Gönderi

691 syf.
·
Not rated
·
Read in 12 days
Ben kendimi öldürdüm, kocakarıyı değil.
En başından kitabın içeriğine, olayların gidişatına dair bilgiler yer alacağı konusunda sizi uyarmak isterim. Bu bilgiler, sizin için spoiler olsa da benim için size, hiç okumamışlarınıza farklı bir bakış. Öncelikle, Raskolnikov'un işlemiş olduğu bu cinayet para için değildi. Mesele para değildi, hiçbir zaman da olmadı. Bu sağdan soldan duyduğumuz (en azından ben kendim için bunu söyleyebilirim) Raskolnikov'a karşı ilk yanlış önyargımızdır. Kendisi fazlasıyla dürüst ve adalet isteyen biriydi. Her ne kadar parası olmasa da Aslında başının çaresine bakabilirdi. Onu karamsarlığa iten, yemeden içmeden kesen, eve kapatan ve en nihayetinde psikolojisinin en zayıf anında yakalayıp cinayet işleten açlık değildi. Toplumdaki adaletsizlikler, haksızlıklar,eşitsizlikler... Bütün derdi buydu ve insanlığın bunu öğrenmesi için bazı hayatların feda edilmesi gerekliliğine inanıyordu. ve Kepler ve Newton'un teorilerini dünyanın kabul edebilmesi için kaybedilen hayatları örnek gösteriyordu: ''Newton'un buluşunu bütün insanlığa duyurabilmesi için kendisine engel olmaya kalkan bu on veya yüz kişiyi öldürmeye hakkı vardı,hatta bunu yapmak zorundaydı.'' Sonrasında; ''Büyükler bir yana, bence toplumun içinde birazcık olsun sivrilen topluma söyleyecek yeni bir şeyleri olanlar yaradılışları gereği razı olamazlar. Bence razı olmamaları da gerekir.'' diyerek düşüncesini destekliyordu. Bu insanları ''yarının yaratıcıları'' geriye kalanı ise ''boyun eğiciler'' olarak nitelendiriyor. Topluma razı olmayan insanlar için ''Öyle iyi niyetli ve dürüstlerdir ki kendi cezalarını kendileri verirler.''Asıl enteresan olanı bu iyiliksever insanlığın kurucu ve yasa koyucularından çoğunun özellilkle korkunç bir kan dökücü olmalarıdır.'' Çok yakın arkadaşı, onu çok seven Razumihin ise sanki Raskolnikov'un vicdanıymışçasına şunları söyler: ''Vicdanının sesine uyarak kan dökmek bence yasal yoldan kan dökmekten daha kokunçtur.'' (Konudan bağımız olarak sadece bir soru, yasal yoldan kan dökmek konusunda rol oynayan vicdan kime aittir? Bahsedilen yasal sistemi haiz olan ülkenin halkına değil mi? Bu yasal sistemin üyeleri, bu ülkenin halkından gelmez mi?) Raskolnikov; teslim olma konusunda ise şunları söylüyor: ''Kendileri milyonlarca insanı öldürüyor. üstelik bunu da bir erdem sayıyor. Onlar bir yığın alçak ve sahtekardan başka bir şey değil.'' ''Ben sosyal refahı beklemek istemiyorum, ben kendim için yaşamak istiyorum yoksa yaşamasam daha iyi. Ne olmuş yani? Sadece sosyal refah uğruna cebimdeki bir rubleyi sımsıkı tutup aç bir annenin önünden geçmek istemiyorum ben. '' Peki ya ''yaşama hakkı'' ne olacak? Bir tarafta adaleti yerine getirme isteği, bir tarafta öldürmeye hakkının olmadığı gerçek.. Bu ikisinin arasında kalmıştı cinayet sonrasında, Raskolnikov. Çok garip değil mi? İkisi de vicdanının sesi. Ama onu çok bahsettiği, kendisiyle sürekli kıyasladığı Napolyon'dan ayıran bu ikinci sesti. Bir de Sonya vardı tabii. Bu düşünceler arasında bir yön bulmaya çalışıyor ve buluyor. Bu sefer üzmüyor sonunda Dostoyevski okurunu. İşte bu gerçek bu spoilerdı. Okuyacak olan herkese iyi okumalar.
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Anonim Yayınları · 2015160.4k okunma
·
14 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.