Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

288 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Her ay bir Orhan Pamuk kitabı okumalarımın bu ayki durağı Sessiz Ev oldu. . Eser gerek kurgulanışı, gerek dili, gerek yazım tekniği bakımlarından oldukça tatmin ediciydi benim için. Hele ki geçen ay okuduğum Kara Kitap’tan sonra su gibi aktı diyebilirim. . 1983 yılında yayımlanmış. Yazarın ikinci romanı. Aslında eserlerini kronolojik şekilde okusaydım yazarın değişimini ve gelişimini belki daha iyi fark edebilirdim. Benimki biraz tersine doğru oldu. . Kitap farklı şekillerde okunmaya müsait. Görünürde İstanbul yakınlarında bulunan Cennethisar kasabasında cüce uşağıyla yaşayan aksi babaanneleri Fatma Hanım’ı ziyarete gelen birbirinden bir şekilde kopmuş üç kardeşe rast geliyoruz (Faruk, Nilgün, Metin). Yine o kasabada yaşayan ve ülkücü topluluğa mensup Hasan’ın, Sessiz Ev’in uşağı Cüce Recep’in, Sessiz Ev’in sahibi Fatma Hanım’ın düşüncelerini bilinç akışı tekniğiyle ve “kahraman” anlatıcı gözüyle öğreniyoruz. Fatma Hanım’ın eşi Selahattin’in düşüncelerine ise Fatma Hanım’ın anlatımıyla şahit oluyoruz. . Ancak eseri alegorik olarak düşünürsek karşımıza çok daha farklı bir roman çıkıyor. Yazar adeta eseriyle 80’li yılların Türkiye’sinin fotoğrafını çekmiş. “Sessiz Ev” bana 80 sonrası Türkiye’yi anımsattı. Şimdi karakterlere ayrı ayrı bakınca bu düşünce daha da iyi oturacaktır. . Öncelikle eserde bir Doğu – Batı çatışması yaşanıyor. Batı’yı simgeleyen karakter olarak Selahattin Darvınoğlu seçilmiş. Kendisi bir doktor. Batıcı. Doğuluları küçümsüyor. Ateist. Gözlem ve deneye önem veriyor. Doğuluları eğitmek için bir ansiklopedi yazıyor. Doğuluları “Çünkü, biliyorum, günaha gırtlağınıza kadar batmak değil, başkasının günahsız kalabildiğini görmek daha çok acı verir sizlere.” diyerek eleştiriyor. Karşısında ise Doğu’yu simgeleyen, gelenekçi, günah işlemekten korkan, aksi, (Selahattin’e göre) geri kalmış bir Fatma Darvınoğlu var. . Selahattin ve Fatma’nın torunlarından Faruk, bir tarihçidir. Evliya Çelebi okur. Nahif bir karakterdir. Metin, Kapitalizm’in simgelendiği karakterdir. Babaannesini ikna edip evi sattırmayı, yerine apartman diktirmeyi ve oradan gelecek parayla Amerika’ya gitmeyi düşler. Ceylan’a aşıktır. Nilgün ise Komünizm’in simgelendiği karakterdir. Cumhuriyet gazetesi okur. Kitap okumayı sever. Devrimcidir. Yalnız, eserde onun bakış açısından herhangi bir bölüm okumayız. . Hasan karakteri dönemin ülkücü hareketine mensuptur. Nilgün’e aşıktır. Bir ülkücünün bir komüniste aşıklığı tuhaf durumlar ortaya çıkaracaktır. . Gelelim eserle ilgili diğer çıkarımlarıma, Orhan Pamuk’un 19 sayısına düşkünlüğünü son okuduğum iki romanında fark etmiştim. Kar romanında Şair Ka eser boyunca toplam 19 şiir yazmıştı. Kara Kitap’ta Rüya, Galip’e 19 sözcükten oluşan bir mektup bırakmıştı. Burada da Fatma Hanım’ın odasına çıkan merdiven tam 19 basamaktan oluşuyor. Herhalde bu kadarı da tesadüf değildir artık. . Orhan Pamuk, eserlerine gerek kendini gerekse de diğer eserlerini veya karakterlerini gizlemeyi seviyor. Bu eserde geçen “Şevket evlenmiş, Orhan roman yazıyormuş.” cümlesinde geçen Orhan karakteri zannımca yazarın kendisidir. Hasan’ın aşık olduğu Nilgün’ün yeşil tarağını çalması ve sırf Nilgün bakkaldan aldı diye 25 lira vererek kendisinin de kırmızı bir tarak alması da Masumiyet Müzesi’nin takıntılı karakteri Kemal’i anımsattı. . Faruk ve Nilgün arasında geçen şu konuşmalar ise yine zannımca yazarın çok yakında çıkacak olan “Veba Geceleri” eserine isim babalığı yapmış. Belki de yazar bu romanı taaa o yıllardan yazmayı düşünüyordur. “Nereye gidelim?” dedim, sonra ben. “Senin şu vebalıların kervansarayına,” dedi Nilgün. “Veba devletine.” Öyle bir yer olup olmadığından emin değilim, dedim. “İyi ya, işte,” dedi Nilgün; “gider bakar kesin bir karara varırsın.” “Kesin bir karar,” diye düşünüyordum ki ben, o ekledi: “Kesin bir karara varmaktan korkuyor musun yoksa?” “Veba Geceleri ve Cennet Günleri” diye mırıldandım ben. . Eserin sonlarına doğru Fatma Hanım çocukluğunu hatırlar. Annesiyle Şükrü Paşa’nın evine gider. Şükrü Paşa’nın kızları ona kitap okur. Bir gün Fatma Hanım Şükrü Paşa’nın evinden o kitabı okumak için ister. O kitap, Hikaye-i Robenson’dur. Tıpkı “Sessiz Ev”de yardımcısı ve belki de tek dostu Cüce Recep ile kalan Fatma Hanım gibi ıssız bir adada tek dostu Cuma ile kalan Robenson’u anlatan kitap.
Sessiz Ev
Sessiz EvOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 20186,8bin okunma
·
17 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.