İncelemenizi bugün okuyabildim,kitapla ilgili farklı incelemeler de okudum ama alıntıların tartışılan yerlerini net bir şekilde sizinkinde okuduğumu söylebilirim.Kitabi okumadım,yazar hakkinda da fikir sahibi değilim o yüzden "ilgili alıntılar şu maksatla yazılmıştır toplatilmali, özendiriyor"gibi cümleler sarf etmeyeceğim,kitabı okumadığımdan ilgili yerlerin kurguya katkısıni,akış icerisinde gerekli olup olmadığını söylemek en azından şimdilik hatalı bana göre. Dediginiz gibi bir durum varsa bildirildiğinde hukuki yaptırımı elbette olacaktır.Benim size katıldığım,alıntıyı elestirdigim nokta ise bu tarz mide bulandırıcı ifadelerin mağdurun değil de failin/sapkın kişilerin ağzından duymamizin gerçekten gerekli olup olmadığı.Yazarin okurda tiksinti uyandırmak istediği varsayımıyla hareket edersek,biz bu tiksintiyi neden mağdurun anlatımından değil de bu tarz kişiliklerin anlatımından duyalım ki,ne gibi bir katkıya hizmet eder bu? Maksadımız tiksinti uyandirmak,gerçekçilik,yankı uyandirmak,farkındalık,konuya dikkat çekmek ise mağdurun anlatımıyla da pek âlâ bunu sağlayabiliriz örneği Büşra Sanay'in kitabinda mevcut,onu okuduğumuz zaman da bu etkiyi fazlasiyla alıyoruz,alıntı üzerinden gidersek ben bu alıntıyı okuduğumda tiksinti harici bir şey duymadım mağdurun duygularını çaresizligini hissetmedim salt bu duyguyla neden harekete geçme hissiyatına kapilayim ki?
Konu cinsel davranislar/suçlar özellikle de çocuklarsa çok dikkatli olunması ve eğer bir neticeye,amaca hizmet etmeyecekse bu gibi ifadelerin yer almaması kanaatindeyim.Bizler bunları okuduğumuzda tiksinti duyarak harekete gecmeyeceksek,mağduru anlamayacaksak neden okuyalım ki?İlgili kişilerin şehvani duygu ve isteklerini okumak mı yoksa mağdurun bünyesindeki tahribati okumak mı bizlere farkındalığı sağlar?.Bazilari yazarın maksadinin bu sapkınlarin duygu durumunu, kişiliğini, psikolojisini,yaşadığı çevreyi anlatmak istediğini söyleyebilir,haklı olabilir (Suç ve Ceza Raskolnikov örneği gibi)fakat bu katil olma olgusuyla aynı sey değil,bahsedilen cinsel durumlar doktorlar tarafından cinsel dürtü bozukluğu olarak da adlandırılır beyinle ilgisi vardır elbet de herkes de olmaz ama tetikleme ihtimali vardır, dolayısıyla anlatilmasini ama bu ağızdan anlatilmasinin yanlış olduğu kanaatindeyim inceleme için de teşekkürler.