Hani yukarıda fotoğrafı olmayan kadınları düşünmüştünüz, şimdi bir de mezar taşı olmayan, kaybolup giden, toprağa, havaya, suya, aramıza, içimize, gözyaşımıza hatta vicdanımıza karışan kadınları... Odasında oturup ağlarken yüzüne lambanın sessiz ışığı vuran kadınları düşünün. Biçareleri, babasından, kardeşinden, kocasından sürekli dayak yiyen şiddettin her türlüsünü gören kadınları düşünün. Onların her gece saçlarına düşen beyazları, kaşlarından sızan kanlarının yüzlerinde oluşturduğu ince kurşuni çerçeveyi düşünün. Her neyse Ayşegül Çelik bu şiiri yazdıktan Sonra 2 yıl geçiyor aradan. 2010’da bir kitap daha yazıyor. İlk cümleleri şunlar: Sen, Kağıdın sesine fütursuzca kulak kabartan okur.. Bilmelisin ki, bu satırların yazanı bir kadındır. Elinde tuttuğun sayfaya kalemin kondurduğu işaretler, bir kadının avaz avaz bağıran avuçlarından kaynıyor. Sonra bende bir şeyler netleşiyor. Artık bakmam gereken yerin neresi olduğunu biliyorum. Bu kitapta adı geçen kadın isimlerini “anıtsayaç’a yazıyorum.” Ve tahmin edin, tabi ki her isimden bir can çıkıyor karşıma. Bazılarında birden fazla. Ayşegül Çelik bunu düşündü mü bilmiyorum. Aslında o kadar çok kadını kaybettik ki herhangi bir ismi yazdığınızda bile karşınıza o isimle ilgili üzücü bir hikaye çıkıyor. Bende bu kitapta ismi geçen onlarca kadından, gerçek hayatta kaybettiğimiz kadınlara uzanarak, bazılarını kısaca yazarak onları anmak, unutulmamasını sağlamak istedim. Emine: Emine isimli 2008’den bu yana ölen tam 57 kişi var. En son ölen Emine Yıldırım. Hatay’da 4 Şubat 2020 Tarihinde oğlu tarafından öldürülüyor. Oğlu aynı zamanda eşi Pervin’i de pompalı tüfekle vuruyor. Sebep aile içi geçimsizlik. Pervin 27, Kayınvalidesi 51 yaşında. Şule: Şule isminde ölen 7 kişi var. Son ölen Şule B. Mersin’de. Yine kızının boşanmaya çalıştığı kişi tarafından av tüfeğiyle, 29 yaşındaki kızı Sümeyya ile birlikte bu incelemenin yazılmasından 20 gün önce öldürüldü. Özgecan: Özgecan Aslan. 14.02.2015 Tarihinde 3 cani tarafından tecavüz edilip, bıçaklanıp yakılarak katledildi. 20 yaşındaydı. Kamuoyunda ölümü infial yaratıp, çok ses getirmişti. O öldükten bugüne kadar 1750’den fazla kadın öldürüldü. Hafize: Hafize isimli 4 kadın var ölen. Sonuncusu 16.02.2020 yılında Eskişehir’de kocası tarafından bıçaklanarak öldürüldü. 35 yaşındaydı. Kıskanıldığı için öldürüldü. Gülmira: 23.12.2015 tarihinde ev arkadaşı olan başka bir kadınla birlikte sevgilisi tarafından yine kıskanıldığı için öldürüldü. O da, arkadaşı çok gençti. Nermin: Nermin isminde 5 kişi var ölen. Nermin Yumuşak, 12.06.2020 tarihinde boşanmaya çalıştığı kocası tarafından boğazı kesilerek öldürüldü. Suna: Suna ismiyle ölen 7 kişi var. Sonuncusu Suna Yazıcıoğlu. 21.10.2018 tarihinde Eskişehir’de çalıştığı yerdeki patron tarafından silahla vurularak öldürüldü. Havva: Havva ismiyle hayatını kaybeden 17 kişi var. Sonuncusu Havva Çay. 27 yaşında bıçaklanarak öldürüldü. Kimin öldürdüğü bilinmiyor. Son olarak sayfa 57: Ah… Keşke başa alabilsek her şeyi… Hikayeleri, gramofonun ezgilerini, dönme dolabı ve bilhassa ölümü ve zamanı. Daha fazla ölümün olmaması dileğiyle, İyi okumalar…
Şehper, Dehlizdeki Kuş
Şehper, Dehlizdeki KuşAyşegül Çelik · Can Yayınları · 2013158 okunma
·
62 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.