Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

566 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Dikkat bu yazı eserin içeriği hakkında ciddi bilgiler içermektedir.
. “Bakmasını bilenler, bir yüzyılın ruhunu ve bir kralın yüz ifadesini bir kapının tokmağında bile fark edebilirler.” Üniversiteden bir dostum “Her yapının bir ruhu var.” demişti. Victor Hugo sayesinde yeni mezun olmuş bir inşaat mühendisi olarak bu düşüncem derinlik kazandı. Sahiden de yüzyıllara meydan okuyan yapılara baktığımızda (restore işlemi adı altında asimile olmamışlar ise) bin bir emekle konulan bir kilit taşında mimarın bize anlattığı bir şeyler var. Yapıları da tıpkı kitaplar gibi okumak gerekir. Eğer güçlendirme ve restorasyon işlemi yapılacaksa tıpkı narin bir kediyi sever gibi merhametli olmalıyız. Yoksa yapıyı depremden önce biz yıkmış oluruz! “Gündüz herkesindir. Beni neden hep geceye mahkûm ediyorlar?” Kitaptaki bütün iyi ve kötü sonuçların çıkış noktasını düşündüğümde bunun aşk kavramı olduğuna kanaat getirdim. Merhametli ve –fikrimce- gerçek aşk, hastalıklı ve bencilce aşk ile altın kaplamalara duyulan aşk… 16 yaşındaki bir genç kız kendisini kurtaran yakışıklı yüzbaşına temiz bir aşk besliyor. Ancak belirttiğim gibi altın kaplama altının kendisi değildir. Bu karakterimizi asla kötü birisi yapmaz ve herkesin başına gelebilecek bir durumdur. Çünkü güzelliğin yaratılıştan gelen bir çekim gücü vardır. Zaten başına gelen her şeyin sorumlusu Esmeralda’nın güzelliğidir. Güzellik de çirkinlik gibi ağır bir sınavdır. Aslında insanın somut olarak güzel olması kendi elinde değildir, yaratılıştan gelen bir şeydir. Ancak içerisinde çiçekler yetiştirmesi kendi elindedir. Bu yüzden bizim için soyut olarak güzel olmak mühimdir. Aşk eğer bencillikle buluşmuşsa dünyanın en iyi insanına bile kötü işler yaptırabilir. Hiç kimse onu sevmezken Quasimodo’nun yanında olan, kitaplarını çok seven ve başlarda çok sevdiğim bir karakter olan papaz Claude Frollo dehşet verici işlere imzasını atıyor. Takıntılı ve hastalıklı bir aşkı görüyoruz. Aşktan nasibini almak ve aşkı incitmeden karşılamak gerekir. İşte bu noktada kambur ve çirkin olarak nitelendirilen Quasimodo tüm nahifliğiyle bizlere örnek oluyor. Tıpkı bir suyun seyrini uzaktan izler gibi aşkı izliyor. Aşka teslim oluyor. Dünyanın somut olarak en çirkin insanının gönlünden bir şiir çıkıyor: “Görünüşe bakma genç kız Yüreğe bak. Genç, yakışıklı bir adamın yüreği sıklıkla boştur. O yürekler aşkı muhafaza edemez. Genç kız, köknar kavak kadar güzel değildir, Ama kışın yapraklarını dökmez. Yazık! Bunları söylemek neye yarar? Güzel olmayanın yaşamaya hakkı yok; Güzellik yalnızca güzelliği sever, Nisan, ocağa sırtını döner. Güzellik mükemmeldir, Güzellik her şeye kadirdir, Güzellik her şeyi eksiksiz olan tek şeydir. Karga yalnız gündüz uçar, Baykuş yalnız gece uçar. Kuğu gece ve gündüz uçar.” Kitapta zaman zaman kendimi bulduğum bir karakter vardı. Adı Pierre Gringorie… Gringorie, en kötü zamanlarında dahi bir şekilde neşeli kalmış bir karakter. Yarım saat ölmek üzerine edebiyat yaptıktan sonra ‘Hayır, ölmek istemiyorum.’ demesi beni güldürmüştü. Kitapta herkes Esmeralda’ya hayranken, kendileri bir şair olarak Esmeralda’nın sevimli keçisine hayran. Yer yer neşe katan bir delinin havasını hissettim. “Zavallı kadın her şeyin takınacağı tavıra bağlı olduğunu hissetti ve içini ölüm korkusu sarmışken sırıtmaya başladı. Anneler böyle güçlüdür.” Son olarak değinmek istediğim karakter rahibe Gudule nam-ı diğer fare deliğinin münzevisi… Tam 16 sene bir bebek patiğini bağrında saklamanın acısıyla kavruluyor. 16 yıl boyunca nefes almıyor adeta alıyormuş gibi yapıyor. Tam keşfetmişken nefesi yeniden kesiliyor. Her şeye rağmen güçlü bir anne vardı karşımda. Toparlayacak olursak, beni derinden etkileyen bir baş yapıttı. Kesinlikle her açıdan doyduğumu hissettim. Oldukça ders verici, hayata anlam katan bir eserdi. En az muhteşem mimari yapılar kadar nefes kesiciydi!
Notre Dame'ın Kamburu
Notre Dame'ın KamburuVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202232,7bin okunma
·
28 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.