472 syf.
6/10 puan verdi
Yazar hakkında kısa bir bilgi :
Edebiyat dünyasına şiirle başlasa da ününü polisiye roman türünde verdiği eserlerle elde etmiş, genç yazarların bu alanda yazmasında etkili olmuştur.
Türk edebiyatında polisiye roman türünün öncülüğünü yapmıştır.
Bazı yapıtları TV dizisine ve uzun metrajlı filme aktarılmıştır.
Eserleri birçok yabancı dile çevrilmiştir.
1992’de yayımlanan ilk öykü kitabı “Çıplak Ayaklıydı Gece” aynı yıl Ferit Oğuz Bayır Düşün ve Sanat Ödülü’nü almış, kitap aynı zamanda yazarın edebiyat dünyasında tanınmasında önemli rol oynamıştır.
Gerilim duygusunun üst seviyede olduğu “Sis ve Gece”, yabancı dile çevrilen ilk Türk polisiye romanı olmuştur. Eser sinemaya uyarlanmıştır.
2012’de yayımlanan Sultanı Öldürmek aşk, tarih ve polisiye roman özelliği taşır. Eserde, İstanbul’un fethi ile ilgili farklı görüşlere sahip bilim insanları arasındaki olaylar, konuşmalar aşk ve cinayet ele alınır. Başlıca kahramanları Müştak, sevgilisi Prof. Nüzhet ve Nüzhet’in hocası Prof. Tahir Hakkı’dır. Nüzhet’in öldürülmesi ve katilin bulunmaya çalışılması esere polisiye roman niteliği verir. Olaylar anlatıcı konumundaki Müştak (ben anlatıcı) aracılığıyla verilmiştir. Müştak’ın iç monologları esere farklı bir özellik katmıştır.
“Bab-ı Esrar” romanında Şems-i Tebrizî’nin öldürülüşünü, Türk edebiyatında postmodernizmin başat eğilimlerinden olan felsefenin dine, metafiziğe eğilimini Mevlevilik/Mevlâna bağlamında ele almıştır. Eser, dokusuna katılan Mevlevilik-mistisizm-metafizik bilgilerle felsefi roman özelliği de kazanmıştır.
Annesinden dinlediği masalları düzenleyip polisiye roman kurgusuyla yazdığı “Masal Masal İçinde” adlı kitabı bazı özel okullarda ders kitabı olarak okutulmuştur.
Kitaptaki kişiler :
Adnan Sözmen ( gazeteci , Funda eski karısı , oğlu Umut )
Doğan ( Adnan'ın üvey kardeşi )
Yalvaç ve Güngör ( polis )
Müfit ( İstihbarat )
Demet ( Doğanın sevgilisi ) ....
Ahmet Ümit'in okuduğum 3 ya da 4'üncü kitabı ama bu eserini pek beğenmedim . Kurgu anlamıyla başarılı , sürükleyici bir polisiye . Sanat ve estetik anlamında çok kötü . Sürekli kendini yenileyen bir anlatım . Olaylar haddinden fazla uzatılmış . Gereksiz bilgiler , baş karakter Adnan'ın alkolik oluşu , her üç sayfada bir rakıyı anlatması kadar saçma bir anlatım yok .470 sayfalık kitapta en az 50 sayfa rakı içmekten bahsetmiş . En az yüz sayfa gereksiz teferruatlar mevcut . Aynı günümüzde çekilen Türk dizilerine benziyor , sahneler uzatılmak için yapılmış . Belli ki Ahmet Ümit sayfa sayısınca para kazanıyor. Diğer dikkat çeken şey ise Ahmet Ümit sürekli " Burası Türkiye , burada her şey beklenir . Her şey olur . Alıştık , Avrupa böyle mi imajı çizmeye çalışıyor. ( Çok istiyorsan siktirir gidersin bu arada Ahmet Ümit :)))
Sol sağ çatışmasını , devletin gizli tetikçilerini , gazetecilik mesleğinin zorlukları gayet iyi anlatılmış . Ama ne hikmetse sağcıları hep kötülemiş , gören de sanacak ki solcu kötü yok .
( Bu arada kötünün sağcı solcu diye adlandırılması olamaz . Kötü kötüdür kısaca . )
#KİTAP ŞUURU İNSANLIK ŞUURUDUR !
Kitap Şuuru
·
27 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.