Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

400 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Ahhh… Sencer ve bitmeyen geçmişi araştırma merakı, cevapsız soruları cevaplama uğraşı. Bitmeyen iç hesaplaşmaları, kendi ile konuşmaları, üstelik kendisini hep küçümseyerek, aşağılayarak. Ailesi ve çevresi Sencer’e neden bu kadar kızıyor? Gerçekten geçmişte olanlar geçmişte mi kalmalı? Yoksa geçmişte yaşananlarda, halının altına süpürülüp üzeri kapatılan, küllenmiş olaylarda herkesin katkısı, suçu mu var? Onlara göre; olan olmuş biten bitmiş, yeni düzen kurulmuş, geçmişin külleriyle bugünü kirletmeye ne gerek var? Neden tekere çomak sokar bu Sencer? Rahat mı battı? *Düzenin bozulmasında gerçekten sadece Sencer mi suçlu? Aradan bunca zaman geçmişken, ortalık durulmuşken Sencer’in posta kutusuna not bırakıp, tehdit edenin suçu yok mu? Ya cinayetleri işleyen katillerin, olayı örtbas edenlerin hiç mi suçu yok? Ne olacak bu gariban Sencer’in hali? Olaylar karşısındaki tutumunu, kendisiyle konuşmalarını okudukça güleyim mi, ağlayayım mı kızayım mı? Bilemedim… Ama şöyle bir silkelemek mi, dürtmek mi, tartaklamak mı? Desem bir şeyler yapmak istedim. Hani bayramlarda sevmediğimiz birinin elini öpmemek için oyalanırız da annemiz arkadan çaktırmadan, dürtme, çimdikleme, tartaklama gibi bir müdahalede bulunur ve sizi harekete geçirir. İşte bende Sencer’e öyle bir müdahalede bulunmak, onu kendine getirmek, harekete geçirmek istedim. Bence Sencer’in Nalan’ı sevme sebebi; kendi eksikliklerini onda bulması. Nalan’ın hayatla dalga geçmesi, çevreyi takmaması, olaylar karşısında duruşu, yerine göre argo konuşması, kimseden korkmadan karşısındakine kafa tutması yani kısaca Sencer’de olmayan özelliklerin onda olması Nalan’ı cazip yaptı. Aslında bir elmanın iki yarısı gibi birbirlerini tamamlıyorlardı. Bir konuşmada savcı Sencer için: ”Sencer’e dikkat et, sakin bir duruşu var ama arı kovanına parmağını sokmayı seviyor, sevmem öyle tipleri, gereksiz girişimlerde bulunabilir.” Diyor. Aslında savcı kibarlık etmiş pısırık yerine ‘sakin duruş’ demiş. Sencer’de denilen gibi olmadık zamanlarda beklenmeyen hareketler yapıyor. Acaba Sencer’de kişilik bozukluğu yani çift kişilik hastalığı mı var? Birçok eski sır açığa çıkarken yeni sırlar olduğu da öğrenildi. Sencer yeni öğrendiği sırların peşine düşecek mi? Bu yaşananları da kitap olarak yazacak mı? Huyu Sencer’e benzeyen yeğeni ( yeğeni mi oluyordu?) Çağlar bayrağı devir alacak mı? Yaşamın devamı olduğu gibi Sencer ve ailesinin hikayesi de devam edecek mi? diyorsanız önce kitabı alın okuyun, sonra yorumlarda buluşalım.
Zoka
ZokaAbdullah Küçük · Ahbap Kitap · 202017 okunma
··
29 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.