Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

400 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
23 günde okudu
Ah Benim Akbar'ım!!!
İlk 150 sayfasını okurken acaba sonunu getiremeyecek miyim korkusu ile çekingen gözlerle neyse ki bu muhteşem eseri bitirebildim. Kitabın insan olan ana karakteri diyebileceğimiz Abdias’ın pasif ve yer yer aptallığa kaçan iyiliği beni sıkmaya başlamıştı çünkü. Cengiz Aytmatov’un bir çok kitabında gördüğümüz ‘’pasif iyi’’ karakterlerden en sinir bozucu olanı Abdias idi. ( Cengiz Aytmatov aslında pasif iyi karakterini, okurun kimin yanında yer alacağını göstermek , iyi olmanın yetmeyeceğini aynı zamanda akıllı ve güçlü olmanın da gerektiği mesajını verebilmek adına yaratmaktadır. ) Tarih nasıl ki cesurlardan bahseder durur, bu kitapta da Abdias’tan bahsetmenin daha fazla anlamı yoktur. Gelelim esas oğlana aslında esas dişiye; Akbar: mavi gözlü, güçlü mü güçlü, akıllı mı akıllı, sadık mı sadık, mükemmel bir dişi kurt. Aytmatov o kadar ustaca anlatmış ki bu ulu varlığı, hayvan demek inanın gelmiyor içimden. Toplamda 12 yavrusu 3 ayrı seferde farklı farklı yollarla insanlar tarafından elinden alınmış en sonunda biricik sevgili eşi Taşçaynar da yine bir insan tarafından öldürülünce derin acılara gark olmuş ve nihayet intikam ateşi ve geçmişin geri gelebilmesi ümidi ile yanıp tutuşmaya başlamıştır. Ne denebilir ki tek başına Akbar’ın hayatı uzun bir seri bile olabilir. Gelelim kitabın finalindeki karaktere; Boston ailesi ve işine sıkı sıkıya bağlı, çevresindeki diğer insanlardan daha sağduyulu ve doğal yaşama karşı duyarlı. Fakat her şeyden daha çok önem verdiği küçük oğlu ile yaşama bağlı. Çalışkanlığı , dostluğu, iyi bir eş ve baba olması, duyarlılığı sebebiyle saygı uyandıran bir karakter. Kitap, SSCB döneminin kırsal yaşamına, kurtların hayatlarına, Ademoğlunun doğayı tahrip etmedeki gücüne, açgözlülüğüne, bencilliğine, yaşamanın yeniden bir yolunu bulmaya açtığı pencereler ile genel olarak öğretici bir kaynak olabilecek nitelikte. Aynı zamanda yer yer sürükleyici bir hikaye, üzücü perdelerle oluşturulmuş bir sahne olabilecek nitelikte. Okurken hep filmi, dizisi, oyunu yapılabilir mi diye düşündüm. Aytmatov’un ‘’Gün Olur Asra Bedel’’ kitabının filme çekileceği sırada 2008 yılında kalp krizinden vefat ettiğini öğrendikten sonra ikisi arasında naçizane bir kıyaslama yaparak bu kitabın bir filme daha uyarlanabilir olduğunu düşünüyorum.
Dişi Kurdun Rüyaları
Dişi Kurdun RüyalarıCengiz Aytmatov · Nora Yayınları · 20186,8bin okunma
·
66 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.