Gönderi

192 syf.
8/10 puan verdi
DİN OLMADAN DA AHLAK OLUR!
"SANA YAPILMASINI İSTEMEDİĞİN ŞEYİ BAŞKASINA YAPMA" Bu kitabın ana fikri ve bence çok güzel bir felsefe,yapıp yapmamak ise kişinin kendisiyle ilgili-yapmamaya çalışıyorum.(Yalan Dünya) :)Kitabı okuduğum andan itibaren alıntılara özellikle başlıklara gelen tepkiler nedeniyle neredeyse günümün çoğunu gerekli-gereksiz yorumlara cevap vermekle geçirdim.Bir yazarı kötülemek asla yapmam dediğim şeydi ne yazık ki onu da yaptım.Tolstoy'u çok küçükken okudum ve dürüst olmak gerekirse ne kadar çelişki içinde olan ve benim fikirlerime ters bir insan olsa da sevdiğim bir yazardır... Zira bu kadar sevgiden,iyiden,vicdandan bahseden bir yazar nihayetinde kalbinizi yumuşatacak fikirler ortaya koyar.Çelişkili bir yazar mı evet, hepimiz gibi yani.Çünkü kendisi de sürekli bir arayış içinde kah kumar oynayan kah manastıra kapanan kah gelirini köylülere dağıtıp onların sorunlarıyla ilgilenen bir adam... Bu kitapta beni en çok kızdıran şey Hristiyanlığı Tanrı'yı eleştiren yazarları çok sert bir dille eleştirmesi ve onların felsefesinden abuk sabuk, gereksiz diye bahsetmesi oldu özellikle Nietzsche(zayıf noktamdır belirteyim) :) Kendi kaleminden; 1)"Din" kelimesinden ne anladığımı, ve 2 ) Benim anladığım şekliyle dinden bağımsız ahlâkı (morality) mümkün görüp görmediğimi, soruyorsunuz. Bu son derece önemli ve güzel sorulara elimden geldiğince en iyi şekilde cevap vermeye çalışacağım. "Din" kelimesine yaygın olarak atfedilen üç değişik anlam var. îlk anlam şu: Allah tarafından insanlara gönderilen malûm, hakikî vahiy ve bu vahyin sonucu olarak Allah'a kulluktur. Dine bu anlamı, mevcut dinlerden birisine inanan ve dolayısıyla dinin yegâne doğru olduğunu kabul edenler atfetmektedir. Dine atfedilen ikinci anlam, onun bazı hurafe inanışlar toplamı ve bu inanışlardan çıkan hurafe bir tapınma biçimi olduğudur. Bu, genelde inanmayanların veya tanımladıkları dine inanmayanların dine atfettiği anlamdır. Dine atfedilen üçüncü anlam ise şudur: Zeki ihsanların hem kendi rahatları için ve hem de sıradan kitlelerin tutkularını dizginlemek ve onları yönetmek için geliştirdiği bir önermeler ve kurallar bütünü. Dine lâkayd kalan, ama onu faydalı bir yönetim âleti olarak görenler dine bu anlamı atfetmektedir. îlk tanıma göre, din, insanlığın esenliği için arzu edilen ve eldeki bütün vasıtalarla yayılması gereken malûm ve inkâr edilemez bir hakikattir. İkinci tanıma göre, din, insanların bütün imkânlarla kurtarılması arzu edilen ve hatta mecburî olan bir hurafeler toplamıdır. Üçüncü tanıma göre, din, halka faydalı olan, çok gelişmiş insanlar için gerekli olmasa bile kitlelerin tesellisi ve denetimi için vazgeçilmez olan ve bu amaçla korunması gereken bir cihazdır. Din bu kadar gerekli midir?Din olmadan ahlak olmaz mı din ve ahlak bu kadar bağlantılı mı?Değildir bence! "Hayatını ıslâh etmek istiyorsan, onu fedaya hazır ol!" Bu da kalbimi yumuşatan sözü :) İnsanlar sana kötü davrandığında sen onlara İyi davran,iyi biri olmak için kendini-hayatını feda etmelisin.Ve tabi ki bu çok güzel ve bir o kadar da zor bir iş. Gelelim Tolstoy'un din felsefesine;nasıl oluyor da kiliseyi insan ile Tanrı arasına giren ve hakikati çarpıtan bir kurum olarak gören, SEVGİNİN,İYİLİĞİN VE VİCDANIN BU KADAR ÖNEMLİ OLDUĞUNU SÖYLEYEN "TOLSTOY" Hristiyanlığı eleştiren ve bütün dinlerin ortak bir kökene dayandığını ve dinin sadece dünyevi çıkar için gerekli olduğunu iddia eden filozoflara bu kadar tepkili aklım almıyor doğrusu ki kendisi de aynı fikirde; "Din, insanın kendi ayrı şahsiyeti ile sonsuz kâinat arasında kurduğu belirli bir ilişkidir. Ahlâk ise bu ilişkiden doğan sürekli bir hayat düsturudur."(kendi kaleminden) 'Ben kendi hayatımı nasıl yaşamalıyım?' bana göre en gerekli soru budur.Herkes kendine yakıştırdığı şekilde yaşar. :) Kitabı çok beğenerek okudum,keyifli okumalar dilerim.
Din Nedir?
Din Nedir?Lev Tolstoy · Kaknüs Yayınları · 20161,660 okunma
··
439 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.