Gönderi

240 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 7 days
Sürekli Finlandiya’ya gidip gelen ve çok seven Grigoriy Petrov’nin fikirlerini bizlerle paylaştığı muazzam bir kitap. Tamamen bağımsızlığı bile kendine ait olmayan Finlandiya’nın gelişerek gelişim seviyesi yüksek bir ülke olma yolculuğunu görüyoruz. İsveç’e bağlı olan Finlandiya’nın İsveç-Rusya savaşından sonra Rusya’nın eline geçmesi ve Rusya’nın Finlandiya’ya bize mi bağlı olmak istersiniz yoksa kendi bağımsızlığınızı mı kurmak istersiniz diye seçenek sunmasıyla başlıyor her şey. Grigoriy Petrov düşüncelerini herkese aşılamaya çalışıyor. Eğitim konusuna çok dikkat ediyor. Herkesin okuma yazma seviyesine yükselerek kendilerini araştırmalar yaparak yükseltmesini arzuluyor. Mühendis, avukat, öğretmen gibi meslek sahibi olmakla bir yere gelinmediğini, mesleğin hakkını vererek vatanına ve milletine hayrı dokunan bireyler olunmasını istiyor. İstediğiniz kadar paranız olsun, istediğiniz kıyafetleri giyerek havalı olunuz bunların hiçbirinin sizi aydın yapmadığını, aydın olmanın halkın vicdanını ve zekasını yükseltmekle olacağını vurguluyor. Ebeveynlerin çocuklarını yetiştirme konusunda özverili olmaları gerektiğini, onlara bir şeyi yap demekle yetinmemeyi ve yapmalarını istediğiniz şeyi onlara yaparak örnek olunması gerektiğini söylüyor. Her şeyden önce ilk olarak kendimize bakmamız gerektiğini ve kendimize çeki düzen verdikten sonra gerisinin geleceğine inanıyor. Kitapta Kötü Ruh ve İyi Ruh’un birbirlerine karşı oluşturdukları tezleri savunmalarını görüyoruz. İyiliği savunanların hiçbir zaman bitmeyeceği gibi bu iyiliği yıkmaya çalışan kötü ruhlar her daim olacaklardır. “Çünkü iyilik ve doğruluğun canlı meşalelerinin sayısı ve bunların yaydığı ışık henüz yeteri kadar fazla değil. Hayatın kurucusu olacak ve dünyadaki uyumu muhafaza edecek insan sayısı az. Bahar geldiği zaman taze otların kar ve buz altından çıkması gibi, aydınlık fikirler, duygular ve hoşgörü de yavaş yavaş ve ilk başlarda güçlükle de olsa, bitmek üzere olan kaosun çatlakları arasından baş göstermektedir.” İyi Ruh’un düşünce, vicdan ve iyilik ışıkları taşımaktan yorulmaması ve daime yakması üzerine yazımı bir alıntıyla sonlandırmak istiyorum. “Siz de hiçbir zaman sönmeyin. Kendiniz de yanın, başkalarının da yanması sağlayın. Kuruculuk görevinizi ister köyde ister şehirde, parlamentoda, orduda, Eğitim Bakanlığı’nda veya herhangi başka yerde, kısacası, nerede yaparsanız yapın, ama bulunduğunuz her yerde yanmaya devam edin! Ani bir şekilde, bir günlüğüne, bir haftalığına veya bir aylığına bir tutuşup sönmeyin, sürekli yanın! Yanın ve başkalarının da yanmasını sağlayın. Yolunuza engeller çıkacak, başarısızlıklar olacak, düşmanlarınız, yaptığınız işe karşı gelenler bazen zafer elde edecekler, ama siz sönmeyin. Ümitsizliğe kapılmayın! Hiçbir zaman ellerinizi indirerek vazgeçmeyin!”
Beyaz Zambaklar Ülkesinde
Beyaz Zambaklar ÜlkesindeGrigory Petrov · Koridor Yayıncılık · 2007100.4k okunma
·
7 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.