Gönderi

724 syf.
10/10 puan verdi
·
62 günde okudu
Yazarı kısaca tanıyalım Oğuz Atay, 12 Ekim 1934 Kastamonu doğumlu Türk yazar, inşaat mühendisi, bir akademisyen Türk edebiyatının ilk postmodernist romanı olarak nitendiriliyor Tutunamayanlar. Postmodernizmide küçük bir alıntı ile bilmeyenler için açıklayayım : Postmodernizm hakkında Dilek Doltaş şöyle diyor: “1970’lerden başlayarak bugüne kadar Batı modernizminin ve onunla ilgili aydınlanma ve hümanizm projelerinin politik güç ve çıkar amacına hizmet eden normlarını sorgulayan, onun düşünce yapısını çözen, çelişkilerine, çarpık ve kendine dönük norm ve yaklaşımlarına ışık tutan en önemli eleştiri yöntemidir.” Düşünceleri ve sözü en çok edilen kahraman Selim Işık olsa da olay örgüsü Turgut Özben üzerinden anlatılmaktadır. Evli ve iki çocuk sahibidir. Mühendistir ve rahat bir hayatı vardır. Selim’in intiharından sonra, bir dönüşüm sürecine girecek kendi benliğini sorgulamaya başlayacak ve “özben” soyadını alacaktır. Mühendis Turgut Özben, arkadaşı Selim Işık’ın intiharını bir gazete haberiyle öğrenir. Çok sevdiği arkadaşının intihar haberi onu çok etkilemiştir. İntiharın sebeplerini araştırmaya başlar. Ölümünden kendini sorumlu tutar ilgisizliğinin sonucu arkadaşının öldüğünü ndüşünür. Selim’in birçok arkadaşına ulaşır. Her arkadaşı Selim’in bilmediği bir yönünü kendisine anlatır.Turgut ilk önce Selim’in arkadaşı Metin ile konuşur. Metin ona, Zeliha isimli bir kızı sevdiğini, Selim’in kendisine ‘Kızın ona uygun olmadığını’ söylediğini, kendisi de kızdan ayrıldığını, bir süre sonra Metin tekrar Zeliha ile yakınlaşsa da kızın ikisini de bırakıp bir başkası ile evlendiğini anlatır. Daha sonra Süleyman Kargı ile tanışır. Süleyman Kargı, ona Selim’in yazdığı şarkı sözlerinden bahseder. Bu sözleri ve açıklamalarını Turgut’la paylaşır. Esat’ın anlattıkları ise çok daha farklıdır. Tanıştıkları dönem de Selim’in bir lise öğrencisi olduğunu söyler. Çok akıllı, sürekli kitap okuyan birisi olduğunu anlatır. Sürekli kitaplar üzerinde tartışırlar. İlginç bir kişiliği vardır. Çok zeki olduğunu, birlikte sürekli Selim’in kendi icat ettiği oyunları oynadıklarını anlatır.Turgut’un son konuştuğu kişi Günseli isimli bir kızdır. Selim’in bir küs bir barışık olduğu sevgilisidir bu kız. Turgut’a Selim’in kırılgan, kuşkucu, geleceğe güveni olmayan, tedirgin biri olduğunu anlatır. Selim, Günseli ile evliliğe yanaşmamıştır. Ayrılırlar. Selim hastalanır. Ölüm korkusu sarmıştır tüm benliğini. Günseli’ye bir mektup yazıp intihar eder… Turgut tüm araştırmaları boyunca Selim’in farklı bir yönünü görüp öğrenmiştir. Onun hayata tutunamayan biri olduğunu düşünürken her araştırmada, Selimle birlikte kendini de yeniden keşfetmeye başlar. Özbenliğinin derinliklerine inmiştir. Ve kendini de bir tutunamayan ilan eder.  Kendiyle yüzleşmenin verdiği ıstırapla bir trene binip izini kaybettirir… Okulda öğretmenden öğrendiklerinin, babasından öğrendikleriyle aynı şey olmadıklarını fark eden çocuğun evde babasını eleştirmesi, babasının da öğretmenden aktarılan şeylere karşı ıhır bakalım helelerle başlayan şüpheci bir tavır takınması, giderek o çocuğu okulla ev arasındaki tutarsızlığı ortaya çıkar Tutunamayanlar’ın çok başarılı bir başka hicivci epizodu, bürokrasinin işleyişini, devlet dairelerinin çalışma tarzını ele alan 10. alt bölüm. Sabah işe başlama, daha doğrusu işe başlayama-ma sırasında memurların davranışları, sabah mahmurlukları, çay sohbetleri ve nihayet iş takipçilerine karşı davranışları çok ince bir gözlem yeteneğini ortaya koyan ayrıntılarla eleştirel bir tutum içinde işleniyor Kitaptan alınacak birçok ana fikir varken  beğendiğim ve bence kitabın karanlıkları içinde en aydınlık kalan kısmına yer vermeden edemeyeceğim. .. Bir yerlerde tıkanıp kaldığında hayat, soluk almak güçleştiğinde; yüreğin susup, mantığın sürüklemeye başladığında ayaklarını,dağlara dönmeli yüzünü insan. Yeni patikalar, yeni yollar seçmeli, yüreğini ferahlatacak; yeni insanlarla tanışmalı, yeni keşifler yapacak. Hep isteyip de, bir gün yaparım diye ertelediği ne varsa, gerçekleştirmeyi denemeli! Yaşam dedikleri bir sınavsa eğer; asla vazgeçmemeli sevmek ve öğrenmekten; ama herkesi sevemeyeceğini de her şeyi bilemeyeceğini de fark edebilmeli insan! Tıpkı, her şeye sahip olamayacağı gibi… Zamanın ninnisiyle, uykuda geçirmemeli hayatı…
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202062,4bin okunma
··
13 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.