Bir şiiri neden seversin, ey okur. Nedir seni çeken bir şiire? Anladıkların, içine işlediğinde için için bir yangına neden olur ya, ormanlarca. Belki o yüzden seversin şiiri. Ya da bir sevgilin vardır güzel gözlü, onun dalgalanan saçları dolanır mısraların arasında Belki budur nedenin. Fazla mı romantik oldu bu?O zaman seni isyana teşvik eder şiir, damarındaki kan daha bir coşkulu, daha bir gürül gürül, daha bir kırmızı akar. Belki de bundandır sevgin. Hatta bazen sırf ne dendiğini anladığın için bile sevebilirsin şiiri. Örneğin;
Cladue diye bir ülke kuşların ürküttüğü
tüylü sevişmesi yağmurlu geyiklerin
kırık masallarının uzaktan göründüğü
lesbos adasındaki bitmemiş şiirlerin
İçinde gizli anlamla bu satırlar seni anlamaya sevk eder, düşünür ve seversin. Başkaları belki de hiç beğenmez bu şiiri. Ya da:
Ben senin en çok sesini sevdim
Buğulu çoğu zaman, taze bir ekmek gibi
Önce aşka çağıran,sonra dinlendiren
Bana her zaman dost, her zaman sevgili
Sevdiğini aklına getirdiği için sevebilirsin bu şiiri. Ya da fazla duygusal sayıp yüzüne bile bakmazsın. Bir de;
Bekle zafer şarkılarıyla caddelerinden geçişimizi
Bekle dinamiti tarihin
Bekle yumruklarımız
Haramilerin saltanıtını yıksın
Bekle o günler gelsin İstanbul bekle
Sen bize layıksın
Bir kez daha fethedesin gelir şehr-i azizi okuyunca bu satırları. Kırmızı bir atkı örter korkaklığı, gözlerindeki. Ya da hiçbir şey hissetmezsin, dokunmadan sana, akar gider üzerinden. Ya da divan şiiri:
Tiz-i reftâr olanın pâyine dâmen dolaşır
Erişir menzil –i maksûduna aheste giden
Söylenişine vurulursun beyitin diline dolanır, zaman zaman söyler durursun. Ya da damda faytonla dolaşan bir defterdar kahkahalar salar seni.
Seversin bir şiir ve bir nedenin vardır. Biz de İnsan Olun Biraz ekibi olarak kafamızı kurcalayan bir şiirle sorunlar yaşamaktayız, zaman zaman bizi dinleyen bir topluluk bulabilirsek eğer sevdiğimiz bir şiir dillendiririz hafiften ama neden severiz çözemedik. Ne anlatır bilemedik, şiir. Bir de İnsan Olun Biraz sakinlerine danışalım dedik. Metin üzerinde çalışmalar bölümünün ilk ve tek sorusu: Şair bu şiirinde ne anlatmak istemiştir?
Aman, kendini asmış yüz kiloluk bir zenci,
Üstelik gece inmiş, ses gelmiyor kümesten;
Ben olsam utanırım, bu ne biçim öğrenci?
Hem dersini bilmiyor, hem de şişman herkesten.
İyi nişan alırdı kendini asan zenci,
Bira içmez ağlardı, babası değirmenci,
Sizden iyi olmasın, boşanmada birinci…
Çok canım sıkılıyor, kuş vuralım istersen.