Guatemala'da Hafta Tatili1899 yılında Guatemala'da doğan Miquel Angel Asturias , 1967 yılı Nobel Edebiyat Ödülüne sahip bir yazar. Nobel Ödülünü alma gerekçesi ise " Hayat dolu anlatım tarzı ve etnik elementleri,bilinmeyen gelenekleri,kaybolmuş kültürel öğeleri eserlerine konu etmesi. "
Doğduğu sene ülkesinde iktidara gelen diktatör Cabrera'nın baskıları sonucu, ailesi ile birlikte başka bir kente sürgün olarak gönderilerek,Maya kızılderilileri ile yaşamak zorunda bırakıldı.Ama Miquel bu zorunluluğu çok sevdi,yerlileri hep üstün tuttu.Hatta bu zorunluluk,kendisinin bir devrimci olmasının tohumlarını ekti.Mayaların kültürlerine,inançlarına,sıkıntılarına ve mücadelelerine tanıklık ederek,acılarına ortak oldu.Hukuk ve tıp eğitiminden sonra Maya kültürleri üzerine de ayrı bir eğitim aldı.1955 yılında gerçekleşen rejim değişikliği sonrası ise hem işinden hem de yurdundan oldu,çünkü acımasızca vatandaşlıktan çıkarıldı.
Büyülü gerçeklik akımının öncülerinden kabul edilen Asturias'ın 8 hikayeden oluşan 288 sayfalık bu eserinde , yazarın askeri yönetime karşı takındığı tavırdan net izler görüyoruz.
Tanıtım bülteninde "Komünizmle mücadele dernekleri, mezarları kendilerine kazdırılarak kurşuna dizilen sendikalı işçiler, halkı kırıp geçiren paramiliter güçler, silahsız insanların inatçı ve beklenmedik direnişleri, kitle hâlinde tutuklamalar, iftira ve gözden düşürme kampanyaları… " ifadeleri yer alıyor,yeterli mi elbette ki değil.Bunların haricinde faşizmi,kapitalizmi,sermaye hırsını ve hatta el kadar bebelere varana dek yapılan tecavüzlere de ne yazık ki tanık olacaksınız bu eserde.
Kahraman öğrencilerinin,
Ezilen köylülerinin,
Sömürülen işçilerinin,
Savaşan halkının
Kanında yaşayan yurdum Guatemala'ya...
ithafıyla başlıyor kitap...
Eser ismini , bir askerin izin gününde yaşadığı olayları anlatan ilk hikayeden alıyor.Hikâyelerin konularının ve anlatım şekillerinin çok güzel olması,bunun okuması zor bir eser olduğu gerçeğini asla değiştirmez.Latin Amerikanın havasından mı suyundan mı yoksa kültüründen mi bilmem ama (Marquez eserlerinde de aynı sorunsallığa düştüğüm için)isimler çok karışık,kim kimdi diyerek,defalarca gerilere dönüp bakma ihtiyacı duydum.Amerika destekli darbeler sonucu Guatemala halkının verdiği mücadele ,büyük oranda karşılıklı diyaloglar halinde aktarılmış.Araştırdığım kadarıyla da kurgu sözkonusu değil,yazar yaşanmışlıkları,tanıklıkları yazmış...
Okuyunuz, okutunuz...
